Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, katıldığı bir televizyon programında gündemdeki gelişmeleri değerlendirdi.

Mısır'ın ev sahipliğinde yapılan, Hafter ve müttefiklerinin Libya'da ateşkes çağrısına ilişkin bir soruya Çavuşoğlu, "Bu ateşkes çağrısı ya da ortak açıklama, bize göre ölü doğmuştur. Gerçekçi de değildir, samimi de değildir" şeklinde konuştu.

Çavuşoğlu, "Burada ateşkes kelimesini kullanmak da doğru değil. Teröristlerle, darbecilerle ateşkes olmaz. Ama burada çatışmaların durdurulması anlamında kullanılıyor" ifadelerini kullandı.

Hafter'in "korsan darbe girişiminin ardından sahada sürekli kaybettiğini" söyleyen Çavuşoğlu, "(Hafter) Sahada kaybettiğini göstermemek için o açıklamayı yaptı. O kadar uluslararası toplum buna gayret sarf ediyor, Hafter yanaşmıyor, şimdi kaybetmeye başlayınca, Kahire'den bir açıklama çıkıyor. Burada, herkesin olduğu ortamda, yani BM çatısı altında bağlayıcı bir ateşkese, silahların susturulmasına gidebiliriz. Ondan sonra da siyasi sürece odaklanmamız lazım" dedi.

'AYASOFYA ULUSLARARASI BİR KONU DEĞİLDİR. BU, ULUSAL EGEMENLİK KONUSUDUR'

Öte yandan Ayasofya'nın ibadete açılmasına ilişkin tartışmalar hakkındaki bir soru üzerine Çavuşoğlu, "Kesinlikle uluslararası bir konu değildir. Bu, ulusal egemenlik konusudur." açıklamasında bulundu.

Bakan, ABD'nin Uluslararası Dini Özgürlükler Raporu’nda Ayasofya konusuna atıfta bulunulmasına ilişkin ise şöyle konuştu;

"Kimse Türkiye'yi sorgulamasın. Hele hele ABD gibi bir ülkenin bunu sorgulaması gerçekten abesle iştigal, trajikomik. Gerçekten ırkçılık var mı ABD'de, had safhada görüyoruz. İslam düşmanlığı, var. Son zamanlarda yabancı düşmanlığı, var. ABD'deki Müslümanlara yönelik taciz ve saldırılar, kongre üyesi Müslümanlar da dahil en üst düzeye de geliyor mu, geliyor. Türkiye ise, tam tersini yapıyor. Bunun tam tersini olumlu anlamda yapıyoruz. Böyle bir durumda Ayasofya'nın tartışmaya açılması, fetihten 567 yıl sonra halen Türk milleti karşıtlarının, Ayasofya'nın, hatta İstanbul'un kime ait olduğunu tartışmaya açması manidar. Bunu kabul edememişler"