Başbakan Ahmet Davutoğlu partisinin grup toplantısında konuştu.

Konuşmasında polise verilen yetkilerin artırılacığı sinyalleri veren Davutoğlu şunları söyledi:

"Yakılan her TOMA’nın yerine gerekirse beş TOMA on TOMA alınacak....Kesinlikle emniyet güçlerimizin, yargı sistemimizin olaylara seri ve çabuk şekilde müdahale etmesini garanti altına alacağız"

Kobani konusunda en önemli adımları kendilerinin attığını söyleyen Davutoğlu'nun açıklamasından bazı satırbaşları şöyle:

"Biz her zaman söyledik 3,5 yıldır Kobani olaylarıyla başlamadı. 3,5 yıldır Suriye’de büyük zulüm var. 300 bine yakın kardeşimiz şehit edildiler, öldürüldüler. 4,5 – 5 milyon mülteci yurt dışına kaçtı, iki milyona yakını bize geldi. Nasıl evimizde, hani Anadolu’nun her bir köşesinde ortak kullandığımız kavramlardan birisi tanrı misafiridir. Kapımızı biri çaldığında, açarız kapımızı gönlümüzü, ve her şeyimizi paylaşırız. Tarih ilerde bunu yazacak. Bu aziz milletin Suriye’den gelen kardeşlerine nasıl bir ensar rolü olduğunu yazacaklar.

3,5 yıldır zulmü görmeyenler Kobani’yle mi fark ettiler? Daha önce Suriyeli kardeşlerimize kapımızı açmamıza itiraz edenler, oraya yaptığımız yardımları dünyaya ihbar edenler, teröre yardım ediyor diye iftirada bulunanlar Türkiye oraya silah yardımı yapsın demeye başladılar. Biz Suriye’ye bütün insani yardımı yaptık.

Gereken her şeyi yaptık. Ama şimdi sorma vaktidir. Kobani, Bayırbucak, İdlip, Halep, Haseke, Afrin, Lazkiye. Bütün bu şehirleri bize tarihten emanettir. Biz oradaki kardeşlerimizin hepsine aynı nazarla bakarız. Mezhebine bakmayız. Ey HDP ya da Kılıçdaroğlu, Bayırbucak’ta Türkmenler katledilirken, IŞID tarafından katledilirken, hadi rejim sizin dostunuz, Araplar katledilirken neredeydiniz?

Hangi açıklamayı yaptınız hangi desteği verdiniz? Halep’te kırsalında Kürtler katledilirken, IŞİD tarafından rejim tarafından, PYD tarafından bazı kürtler baskı altında tutulurken neredeydiniz? Mesele Kobani değil. Kaldı ki Kobani konusunda da en öncelikli adımları biz attık.

Yüzlerce TIR’ı Kobani Haseke’ye biz gönderdik. Kobani’den gelen kardeşlerimize, hiçbir şey sormadan 200 binini ülkemize kabul ettik. Ey provokatörler tahrikçiler onlar size gelmedi, istikbalin izzetin temsili olarak zikrettiğim al bayrağın gölgesine sığınmaya geldiler. Bugün Türkiye’yi eleştiren bazı Avrupa ülkeleri, toplamda bizim üç günde aldığımız kadar mülteci almadılar. Bizi eleştirmeye yüzleri de hakları da hadleri de yok. Türkiye gereken her türlü desteği Kobani’ye de Suriye’nin her kesimine vermiştir."