Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı, Mardin Bağımsız Milletvekili Ahmet Türk, NTV Diyarbakır Temsilcisi Nizamettin Kaplan’ın sorularını yanıtladı.

Ahmet Türk, şu ifadeleri kullandı:

'BİZ BARIŞI DIŞARIDA ARAMIYORUZ, BUNU DA YANLIŞ BULUYORUZ'

“Süreci, Kürt sorununun barışçıl yöntemlerle çözümü konusundaki önemli bir süreç olarak değerlendiriyoruz. Bu sürecin Avrupa ve ABD’deki yansıması da buna benzer. Bu fırsatın en iyi şekilde değerlendirilmesi konusunda herkesin bir beklentisi var. Biz bu sürecin kalıcı barışa dönüşmesi için bazı görüşmeler yaptık. Bunlardan en önemlisi ABD’yle olan görüşmelerdir. Dışişleri’nde üç görüşme yaptık. Bu barışçıl sürecin desteklenmesi, Kürtlerin talebi konusunda çok tartışma yok, herkes sürecin yanında.

Çözümü sağlayacak yereldeki güçler, dengelerdir. Biz barışı dışarıda aramıyoruz, bunu da yanlış buluyoruz. Bir barışçıl noktaya gidiyorsa bütün dünyada bunu dikkatle izleyecektir. Filistin nasıl dünya meselesiyse Kürt meselesi de dünyanın odaklandığı bir meseleye dönüşmüştür. Kalıcı barış için herkes buna katkı sunabilir; düşüncelerini bize ve hükümete sunabilir. Bu tarihi fırsatın kaçırılmaması gerektiğini ifade ettik. Ortadoğu’da Kürtler özgürleşmeden, Kürt sorunu çözülmeden Ortadoğu’ya kalıcı bir barışın gelme imkanı yoktur.

Türkiye'de, İran’da, Irak’ta ve Suriye’de dört ayrı parçada yaşayan bir Kürt halkı var. Böyle dönüşümün yaşandığı, çatışmaların olduğu bir süreçte Kürtler hâlâ baskı altında tutulursa, Ortadoğu’ya nasıl barış gelir? Kürtler bir yerde hem istikrarın hem istikrarsızlığın nedenidir. Suriye’de Esad gidecek ve gitmeli de. Ama El Nusra’nın, El Kaide’nin desteklediği bir muhalefet nasıl bir kalıcı bir demokrasi getirebilir? Kürtler içinde olmadan demokrasi gelebilecek mi? Onların da bizim gibi düşündüklerini gördük."

'ÇEKİLME 1-2 AYA TAMAMLANIR'

"Bir bütün olarak silahsızlanmayı, çekilmeyi desteklediklerini ve bunu kalıcı bir barışa dönüşmesi için kendilerinin de istediklerini, bu konuda katkı sunmak istediklerini ifade ettiler. Tabii, uluslararası ilişkiler başka şeylerdir ama sözlerinden olumlu baktıklarını açık bir şekilde ifade ettiler. Ben bu çekilmenin 1-2 ay içinde tamamlanacağını inanıyorum. Bugün Kürt tarafı gereken adımları atmıştır. Sayın Öcalan’ın yaptığı açıklamadan sonra ateşkes, çekilmenin ciddi şekilde başladığını görüyoruz. Bundan sonra top hükümettedir. Sürecin güven verici bir noktaya ulaşması için hükümetin de atması gereken adımlar var. Güven verici bir yol haritasını ortaya koyması gerekir diye düşünüyorum."

'ANAYASAYI YAPANLARI YARGILIYORSUNUZ AMA...'

"Bu anayasa, Türkiye'nin demokratikleşmesi ve geleceği için belgedir. 'Anayasanın temel maddeleri asla değiştirilmez’ diyor. Tabii ki, bazı şeyler kalacak Türkiye Cumhuriyeti bir Cumhuriyettir. Buna kimsenin şeyi yok. Bizim söylediğimiz; yeni bir bakışla yeni bir anayasa yazmaktır. Bazı şeyler kalıcıdır; toplumun, milletin değerleridir. Ama farklı kültürlerin, kimliklerin, inançların güvence altına alınması gerekir. Yeni bir uzlaşı yeni bir bakış; devlet ve toplum arasındaki sorunları ortadan kaldıracak yeni demokratik bir Türkiye olmalıdır. Bu anayasa, darbecilerin ortaya koyduğu bir anayasadır. Şimdi siz bu anayasayı yapanları yargılıyorsunuz ama yazdırdığı maddeleri değişmez diyorsunuz. Hangi vicdani, bu ahlaki bir bakıştır. Bu aslında demokrasiye karşı çıkıştır, bir statükoculuktur, muhafazakarlıktır. Bu değişmeyen süreci görmeyen, kendisini yenilemeyen her anlayış muhafazakardır."

KONFERANSTA TARTIŞILACAK

"Yeni bir döneme giriyoruz. Bu süreçte Kürtler artık demokratik birlik içinde bu sürecin bir parçası olmaya yönelik bir noktaya gelecek. Biz yapacağımız konferansta bütün bunları tartışacağız ve bu konferans sonucunda ortaya çıkaracağımız kalıcı bir komite bir koordinasyonda bu süreçte etkili rolünü oynayacak. Öyle toplantıyı yapıp dağılan bir konferans değil. Sonuçlarına göre siyaset yapacak, gerekirse halka bu alınan kararları desteklemek için çağrı yapacak, mitingler yapacak, düşüncelerini ilgili kesimlerle paylaşacak."