BDP tarafından düzenlenen dayanışma yemeğine katılmak üzere Antalya'da bulunan  BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, bir ev ziyaretinin ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Başbakan Erdoğan'ın TÜSİAD'ı hedef alan açıklamalarını değerlendiren Demirtaş, şöyle konuştu:

"Sayın Başbakan'ın ve AKP'nin şu psikolojiden kurtulması lazım. 'Bütün dünya bize karşı, bütün dünya, herkes geri kalanlar suçlu'. AKP'lilerin de sütten çıkmış ak kaşık psikolojisinden kurtulması lazım. Ortada yolsuzluk, rüşvet hırsızlığa dayalı ciddi iddialar var. Sağlıklı bir soruşturma yürütülmesi yönünde de AKP engelleri var. Kamuoyunun gözünün önünde bütün bu hukuksuzluklar, usulsüzlükler yaşanırken Başbakan'ın sağa- sola saldırma yerine hesap verme konusunda daha şeffaf olması lazım ve bu konuda güven veren bir politika ortaya koyması lazım. Bunu yapmak yerine soruşturmaları engelleyen bir tutum sergilerse iş adamlarından, işçilerden öğrencilere kadar herkesi suçlayıp mağdur psikolojisi yaratmaya çalışırsa buradan demokrasi anlayışı, demokrasi mantığı çıkmaz."

'HEPSİ BİRBİRİNDEN YALANCI'

Demirtaş bir soru üzerine Başbakan Erdoğan'ın bugün katıldığı Diyanet İşleri Başkanlığı'nın 'Yüzyılın İslam Kültür Hizmeti Onur ve Hizmet Ödülleri' töreninde kullandığı 'Yalancı peygamberler' yakıştırmasını değerlendirdi. BDP lideri, "Hepsi birbirinden yalancı. O Pensilvanya'dakinden yalancı, Pensilvanya'daki de ondan yalancı. Allah onları ıslah etsin" dedi.

Demirtaş, Başbakan Erdoğan'ın son Brüksel ziyaretinin ise 'taktik hamle' olduğunu Ak Parti hükümetinin yıllardan bu yana Avrupa Birliği ile ilişkileri dondurduğunu öne sürdü. Demirtaş, şöyle konuştu:

"Aşırı özgvünden kaynaklı AB sürecini askıya almıştı. Rest çekmeler, AB'yi yok, hiçe saymalar. Şimdi tabii içerideki sıkışıklığı aşma açısından yeni ittifaklar geliştirme kapsamında bir Brüksel ziyareti gerçekleşti. Kırılan ilişkileri yeniden tamir etmeye çalıyorlar. Bir taktik hamledir. AB'ye stratejik yaklaşılmadığının göstergesidir. İşine geldiğinde AB'yi kullandılar, işi bittiğinde AB sürecini ve AB değerlerini bir kenara ittiler. Bugün sıkıştıkları için bu ittifakı taktik olarak devreye soktular."

ZANA'NIN İMRALI ZİYARETİ

Demirtaş, Diyarbakır Bağımsız Milletvekili Leyla Zana'nın bugün İmralı'da olduğunun hatırlatılması üzerine henüz kendisiyle bir görüşme yapmadığını belirterek, "Daha önce belirtmiştik. Peyder pey milletvekili arkadaşlarımızın çoğu gidecek. Bu sadece bir başlangıçtır. Umut ediyorum ki, milletvekillerimiz onun dışında sivil siyasi heyetler de İmralı'ya gitmeye başlayacaklar. Bugünki gelişme bu açıdan olumlu bir adım gelişmeydi" diye konuştu.

BEDDUACI DA ÇALIŞIYORDU

Selahattin Demirtaş, yaklaşan yerel seçimleri, "Bizim siyasi hayatımızın yaşanmış en kritik seçimi olacak" sözleriyle değerlendirdi.

Türkiye'nin önüne güçlü bir demokratik iktidar alternatifinin oluşması için fırsat çıktığını kaydeden Demirtaş, Türkiye'nin her yerinde temiz, şeffaf, dürüst halk için siyasetini öne çıkması gerektiği konusunda hem fikirlik bulunduğunu söyledi. Böylesi bir ortamda yerel seçimlerin yine eşitler arasında geçmeyeceğini, demokratik bir seçimden bahsedilemeyeceğini söyledi. Demirtaş, "Bütün valiler, kaymakamlar, holding patronları AKP'ye çalışıyor. Bedduacı da çalışıyordu. Şimdi çalışmayacağını ilan etti. Ortaklık bozuldu" dedi.

