Halkların Demokratik Partisi (HDP) İstanbul Büyük Şehir Belediyesi Eşbaşkan Adayı, pazar günü yapılacak seçimler öncesi İstanbul halkına seslendi: "Halkların Demokratik Partisi adaylarını seçerek, İstanbul'u, kaymağını yiyenlerle değil, onu sevenlerle yönetmeye davet ediyorum."

Sırrı Süreyya Önder'in mektubu şöyle:

Sevgili İstanbullu;

Beni vekil seçtiğin gün ne söz verdiysem hepsini yapmış birisi olarak kısacık zamanını istiyorum. Genel seçimler sırasında sürüp giden savaşı bitirmek için "kuyu derin değil, ip kısa!" demiştim. Hepimiz kendimizi o ipe ekleyerek bu ülkenin büyük barışı için önemli bir adım attık. Şimdi de bu toprakların en güzel kentiyle ilgili bir karar vermemiz gerekiyor.

Bu şehri, insanını, tarihini korumaktan yanayız. Komşularının yüzünü ancak kötü günlerde ya da sıkıcı apartman toplantılarında gördüğün, sokaklarında rahatça yürüyemediğin, gölgesine sığınacak ağaç bulamadığın bu şehirde, şehrin insani kalan yanlarını korumak ve çoğaltmak için sana bir soru soruyoruz : Bu şehri nasıl yönetmek isterdin?

Biliyoruz ki en kötü gününde dahi gülümseyen insanların şehrini, gülümseyerek yönetmek de mümkün. Ve yine biliyoruz ki evin kira da olsa, trafiğinden, kalabalığından bıkmış da olsan, şehir de semt de senin. Madem İstanbul senin, elini taşın altına koymaya ve bu seçimlerde Halkların Demokratik Partisi adaylarını seçerek, İstanbul'u, kaymağını yiyenlerle değil, onu sevenlerle yönetmeye davet ediyorum. İstanbul'a her şeyiyle sahip çıkan, vurgunun ve talanın önüne dikilen, yıkım kepçelerinin üstünde değil karşısında duran tek İstanbul vekili olarak şimdi bir tek isteğim var; aşağıdaki 5 temel ilkemize bir göz atıp vereceğin oy üzerine düşün lütfen.

1. Yerel demokrasi: Tüm mahallelerde ve kentlerde, halkın yönetime doğrudan katıldığı, kendi kaderi ve yaşam alanları ile ilgili kararların tamamının beraber alındığı halk meclisleri olacaktır.

2. Barış, çözüm ve dayanışma belediyeciliği: HDP, ayrımcılığa, ayrışmaya ve kavgaya karşı barışı ve dayanışmayı yerelden inşa edecektir. İstanbul'u terk etmek zorunda bırakılmış halkları davet ederek tarihi kavuşmalar gerçekleştirecektir. HDP, İstanbul'a tutunmanın, İstanbul'u ev yapmanın tüm zorlukların yaşamışların partisidir. İstanbul'un göç tarihi, kültürel zenginliğinin temel bir parçasıdır. HDP, şimdilerde ayrışmış ve düşmanlaşmış şehrin ortak tarihini canlandıracak, dayanışmacı bir kültür yeşertecek alanlar kuracaktır. İstanbul aynı zamanda bir Kürt ve Alevi kentidir. Tarih boyunca büyük acılar çekmiş bu halklar İstanbul'un kültürel hazinesinin bir parçasıdır. HDP, çok dilli ve kültürlü belediyeciliği hayata geçirecek, her ilçede "hakikat ve hafıza merkezleri" kuracak, halkları bir araya getirerek sorunlarını yerinde çözecektir.

3. İnsan için belediyecilik: HDP için belediyecilik, imar ve iskân demek değildir. HDP, İstanbul'u kendi kültürel ve doğal kaynaklarını tüketen değil, yeniden üretebilen bir şehir haline getirecektir. HDP yerel yönetimlerinde, İstanbul sadece mecbur kalındığında bir yerden bir yere gidilen, diğer zamanlarda eve kapanılan bir şehir olmaktan çıkacak, hizmetlerin ücretsiz ya da çok düşük ücretle verildiği, insanların rahatça gezdiği, kentin her alanını kullandığı, canlılığını para dolaşımı ile değil insan dolaşımıyla sağlayan bir şehir olacaktır.

4. Toplumsal hizmet belediyeciliği: HDP'nin hizmet anlayışında halka sadece para yardımı yapan, elektrik, su, asfalt belediyeciliği yok! İstanbul'da yaşayan gençlerin, kadınların, ezilenlerin aynı zamanda bilgiye, dayanışmaya ve neşeye ihtiyacı var. Bu sebeple HDP ortak alanları çoğaltacaktır. Kullanılmayan kamusal binaları halk için alanlara çevirecek, gerektiğinde yeni alanlar yaratacaktır. Tüm ilçelerde ücretsiz kreşler, halk mutfakları, toplum merkezleri, gençlik merkezleri, eğitim destek evleri, belediye sağlık merkezleri, evsizlere barınma merkezleri ve göçmen evleri açacak, parklar, meydanlar ve spor sahaları yapacaktır.

5. Emekçi belediye: HDP yerel yönetimleri, emekçilerin haklarını koruyacaktır. Taşeron işçilik tamamen bitecek, sendikalar ve kooperatifçilik güçlendirilecek, iş bulma ve kurma için danışmanlık merkezleri kurulacaktır. Mevsimlik işçilerin sağlıklı koşullarda yaşaması için yer tahsis edilecek, atık kağıt işçilerine malzeme, gözlük ve eldiven temin edilecektir. İstanbul bugüne kadar kendi kaynaklarını hoyratça tüketti. Bu gerçek doğal kaynakların tahribatı, su havzalarının mahvolması ve doğal yaşamın yok olması ile, insanların fiziksel ve ruhsal yıpranmaları, yalnızlaşması, şehrin ayrışması ve eşi görülmemiş ayrımcılıklarla ortaya çıkıyor. Yapılan projelerin tamamı bir kaç yılda işlevsiz kalıyor yeni borç döngüleri, kaynak tüketimi, yoksullaşma, yolsuzlaşma ve çöküntü alanlarıyla karşılaşılıyor. HDP İstanbul'u sıradan bir alışveriş merkezi ve beton mezarlığı olmaktan çıkaracak, halkla birlikte tarihine yakışır örnek bir kent haline getirecektir. Halkların Demokratik Partisi, İstanbul'u kent hakkının, yerel demokrasinin, insan ve toplum merkezli bir belediyeciliğin ve yerel barışın örneği haline getirmeyi amaçlıyor.

Saygılarımla.

Sırrı Süreyya Önder

Halkların Demokratik Partisi İstanbul Büyük Şehir Belediyesi Eşbaşkan Adayı