HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, olası AKP-CHP koalisyonuna zorluk çıkarmayacaklarını söyledi. Yüksekdağ, partisini önce flu gördüğünü, sonra da yok saydığını söyleyen MHP Genel Başkanı Devlet Bahçel için de "Bir yaştan sonra aşırı milliyetçilik görme bozukluğuna da yol açıyor demek ki," ifadelerini kullandı.

Koalisyon görüşmeleri öncesi Hürriyet'ten Cansu Çamlıbel'e konuşan Figen Yüksekdağ'ın, parti olarak koalisyon sürecine bakışlarını da anlattığı değerlendirmelerinin bir kısmı şöyle:

"AKP'DEN ALDIĞIMIZ SİNYALLER OLUMLU DEĞİL"

Başbakan Davutoğlu koalisyon görüşmelerinin ilk turunda çarşamba günü sizinle de görüşecek. Ne söyleyeceksiniz kendisine?

Seçim kampanyamız süresince ne söylediysek Sayın Davutoğlu ile yapacağımız görüşmede de aynısını söyleyeceğiz. Temel ve vazgeçmeyeceğimiz başlığımız Türkiye’nin demokratikleştirilmesi. Eğer Davutoğlu’nun niyeti ve samimiyeti Türkiye’yi demokratik ve kurucu bir sürece götürmekse bizden alacağı cevap da olumlu olacaktır. Ama ne yazık ki bu zamana kadar AKP cephesinden aldığımız mesaj ve sinyaller çok olumlu değil. Davutoğlu kısa bir süre önce yaptığı açıklamada koalisyon seçenekleri için sadece CHP ve MHP’yi işaret etti. HDP’yle koalisyon seçeneğinin olanaksız olduğunu ifade eden kendisidir.

Biz kapılarımızı hiçbir zaman kapatmadık. 8 Haziran sabahından itibaren daha doğru bir koalisyon seçeneğinin ortaya çıkarılması için sorumlu ve sağduyulu bir yaklaşım sergiledik. Ama aynı şeyi siyasi iktidar için söylemek çok zor.

HDP’nin de seçim kampanyasından beri Ak Parti ile bir koalisyonun içinde yer almama yönünde bir tavrı oldu sanki. Siz 8 Haziran’dan itibaren AK Parti’li bir koalisyon formülüne kapıyı açık tuttunuz ama kategorik ret oradan geldi, öyle mi?

Biz baştan itibaren koalisyon ekseninde yapılacak bütün tartışmalara kapımız açık ve her şeyi yeniden tartışmaya ve ele almaya hazırız dedik. Bu çok net bir şeydir, bizim tutumumuzda bir belirsizlik ya da fluluk yoktur. Ama herkesin bildiği ve bizim de net ifade ettiğimiz bir gerçek var; biz ‘AKP ile koalisyon kuracağız’ diye bir kampanya yapmadık. Her parti kendisi iktidar olmak için kampanya yapar. Ama 8 Haziran günü bir tablo ortaya çıktı. Bizim üstlenmemiz gereken sorumluluk da şuydu; eğer bir koalisyona ihtiyaç varsa biz bu doğrultuda sorumluluk üstleniriz. Bu bizim bir erken seçime gitme sürecini ortadan kaldırabilmek için üstlenmemiz gereken bir sorumluluktu.

Çarşamba günü size geldiğinde velev ki Davutoğlu sürpriz bir şekilde ‘sizinle de koalisyona açığız’ mesajı verirse, siz de buna yeşil ışık yakar mısınız?

Çok net söyleyebilirim. Bizim Merkez Yönetme Kurulumuzda hazırladığımız ve pazartesi de (bugün) yeniden değerlendireceğimiz 15 maddeden oluşan temel bir çerçevemiz var. Bu çerçeveyi tartışacağız kendileriyle. Kabaca bir takım mecburiyetler üzerinden bir koalisyon pozisyonu tartışılamaz. Her parti kendi politikalarını, önceliklerini ortaya koyar. Biz azami programda uyumu dayatmıyoruz, bütün HDP programını bir koalisyon şartı olarak sunacak değiliz. Acil öncelikli 3 temel başlıkta gelin birlikte adım atalım diyeceğiz; adalet, demokrasi ve barış.

Başbakanlık ‘nezaket ziyareti’ diyor. Davutoğlu’nun özetle sizinle kerhen görüşeceğini mi düşünüyorsunuz?

Tabii ki, gerçekte böyle. Nezaket için yine teşekkür ederiz ama bunun gerçek bir karşılığı yok. Gerçek, AKP’nin HDP ile koalisyon kurmak istemediği gerçeğidir.

"AKP-CHP KOALİSYONUNUN DESTEĞİMİZE İHTİYACI YOK ZATEN"

Mevcut koşullarda sizin için olası tek koalisyon ortağı CHP gibi görünüyor. Ama o birliktelik de matematiksel olarak bir hükümet çıkarmaz.

Seçmen iradesinin bize işaret ettiği bir yol var aslında. Mantıklı olan ve ilk yapılması gereken seçimden birinci ve ikinci parti olarak çıkan AKP ve CHP’nin koalisyon koşullarını zorlamasıdır. Seçim sonuçlarının mantığının doğal sonucu budur.

MHP lideri Bahçeli de aynı şeyi söyledi. HDP de seçim sonucunun doğal mantığını ‘büyük koalisyon’ ihtiyacı olarak mı okuyor?

Öyledir ama… Siyasetin matematiğinin söylediği bazı şeyler vardır, reel şeyler. Bir tesadüf de değil.

Peki siz AK Parti-CHP hükümetine destek verir misiniz? CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu gönlünden geçenin sizin de destek verdiğiniz üçlü bir formül olduğunu söylüyor.

Biz buna zorluk çıkarmayız. Olası bir AKP-CHP koalisyonunun bizim dışarıdan vereceğimiz desteğe ihtiyacı yok zaten. Kurabilir, güvenoyunu da alabilir. Özel olarak destek olmaya ihtiyaç yok.

"MHP NUMUNE OLARAK İNCELENMELİ"

MHP bu dönemde siyasi bir numune olarak alınıp, özel olarak incelenmesi gereken bir örnektir. Ben geçenlerde Bahçeli’nin yaptığı konuşmaları dinledikten sonra arkadaşlarla sohbet ederken şunu dedim; bir yaştan sonra aşırı milliyetçilik görme bozukluğuna da yol açıyor demek ki. Devlet Bey de o görme bozukluğunu yaşıyor. HDP’yi flu görüp yok sayması bir görme ve algılama bozukluğunun ürünü. 6 milyon insanın oyunu alıp parlamentoya gelmiş bir partiyi flu görüyorsun. Devlet Bahçeli kendi niyetini ve isteğini reel siyasete giydirmeye çalışıyor. Görmek zorunda artık. Bizim sınırlarımızı, hani o çok övünüp çakıl siyaseti hamasetiyle savundukları o kırmızı çizgileri şu an IŞİD’e karşı, hilafete karşı PYD savunuyor. Bugün Suriye’deki savaş Türkiye’ye giremiyorsa bunun en önemli sebebi PYD’nin orada IŞİD saldırganlığına karşı ortaya koyduğu duruştur.