Başbakan Binali Yıldırım, 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün 24 Haziran'da gerçekleştirilecek Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın karşısına aday olarak çıkacağı iddiasına tepki gösterdi. Erdoğan'ın 2007 yılındaki Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde kendisi yerine Abdullah Gül'ü aday olarak gösterdiğini hatırlatan Yıldırım "Gün, onları hatırlama günüdür. Bence farklı bir yere savruldu gitti" yorumunda bulundu. 

"Abdullah Bey’in gelip, 'Ben partimin emrindeyim. Ne görev veriliyorsa ben hazırım' demesini beklerdim" ifadelerini kullanan Yıldırım, "AK Parti ona bütün makamları verdi. Yeni söylenecek bir şey yok, bundan sonrası tekrara giriyor" diye konuştu.

CNN Türk canlı yayınında konuşan Yıldırım'ın açıklamarından satır başları şöyle: 

"Bize ne ya! Biz işimize bakalım. Abdullah bey aday olacaksa olur, olmayacaksa olmaz. Niye bu kadar memleketin gündemini işgal etmeye hakkı var ki kimsenin. Milletin işi gücü var. Yarın bir açıklama yapacakmış galiba. Ben gereken değerlendirmeleri yaptım, bugün de geçerlidir. Abdullah Bey bizim ailenin içerisindeki bir arkadaşımız, AK Parti ona bütün makamları verdi. Yeni söylenecek bir şey yok, bundan sonrası tekrara giriyor. "

Ne yapması gerekiyordu? 

"Abdullah Bey’in başından beri gelip, 'Ben partimin emrindeyim. ne görev veriliyorsa ben hazırım' demesini beklerdim. AK Parti’de gelenek böyledir. Dönemin başbakanı Recep Tayyip Erdoğan, hiçbir faninin yapamayacağı bir şey yaptı. Kendisinin rahatlıkla geçeceği bir makama, 'Ben partimi bırakmam, partim daha önemli' diyerek büyük bir fedakarlık yaptı, Abdullah Bey olsun dedi. Bütün istişarelerde arkadaşlarımız sen geç demesine rağmen yaptı bunları. Gün, onları hatırlama günüdür. Bence farklı bir yere savruldu gitti.

Proje dediğimiz şey, doğal şartlar altında gelişmeyen bir dayatmadır. Mesela, PYD/YPG oluşumu bir projedir, arkasında bildiğimiz bir ülke var. Türkiye’ye karşı bir tehdittir. Muhalefet bir önceki cumhurbaşkanlığı seçimlerinde bir inisiyatif peşine düştüler, olmadı, olmaz. Zorlamayla siyaset inşaa edilemez."

"İlk turda seçim garanti değil. Seçim kendi içinde bulunduğu şartlar içinde belli olmaz. Türkiye bir yönetim değişkliği kararını referandumda verdi. Eskiden milletvekil seçilirdi ama kimin hükümet olacağı belli olmazdı. Ankara'ya gelince işler insanların düşündüğü gibi gitmezdi. 90'lı yıllarda Refah'la Anap kuruldu kurulacak bir yerden rüzgar esti döndü başka bir şeye. Ne oldu Türkiye istikrarı kaybetti. Bu seçimde halkın yüzde 51'inin oyu alınacak. Bu da tam demokrasi demek. Meclis tam güçlenecek. Cumhurbaşkanı'nın bir kanuna ihtiyacı olduğunda bu düzenleme meclis kararıyla yapılacak."