Devlet Bahçeli 1997'de "tarafsız ağabey" formülü ile MHP lideri oldu.

Devlet Bahçeli, 6 Temmuz 1997 günü yapılan MHP kongresinde genel başkan seçildi. Alparslan Türkeş'in 1997 yılında ölümünün ardından MHP'de sandalyelerin havada uçuştuğu, yapılamayan kurultayların kilidini Bahçeli açtı.

MHP'yi 1970'li yıllardan bu yana yakından takip eden gazeteci Avni Özgürel, Bahçeli'nin "ağabey" ve "tarafsız bir kişi" olarak olayları yatıştırsın diye genel başkanlığa getirildiğini söylüyor. Ancak Bahçeli'nin kendisi için çizilen "emanetçi, geçici" kalıbına girmeyeceğini hemen gösterdiği belirtiliyor.

DW Türkçe'den İrfan Bozan’ın haberine göre Özgürel, Bahçeli'nin ilk yaptığı işin partiyi yeni bir anlayışla dizayn etmek olduğunu söylüyor.

Özgürel, bu dizayna örnek olarak da Bahçeli'nin ülkü ocaklarını sokaklardan ve siyasetten çekip birer kültür kulübü hâline dönüştürmesini gösteriyor.

Türkiye'de sağ siyaset üzerine kitaplara imza atan ve sağ siyaseti yakından takip eden Prof. Yüksel Taşkın, Bahçeli'nin tipik ülkücü kategorisine girmediğini söylüyor.

Taşkın, liderlik ve teşkilat arasında özdeşleşme anlamında da uyumsuzluk olduğu görüşünde. Taşkın, parti teşkilatı üyesi olmayan gönülden MHP'lilerin hiçbirinin evinde Bahçeli'nin portresini görmediğini söylüyor.

‘BAHÇELİ ERKEN SEÇİM İSTEDİ, MHP BARAJ ALTI KALDI’

1999 yılında Abdullah Öcalan'ın yakalanmasının ardından 18 Nisan'da yapılan seçimlerde MHP tarihinin en büyük oy oranı olan yüzde 18 ile TBMM'de ikinci parti oldu. DSP-MHP-ANAP koalisyon hükümeti kurdu.

Koalisyon hükümeti kurulmadan önce DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit'in eşi ve aynı zamanda DSP'nin Genel Başkan Yardımcısı olan Rahşan Ecevit'in "Eli kanlı katillerle hükümet kurulmasını içimize sindiremeyiz" demeci Bahçeli'yi hükümet kurmaktan alıkoymadı.

Özgürel'e göre, Bahçeli'nin siyasetteki çözüm üretme ve uzlaşmacı tavrı burada belirleyici oldu. Koalisyon 2001 ekonomik krizi ile sarsılınca Bahçeli'den koalisyon ortaklarına danışmadan erken seçim talebi geldi. 3 Kasım 2002 günü yapılan seçimin galibi AKP oldu. Tüm hükümet ortakları yüzde 10 barajının altında kaldı. Fatura erken seçim isteyip baraj altında kalan Bahçeli'ye kesildi.

Bahçeli, "MHP Genel Başkanı olarak sorumluluk şahsıma aittir" dedi ve olağanüstü kurultayda görevi bırakacağını açıkladı ama kurultayda tekrar aday oldu ve koltuğunu korudu.

‘CUMHURBAŞKANI SEÇİMİNDE VE BAŞÖRTÜSÜ SERBESTİSİNDE AKP İLE İŞBİRLİĞİ’

2007 seçimleriyle tekrar parlamentoya dönen Bahçeli, Abdullah Gül'ün cumhurbaşkanı olmasını önleyen 367 krizinin aşılıp Gül'ün cumhurbaşkanı seçilmesini sağladı. Aynı dönemde üniversitelerdeki başörtüsü yasağının kaldırılmasında da AKP'ye destek verdi.

Bahçeli'nin AKP'ye karşı en sert muhalefeti Kürt sorununa çözüm çabaları ve 17-25 Aralık 2013 yolsuzluk operasyonları sonrasında geldi. 7 Haziran 2015 genel seçimlerinde hiçbir partinin tek başına iktidar olamaması üzerine Bahçeli seçim gecesi kimse ile hükümet kurmayacağını duyurdu. Hükümet kurulamadı, seçim yenilendi. MHP 1 Kasım'daki seçimlerde yüzde 4.5 oy kaybetti. Bahçeli her şeye "Hayır" diyen lider olarak eleştirildi.