AKP ÇİL YAVRUSU GİBİ DAĞILIRDI

Selahattin Demirtaş, Türkiye'nin son 3 yıldır en çok biber gazı tüketen ülke olduğunu kaydetti. "En çok polis şiddeti uygulayan, gösterilerde en çok yurttaşını katleden ülke Türkiye'dir. Muhalif basın üzerinde baskı oluşturup en çok gazeteci tutuklayan ülke Türkiye'dir. Yüzde 10 seçim barajı, seçim engellerine rağmen seçime giriyoruz. Aslında bu imkansızlıklar içinde Türkiye'nin birinci partisiyiz" diyen Demirtaş, bu engellerin AKP'ye çıkartılması halinde 'üç gün içinde çil yavrusu gibi dağılacağını' belirterek şöyle devam ettı:

"Niye oradalar? Rant var, ihale var, atama var. Onları bir arada tutan şey bizi bu salonda bir arada tutan şey aynı değil. Varsın onlar para peşinde koşsunlar, bir kuruş para için onurlarını ayaklar altına alsınlar. Biz, nokta kadar menfaat için virgül gibi eğilenlerden olmayacağız. HDP ve BDP oy oranını, belediyelerini arttırma oranını, Türkiye'de en fazla arttıran birinci olacak. En başarılı parti olarak çıkacağız."

PARTİ DEĞİL ŞİRKET

AKParti hakkında son 12 yıldır dile getirdikleri tüm iddialarının artık ispat noktasına geldiğini kaydeden Selahattin Demirtaş, "Dosyalar ortalığa saçılmadan önce AKP'nin ne mal olduğunu anlatıyorduk. AKP'nin anonim bir şirket olduğunu defalarca söyledim. Şirketin ortakları, şubeleri var. Ticari karı, bilançosu var" dedi.

İKİNİZ BİZİ DİNLEDİNİZ

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve Fethullah Gülen'in internet üzerinden yayılan konuşmalarında bu durumun açıkça orta çıktığını kaydeden Demirtaş, "Usulsüz dinleme, hukuksuz dinleme yapılmış diye rahatsızlar. Biz mi yaptık, siz birbirini dinlediniz. İkiniz daha çok bizi dinlediniz. Siz, bizi hukuksuz dinlediniz, kayıtlar tuttunuz, hukuksuz operasyonlar yaptınız. Önceden şirket tıkır tıkır çalıyor. Paralar geliyor, eşit dağılıyor. Öküz ölünce ortaklık bozulunca foyaları ortaya çıkmaya başladı" diye eleştirilerine devam etti.

VAİZLİK DEĞİL VALİZCİLİK YAPIYOR

Gelinen aşamanın sadece buzdağının görünen yüzü olduğunu kaydeden Demirtaş, "Asıl meseleler daha ortaya çıkmadı. Vicdanı temiz, hukuktan yana savcılar olsa hem cemaatin paralel pisliklerini, AKP'nin rüşvetçi pisliklerini ortaya çıkarsa diliniz tutulur" dedi.

Demirtaş, "Allah aşkına bir din adamının konuşması böyle mi olur? Şirket, para, alıveriş konuşuyor. Ananas konuşuyor. Tek bir dinle ilgili cümle göremezsiniz. Bu nasıl vaizdir? Vaizden çok valizcilik yapıyor" dedi.

Selahattin Demirtaş, bunun karşısında Başbakan Erdoğan, ve bakan çocuklarının da 'ihaleleri milyon dolarları, şirketleri, villaları, havuzu, bahçe duvarını' konuştuklarını söyleyerek, "12 yıldır bu siyaseti İslamiyet adına yapıyorlar" diye konuştu.

Demirtaş, konuşmasının ardından HDP'nin Antalya'daki belediye başkan adaylarıyla Cam Piramit Fuar ve Kongre Merkezi'ni dolduran partilileri selamladı.