Yapılan basın toplantısıyla 15-16 Kasım tarihlerinde Ankara'da HDK kongresi yapılacağı açıklandı.
Kongrenin ana gündeminin çözüm süreci olduğu belirtilen toplantıda hükümet kanadından yapılan açıklamalara dikkat çekildi.
HDK Eş Başkanı ve HDP milletvekili Ertuğrul Kürkçü, şöyle dedi:
"Son günlerde süreçten ve müzakereden sorumluymuş gibi görünen bir bakanın, Bülent Arınç'ın ‘hiçbir şeye mecbur değiliz’ dediği günlerde bu konferans kararlarının yerine getirilmesi bizim için son derece önemli.
‘BARIŞ, TÜRKİYE’DEKİ HERKESİN MESELESİ’
Biz hem hükümeti hem kendimizi hem de herkesi barışa mecbur etmeyi çok önemli, esaslı görev olarak kabul ediyoruz. Barışın sadece devlete, çatışan taraflara bırakılamayacak kadar ciddi ve hayati mesele olarak toplumsal bir karakter kazanmasını istiyoruz.
Ev kadınlarından üniversite öğrencilerine, işsizlerden ekoloji mücadelesi sürdürenlere kadar Türkiye'deki herkesin meselesi olduğuna eminiz."
‘KÜRTLER MÜCADELE ETTİĞİ İÇİN ÇÖZÜM AŞAMASINA GELDİK’
Kamu güvenliği gibi gerekçelerle toplumsal barış ve müzakere arasında bir ilişki kurulmaya çalışıldığını belirten Kürkçü, "Hükümet, temsilcileri aracılığıyla diyor ki; 'eğer yerinizde durmazsanız, eğer talepler ileri sürerseniz, eğer bunlar için haklarınızı kullanır toplantı gösteri yapar, örgütlenirseniz çözüm de olamaz.' Biz de diyoruz ki 'eğer bunları yapmazsak çözüm olamaz.' Çünkü sadece hükümete kalsa çözüm inisiyatifi almazdı. Kürtler mücadele ettiği için Kürt meselesinde çözüm aşamasına geldik" diye konuştu.
Halkların Demokratik Kongresi'nin yeniden inisiyatif almaya geldiği bir döneme girildiğini savunan Kürkçü, "Politik partiler işlerini yapmaya devam edecekler ama hayatlarını sürdürme çabası içinde olanların, hayat mücadelelerini de içinde gerçekleştirecekleri bir sosyal mücadele zemine ihtiyaç var. Halkların Demokratik Kongresi bu ihtiyacın karşılığı olmak için elinden geleni yapma çabası içinde olacak" dedi.
SAVAŞÇI VE ŞİDDET İÇEREN SÖYLEMLER
HDP İstanbul Milletvekili Levent Tüzel de, Halkların Demokratik Kongresi'nin Türkiye'de başarılmış en geniş birlik, mücadele ve demokrasi ittifakı olduğunu dile getirerek, "Cumhurbaşkanı ve başbakan savaşçı ve şiddet içeren söylemlerini terk etmeyecek gözüküyor. Mali tedbirleriyle, uygulamalarıyla karşı karşıyayız. İş cinayetleri hiç gündemimizden eksik olmuyor. 2 madencinin cesedine ulaşıldı. Ama biz biliyoruz ki ta başından itibaren onlar ölüme terk edildi. Hemen yanı başındaki kontrol edilmeyen, kapatılmış madenin oraya taşıdığı sular 18 madencinin canını aldı. Dolaysıyla bu üç yılda yaşadığımız olaylar bize doğru yolda olduğumuzu gösterdi" dedi.
‘HÜKÜMET SÜRECİ ASKIYA ALMIŞ DURUMDA’
Halkların Demokratik Kongresi Eş Başkanı Sebahat Tuncel de, 15-16 Kasım'daki kongrede şimdiye kadar yapmış oldukları çalışmaların bir özeleştirisini verip yeni bir sürece gireceklerini belirterek, "Her bir genel kurul bizim açımızdan yeni bir başlangıç. Yeni yönetimimizi belirleyeceğiz. Bu sadece HDK'nin bir toplantısı olmayacak önümüzdeki dönemi karşılayacak yeni yönetimi de birlikte belirleyeceğiz" dedi.
HDK'nin en önemli çalışmalarında birinin 'Barış' olduğunu vurgulayan Tuncel, "AKP hükümeti barış meselesini insanlara karşı bir şantaj olarak kullanıyor. Böyle bir şey olabilir mi? Türkiye halkları barış istiyor ama AKP hükümeti süreci askıya almış durumda. Barış meselesinin halklara karşı bir tehdit unsuru olarak kullanılamayacağının bir kez daha altını çiziyoruz" dedi. (Taraf)
