HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli, partisinin bayramlaşma programları çerçevesinde HDP Batman İl Örgütü’nde düzenlenen bayramlaşma programına katıldı.

Bayramlaşma programının ardından Batman Belediyesi’ni ziyaret eden Temelli, “Her türü hileye, şaibeye rağmen mücadelemizle, kararlılığımızla Batman’dan kayyımı süpürüp attık. Şimdi 23 Haziran’da İstanbul’dan da kayyımı süpürüp atacağız” dedi.

“İstanbul seçimlerini yineleyerek YSK marifetiyle hilelerine, yolsuzluklarına devam etmek isteyen bu iktidara en güzel cevabı yine biz vereceğiz; HDP’liler verecek, Batmanlılar verecek” diyen Temelli’nin konuşmasının satır başları şu şekilde:

‘NEREDE KAYYIM GÖRSEK SÜPÜRÜP ATIYORUZ’

 Bizde artık bu bir huy haline geldi. Nerede kayyım görsek süpürüp atıyoruz. 23 Haziran’da da İstanbul’dan süpürüp atacağız. Ama artık hız kesmeyiz. Ondan sonra da bu Cumhur İttifakı denen faşist bloku süpürüp atacağız. Bu ülkede onurlu bir barışı, demokratik bir cumhuriyeti hep beraber inşa edeceğiz. Bundan kimsenin kuşkusu olmasın.

‘BARIŞ HDP İLE GELECEK’

Bu yüzden HDP’ye Kürt halkına saldırmaya devam ediyorlar. “Kürtler defolsun gitsin, HDP’liler terörist” diye geldiler. Bunları söyleyenler onlar değilmiş gibi, şimdi 23 Haziran seçimlerine yaklaşırken Kürtlerle HDP’lileri ayrı tutmaya çalışıyorlar. Bizim ayrı gayrımız yok. Türk’üyle, Kürt’üyle, kadınıyla, emekçisiyle hepimiz barış ve demokrasi mücadelesi veriyoruz. Bu ülkeye barış gelecekse HDP ile gelecek. Demokrasi gelecekse HDP ile gelecek.

‘YAHU ÜLKENİN ALTINI KAZDINIZ’

Kayyımlar eliyle kentlerimize yapılanları sıraladığımızda ne büyük tahribat yaratıldığı bütün çıplaklığı ile ortaya çıkıyor. Adeta bir yıkım yaşadık. Ama sadece belediyeleri ele geçirerek değil. Bu ülkeyi yönetemeyerek de herkese bu yıkımı reva görüyorlar. Bir de diyorlar ki bunun adı ‘kazan kazan’mış. Yahu ülkenin altını kazıdınız.

‘SAVAŞ POLİTİKALARIYLA HALKLAR KAYBEDİYOR’

Bir de tabi savaş politikası, şiddet. Savaşla, şiddetle ayakta durmaya çalışıyorlar. Daha fazla tank, tüfek için halkın rızkına göz dikmişler. Onları da kazıyorlar. Kazan kazanmış… Ne kazanması! Kürt düşmanlığı üzerinden savaş politikalarıyla bütün halklar kaybediyor. Kürt’e dayatılan bu düşmanlık Suriye’de tüm çıplaklığı ile ortada. Oysa biz barış istiyoruz. Suriye için de Türkiye için de barış istiyoruz. Barışın yolu ancak toplumsal uzlaşmadan, onurlu bir barış mücadelesinden, demokratik müzakere sürecinden geçer.

‘KÜRT MESELESİ ÇÖZÜLMEDEN SORUNLAR ÇÖZÜLMEZ’

Sayın Öcalan’a kulak verin. Dört yıl kulak vermediniz, işte ülkenin geldiği yer ortada. Kürt meselesi çözülmeden Türkiye’nin sorunlarını çözmek mümkün değil. Çözümde de muhatabın Sayın Öcalan olduğu ortada. Şimdi buna sırtını çevirip savaş politikasında ısrar edenler Suriye halklarının geleceğine savaşla duvar örüyorlar. Bu duvarı yıkmanın yolu barış mücadelesinden geçiyor. Türkiye’de toplumsal barış bu mücadeleden geçiyor. Bu savaş politikalarına son vererek şiddet zulüm politikalarına son vererek halklarımızın önünü açabiliriz.

‘23 HAZİRAN SEÇİMLERİ HEPİMİZİN SEÇİMLERİDİR’

O yüzden de 23 Haziran seçimleri hepimizin seçimidir. Ama mesele sadece seçim değildir. Mesele uzun soluklu yolculuğumuzdur. Halklarımızla, emekçilerle birlikte bu mücadeleyi 23 Haziran’dan sonra da sürdürmemiz gerekiyor. Demokrasi ittifakında yan yana gelerek, Türkiye’nin beklediği demokratik anayasayı var ederek, eşit yurttaşlık temelinde bir anayasayı var ederek, toplumsal barışın gereği olarak yargı mağduriyetlerini giderecek adımlar atarak, yargıda tarafsızlığı ve bağımsızlığı var edecek adımlar atarak bu ülkenin önünü açmak gerekiyor. Ben bütün siyasi partilere, tüm toplumsal muhalefete, sivil toplum örgütlerine, sendikalara; herkese çağrı yapıyorum. Ancak bir arada olursak bu ceberrut iktidardan kurtulabiliriz ve bunu başaracağız.