Özgürel, Bahçeli'yi danışmayan biri olarak tanımlıyor. Özgürel'e göre danışmayı sevmeyen Bahçeli iyi bir dinleyici. Bahçeli'nin itibar ettiği bazı yazarlar ve akademisyenler olduğunu söyleyen Özgürel, Bahçeli'nin onların konuşmalarını ve yazılarını iyi takip ettiğini belirtiyor.

15 TEMMUZ SONRASI AKP İLE YAN YANA DURUŞ

1 Kasım seçim sonuçları sonrasında MHP içindeki muhalefet isyan bayrağı açtı.

Meral Akşener liderliğinde toplanan muhalefet hukuk engelini aşıp kurultay toplayamadı, parti ile yollarını ayırdı. Bahçeli, parti içi sorunlarla boğuşurken 15 Temmuz darbe girişimi yaşandı.

Darbe girişiminin ardından ülkenin beka sorunu yaşadığı tespiti hem Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'dan hem de Bahçeli'den sık sık duyuldu.

Bahçeli bu süreçte Erdoğan'ın ülkeyi fiili olarak başkan gibi yönettiğini bunun hukuki bağlama oturtulması gerektiğini söyledi. Bunun devamında da referandum yolunu açtı ve AKP'nin istediği anayasa değişikliklerine referandumda da destek verdi. Peki neden böyle yaptı?

Özgürel'in buna yanıtı: "15 Temmuz darbesinden sonra MHP, AK Parti'ye ilişkin bütün çekincelerini geriye attı, FETÖ hareketini Türkiye için büyük tehlike gördü ve bu tarihten sonra AK Parti'nin yanında yer durdu ve durmaya da devam edecek."

BAHÇELİ'NİN SON HAMLESİ ERKEN SEÇİM İSTEMEK OLDU

Taşkın ise Bahçeli'nin kendine göre bir stratejisi bulunduğunu, bu stratejinin de kendisinin ve belirli bir MHP'li bürokrat kadrosunun ayakta kalıp devlette hâkim olması olduğunu söylüyor.

Referandum sonrasında AKP ve MHP arasındaki ilişki derinleşti. 2018 başında Bahçeli'den Erdoğan'ın cumhurbaşkanlığı adaylığına ve sonrasındaki beş yıla destek açıklaması geldi.

Bu açıklamaya iki parti arasındaki "Cumhur İttifakı" kurulduğu duyurusu eklendi.

Bahçeli'nin son ve önemli hamlesi 2019 Kasım ayında yapılacak olan seçimlerin 26 Ağustos 2018'de yapılmasını teklif etmesi oldu.

Bu teklifi AKP Genel Başkanı Erdoğan ile yarım saatlik bir buluşmada konuştu ve iki isim seçim tarihinin 24 Haziran'a alınmasında anlaştı.

ÖZGÜREL: TÜRKİYE'NİN İKİ PARTİLİ SİSTEME EVRİLMESİNDE BAHÇELİ'NİN KATKISI BÜYÜK

Gazeteci Özgürel, erken seçim kararının Bahçeli'nin kararı olduğunu düşünüyor.

Özgürel, "Bahçeli bu kararını parti içinde kurmaylarıyla konuşmamış, danışmamış bile olabilir ama Erdoğan'a mutlaka haber göndermiştir" diyor.

Özgürel'e göre, Bahçeli olmasaydı Erdoğan'ın istediği cumhurbaşkanlığı sistemi önerisi de hayata geçmezdi. Özgürel sistemin adının cumhurbaşkanlığı sistemi olmasını da Bahçeli'nin ısrarıyla kabul edildiğini söylüyor. Özgürel, "Türkiye iki partili sisteme doğru evriliyorsa bunda Bahçeli'nin büyük bir katkısı var" diyor.

‘MHP'NİN BAŞINDA KARİZMATİK BİRİ OLSAYDI YÜZDE 30'U GÖRÜRDÜ’

Taşkın ise MHP'ye gönül vermiş insanlarda Bahçeli karşıtlığının yüksek olduğunu, başarısızlık anında fatura kesmeye hazır olduklarını düşünüyor. Taşkın, Bahçeli'nin ayakta kalmak anlamında bir başarısı olmakla beraber ideolojik dönüştürücü anlamında bir başarısı olmadığını söylüyor.

Taşkın, "MHP'nin başında daha karizmatik bir lider olsaydı, göçmenlerin artması, Kürt sorunu gibi konjonktürel konularla birlikte MHP'nin oyunu yüzde 30'lara taşıyabilirdi" diyor.

Kaynak: Deutsche Welle Türkçe