Trans güzellik kraliçesi Yankı Bayramoğlu, LGBTİ bireylerin hakları, siyasette LGBTİ ve Cumhurbaşkanlık seçimine ilişkin değerlendirmelerde bulundu. XQWnews'ten Ahmet Ayva ve Giray Poyraz'a konuşan Bayramoğlu, "Eşitlikçi ve özgürlükçü olmalı. Halkların ve bireylerin eşitliği için mücadele eden, LGBTİ haklarını savunan saygın biri olsun istiyorum," diyerek HDP'nin adayı Selahattin Demirtaş'ı işaret etti.

Öncelikle Yankı Bayramoğlu kimdir? Tanıyabilir miyiz?

Türkiye'de ilk defa düzenlenen trans güzellik yarışmasında seçilen Kraliçedir; aynı zamanda LGBTi aktivistir.

Geçtiğimiz yerel seçimlerde aday gösterilen LGBTİ'ler için ne düşünüyorsun?

Bence özellikle Gezi olaylarından sonra LGBTİ'ler daha görünür oldu; toplumsal hareketlerin önemli bir parçası olduğu iyice anlaşıldı. Gezi’nin ardından LGBTİ bireylerin aday gösterilmelerini önemli buluyorum. Şimdiye kadar Kürt hareketi içinde politika yapılıyordu, CHP’nin de aday göstermesi konuyu daha da gündemleştirdi. Ardından sanırım DSP de aday gösterdi, BDP de. Böylece Türkiye’de HDP,CHP,DSP ve BDP LGBTİ bireyleri belediye meclislerine aday gösterdi. “Alışın her yerdeyiz” sloganımız güzel bir karşılık buldu. Bence bu önemli bir adımdı. Arkasının geleceğine inanıyorum.

LGBTİ'lerin politik alanda varlığını göstermesi, LGBTİ mücadelesi için neden önemlidir?

Biliyorsunuz anayasada cinsel yönelim ve cinsiyet kimliği ile ilgili bir ibare yer almıyor. Bununla birlikte ayrımcılık ve nefret suçları ile ilgili kanunlarda da böyle bir eşitlik söz konusu değil. Yıllardır dernekler aracılığıyla bunun mücadelesini veriyoruz. LGBTİ bireylerin politikada varlık göstermesi bu hak mücadelesi için çok önemli sonuçlar doğurabilir. Parlamentoda bize bu anlamda destek olan birçok milletvekili var, ama bu mücadelenin bizler tarafından verilmesi de konunun gündem olması ve takibi açısından önemli olur. Öte taraftan belediyelerde yer almak da sivil toplum örgütleriyle belediyelerin ilişkisini geliştirmek açısından faydalı olacak diye düşünüyorum. Derneklerde verdiğimiz mücadelede bize daha fazla destek olabilir bu yerel yönetimler. Henüz bir başlangıç sayılır. Dediğim gibi, ileride bu mücadelenin daha geniş alanlara yayılacağına inanıyorum.

Bu sene yapılan LGBTİ ve trans onur yürüyüşü geçmiş yıllara göre nasıldı?

Bence sayısal olarak çok daha kalabalıktık. 100 bin rakamı telaffuz ediliyor. İlk yürüyüşü bundan 12 yıl önce 30-40 kişiyle yapmış bir kesim için ulaşılan çok büyük bir sayı. Gezi’den sonra daha “görünür” olduğumuz da göz önüne alınmalı. Bu sayı gelecek yıllarda daha artacak. Bu yıl, son derece politik ve renkli 2 yürüyüş gerçekleştirdik. Mesajları, içerikleri dolu dolu yürüyüşlerdi. Öncesindeki onur haftası etkinliklerindeki panel ve söyleşiler, gösteriler de çok iyi düşünülmüştü. Emeği geçen bütün arkadaşlarımı bir kez daha kutluyorum.

LGBTİ özgürlük mücadelesi şuan yeterli aktivizm yapıyor mu? Siz de LGBTİ mücadelesi içerisinde bulundunuz mu? Ve nasıl bir LGBTİ mücadelesi verilmesini isterdin? Geçmiş yıllara göre LGBTİ bireyler üzerinde baskı artmış mıdır? Bu baskılara ve şiddete maruz kalanların davalarına katılım gösteriyor musunuz?

Elbette.Tabiki katılıyorum ailesi tarafından katledilen Ahmet Yıldızın davasına katıldım.

Bunun gibi birkaç daha mahkeme var örnek: Roşin çiçek davası. Aileleri tarafından öldürülmesinin tek nedeni toplum ve mahalle baskısı nedeniyle ailerin hazmedememesi ve bu neden çocuklarını öldürmeyi tercih ediyorlar. LGBTi bireyler görünür oldukça, homofobi ve transfobi de daha görünür oluyor. Istanbulun göbeğinde, Harbiyede pompalı tüfekle saldırıya uğradı trans arkadaşlarımız. Antalya, Mersin’de benzer saldırılar oldu. Birkaç ay önce Tarlabaşı’nda yine bir trans kadın arkadaşımız öldürüldü, bir diğeri ağır yaralandı. Ve ailesi tarafından reddedilen, onlardan kaçarak istanbula gelip yerleşen arkadaşlarımız var. Tüm bunları düşündüğünüzde en temel hakkımız olan “yaşama ve barınma” haklarımız hergün ihlal ediliyor maalesef. Ailesi tarafından töre/namus cinayetine kurban edilen insanlar var bu ülkede ve hala davaları sürüyor. Sayısız taciz, tecavüz vakası; işten çıkarmalar vs vs. İşte tüm bunlarla mücadele etmek için örgütlü olmalıyız. Ve gün geçtikçe daha güçlü bir örgütlülükle bu ayrımcılıklarda mücadele etmeliyiz.

Gelecek cumhurbaşkanlığı seçimleri ile ilgili izleminiz nedir? Adaylar hakkında ne düşünüyorsunuz?

Başbakan’ın adaylığını korkutucu buluyorum. Parlamenter rejimi değiştirerek bir başkanlık sistemine gitmek istediğini hepimiz biliyoruz. Tek adam olmak istiyor. Mecliste sayısal çoğunluk elinde zaten. Yargı’daki operasyonları hep birlikte izledik. Bütün kurumları tek tek kendisi yönetmeye başladı. Tüm bunların üzerine cumhurbaşkanı da olursa bütün gücü kendinde toplayacak. Öte yandan, Gezi’den sonra çok ayrıştırıcı bir dil kullandı. Üslubu çok sertleşti. Biz/Onlar diye bahsediyor sürekli. Bunu çok tehlikeli buluyorum. Eşitlik ve özgürlük mücadelesi veren bir kesime mensup biri olarak çok otoriter tavırları kabul etmiyorum. Özetle, Erdoğan kazanmasın istiyorum. Diğer adayları, daha mütevazi ve halktan yana buluyorum. Ama kazanma şansları sanırım Erdoğan’a göre düşük olacak.

Sizce bir cumhurbaşkanı nasıl olmalıdır?

Eşitlikçi ve özgürlükçü olmalı. Halkların ve bireylerin eşitliği için mücadele eden, LGBTİ haklarını savunan saygın biri olsun istiyorum.