Kopenhag - Uluslararası Yazarlar Organizasyonu PEN’in Danimarka Şubesinin konuğu olarak Kopenhag’da bulunan BDP Milletvekili Altan Tan, bazı basın kuruluşları ve politikacılarla yaptığı görüşmelerin ardından, Danimarka Kürt Kültür Merkezi (DDKC) tarafından Çarşamba akşamı düzenlenen bir halk toplantısına konuşmacı olarak katıldı.

 

Kopenhag merkezinde bir düğün salonunda gerçekleştirilen ve binden fazla kişinin katıldığı halk toplantısında Altan Tan’ın konuşması sık sık alkışlarla kesildi.

 

Konuşmasının başında Kürt sorununun, Osmanlı İmparatorluğundan bu yana süregelen bir sorun olduğunu belirten Tan, Türkiye’de Kürt sorununu, ilk düğmesi yanlış iliklendikten sonra tüm düğmeleri yanlış iliklenen bir gömleğe benzetti. Tan, sorun böyle tarihsel bir sorun olduğundan çözümünün gerçekleştirilecek köklü değişikliklerle mümkün olduğunun altını çizdi.

 

TBMM çatısı altında çalışma yürütülen Anayasa Komisyonun geleceğe dair bir umut vermediğini belirten Tan, Mayıs ayının başında yazılmaya başlanacak olan yeni Türkiye Anayasası’nın maalesef ne Kürt sorununa çözüm getireceğini ne de Türkiye’yi daha da demokratikleştireceğini söyledi.

 

Kürt Halkının haklı talepleri karşısında Türk Devletinin ve hükümetinin tutumunun daha fazla baskı ve daha fazla tutuklama olduğunu anlatan Tan, bugün BDP’ye selam verenlerin bile cezaevlerine tıkıldığını ifade ederek, sayıları binleri bulan Kürt siyasetçileri ile birlikte 6 Kürt milletvekilinin milletvekillik haklarının da gasp edilgine işaret etti.

 

Şu an çalışmaları yürütülen yeni anayasanın Türkiye için fırsat olduğunu vurgulayan Tan, Türkiye Başbakanına seslenerek bu fırsatı iyi değerlendirmesini istedi. Tan, toplumsal barışı sağlayacak demokratik bir anayasayla Türkiye’nin Ortadoğu halklarına bir örnek olacağının altını çizdi.

 

“21. yüzyılda artık Kürtlerin statüsüz kalması mümkün değildir” diyen Tan, temennilerinin elbette yaşadıkları coğrafyada diğer halklarla eşitçe ve kardeşçe yaşamak olduğunu söyledi.

 

Türkiye’nin demokratikleşmesinin yolunun, toplumdaki tüm halkların, tüm kesimlerin inanç, ideoloji ayrımı yapmadan ortak bir mücadelesinden geçtiğini anlatan Tan, ancak bu ortak mücadele yapılırken de, kimsenin, bir başkasının inanç ve ideolojisine müdahale etme hakkının olmadığını sözlerine ekledi.

 

KÜRTLER TÜRKLERDEN 200 SENE ÖNCE MÜSLÜMAN OLDU

Tan ayrıca, Erdoğan ve hükümetinin son dönemlerde dini suiistimal ederek siyaset yaptığını ve BDP’ye oy verenleri Müslüman olmamakla suçladığını da hatırlattı. Kürtlerin inançlarını ölçmenin kimsenin haddine olmadığını vurgulayan Tan, tarihte Kürtlerin, Türklerden 200 sene önce Müslüman olduğunu ve herkesin bildiği üzere bir çok Kürt aliminin İslam’ı Anadolu topraklarında öğreten kişiler olduğunu söyledi.

 

Bugün AKP’ye yakınlığıyla bilinen Gülen Cemaatinin üstat olarak nitelendirdiği Said-i Kurdi’nin bundan 105 sene önce Osmanlı’dan İstanbul’da Kürtçe okul talep ettiğini söyleyen Tan, ama buna rağmen Bülent Arınç gibilerinin halen, “Kürt dili bir medeniyet dili midir” diye sorduğunu ve Türkiye Başbakanın da “Kürtçe eğitim vatanı böler” dediğini hatırlattı.

 

Sorunun bir din ve inanç meselesi olmadığını, hak ve hukuk mücadelesi olduğunu belirten Tan, herkesin birbirinin inanç ve düşüncesine saygı göstermek zorunda olduğunu söyledi.

 

İster Alevi, ister Gülen Cemaati’nden ol, İster Ezidi ya da laik ol, “Olduğun yerde kalk, inandığın düşüncede haksızlığa karşı dur” diyen Tan, Kürtler arasında da elbette farklı inanç ve ideolojide insanların olması kadar doğal bir şey olmadığını, ancak meselenin Kürtlerin hangi düşünceden olursa olsun bulundukları yerde, konumda haksızlığa karşı durması olduğunu ifade etti.

 

Gülen Cemaati’ne de seslenen Tan, “Gerektiğinde kalk de ki, Kürtlere yapılan haksızlıktır. Bunu dersen kardeşiz ama bulunduğun yerde İslam ümmetçiliğini Türk ümmetçiliğine dönüştürürsen, herkesi Türkleştirmeye çalışırsan, o zaman kusura bakma seninle işimiz olmaz” dedi.

 

Katılımcıların toplantı sırasında Altan Tan’a yönelttikleri yoğun sorular nedeniyle toplantı planlanandan daha geç saatte bitti. Tan bugün Danimarka’ya gelme nedeni olan Danimarka Pen Kurumu’nun düzenlediği cezaevlerindeki yazar ve gazetecilerin konu olduğu toplantıya katılacak. Toplantıya ayrıca gazeteci Mehmet Altan ve yönetmen Mehmet Çoban da katılacak.

 

Tan’ın Cuma günü de Danmarks Radio’yu ziyaret etmesi bekleniyor. (ANF)