CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun ardından BDP’li Sırrı Süreyya Önder de Dışişleri Bakanı Davutoğlu için ’Küçük Enver Paşa’ ifadesini kullandı. Önder, ’Ama Küçük Enver savaşa giremez. İyi ki de giremez’ dedi.

 

Siyasetin dört bir tarafı, Tarafsız Bölge'de bir araya geldi. CNN Türk ekranlarında Ahmet Hakan'ın sunumuyla ekrana gelen Tarafsız Bölge 'de BDP İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder, MHP Iğdır Milletvekili Sinan Oğan, CHP İstanbul Milletvekili Binnaz Toprak ve AK Parti Diyarbakır Milletvekili Galip Ensarioğlu gündemin önemli başlıklarını tartıştı.

 

BDP İstanbul milletvekili Sırrı Süreyya Önder, 'savaşmamak için savaşa hazırlanarak savaşmamayı beceremezsiniz ' diyerek AK Parti ve MHP'nin desteklediği Suriye tezkeresini sert eleştirirken, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'na da “Küçük Enver Paşa” benzetmesi yaptı. Davutoğlu hakkında daha önce de CHP lideri Kılıçdaroğlu "Küçük Enver Paşa" benzetmesi yapmıştı.

 

DAVUTOĞLU'NA ENVER PAŞA BENZETMESİ

Sırrı Süreyya Önder şunları söyledi:

“Neresinden bakarsanız dış politika elimizde patlıyor. Savaşmamak için savaşa hazırlanarak savaşmamayı beceremezsiniz. Tüm hücrelerinizle savaşa hazırlanacaksınız, ondan sonra savaşmamak için diyeceksiniz...

 

Savaşamazlar. Bu ordu savaşamaz, bu hükümet savaşamaz. Asker olarak test edilmemiş hükümet, savaşamaz. Ortadoğu 'ya hükmetmek isteyen bir küçük Enver Paşa'mız var Dışişleri Bakanı, fakat savaşacak kudreti ve dirayeti yok. Vietnam'ın neyi vardı da Amerika'yı zebil etti? Nereden tutsan elinde kalır. İşte bunları hatırlayacaksınız.”

 

Canlı yayında anne ve babalara seslenen Önder “Siz alıp askerlerimizi milli menfaatimiz var diye Suriye'ye göndereceksin. Bütün analara babalara soruyorum… Siz evladınızı gönderir misiniz?.. Suriyeli de diyecek ki benim vatanıma saldırıyorsunuz.

 

"YA SAYMAYI BİLMİYORLAR YA DAYAK YEMEMİŞLER"

Suriye ile ilgili çıkartılan tezkereyi de eleştiren Sırrı Süreyya Önder, "Burada Galip Bey angajman kurallarından bahsediyor. Keşke angajman kurallarından bahsedeceğine insanlığın angajman kurallarından bahsetseydi. Savaş hazırlığı yaparak barışı sağlayamazsınız" dedi. Önder, tezkereye destek verenlerin mahcup bir hal içinde olduğunu savundu ve "Biz bu tezkereyi savaşmak için çıkarmadık" diyorlar. Bu ordu savaşamaz, bu hükümet savaşamaz. Ortadoğu'ya şekil vermeye çalışan bir Küçük Enver Paşamız var ama buna cesaret edemez. İyi ki de edemez. İki ülkenin ordularını karılaştırarak böyle bir hükme varamazsınız. Vietnam'da ABD ne yapabildi? TSK Kandil'e girdiğinde ne oldu? Bir haftalığına gidiyoruz dediler 3 günde döndüler. Ortada bir fütuhat havası var, sabah çıkıp öğlen Halep'te, Şam'da çay içecekler. Bunu söyleyenler ya sayı saymayı bilmiyorlar ya da dayak yememişler" dedi.

 

Önder, "Esad'ı da sevmem, babasını da sevmezdim. Hama'nın vebalini sırtında taşıyor. İnşallah zebun olacaklardır" dedi.

 

BÜYÜK SERMAYE SAVAŞI İSTİYOR

Önder, Türkiye'de büyük sermaye çevrelerinin Suriye ile bir savaşın çıkmasını istediğini de savundu. Sırrı Süreyya Önder, "Son dönemde borsada değer kazanan şirketlere baktığınızda bunu görürsünüz. Savunma sanayi için üretim yapan tüm firmaların hisseleri tavan yapıyor" dedi.

 

HERKES GÜBRESİNE GÖRE BOSTAN EKECEK

"AK Parti'de Ortadoğu'daki paradigmayı anlayacak bir zeka göremedik bugüne kadar" diyen Önder, "Herkes gübresine göre bostan ekecek. Öğlen namazını Halep’te kılarız, ikindi çayını Şam'da içeriz gibi laflar edilemez. Karşındakinin eli de armut toplamıyor. Sen bu yoksul halkın evladını alıp savaşa götüremezsin. Ama Suriye halkı 'benim vatanıma saldırıyorlar' diye düşünecek" şeklinde konuştu.

 

MARKSİST BAKIŞ

AKP'li Galip Ensarioğlu'nun "Marksist bakış açısıyla değerlendiriyorsunuz" sözleri üzerine Önder "Evet Marksist bakış açısı ama yabana atılacak bir bakış açısı değil. İstersen İslami bakışla yorumlayalım. Maide Suresi'nin 8. Ayetiyle başlayalım" dedi. Ensarioğlu ise Türkiye'nin Suriye ile savaşmak gibi bir niyetinin olmadığını tekrarladı.

 

KUZU 'NUN YERİNDE OLSAM KENDİMİ ATARDIM

Anayasa komisyonu Başkanı Burhan Kuzu'nun AB ilerleme raporunu çöpe atmasını da eleştiren Önder “Ben Burhan Kuzu'nun yerinde olsam, kendimi atardım sen niye raporu çöpe atıyorsun” dedi.

 

HAKARET VE KÜFÜR SAYARIM

Sırrı Süreyya Önder, Kürtçe'nin seçmeli dil olarak eğitim-öğretim programında olmasını "ayıp", "hakaret" ve "küfür" olarak gördüğünü söyledi.

 

Önder konuşmasında, Kürtçe'nin Kürtler'in anadili olduğunu, Kürtler'in zaten çoğunluğunun Türkçe'yi öğrendiğini, seçmeli dil olacaksa bunun Türk gençleri için olması gerektiğini savundu.

 

'TÜRKLER DE KÜRTÇE ÖĞRENSİN'

Önder programda şunları söyledi:

Bu ayıptır. Derde derman olarak bunu seçmeli ders olarak sunmak da hakarettir. Hatta küfürdür. Niye? Sen İstanbul'daki Türk'e, Edirne'deki Türk'e seçmeli ders yapabilirsin.

 

TÜRKLER DE KÜRTLERE ANA DİLLERİNDEN MERHABA DEMEYİ ÖĞRENSİN

Kürtçe'yi öğrensin. Bu ülkede 15-20 milyon Kürt, Türkçe'yi öğrendi. Bir milyon Türk de Kürtçe'yi öğrensin. Onlara ana dilinde bir "merhaba" demeyi, bir "hoş geldin" demeyi, bir "iyi akşamlar", bir "roj baş", bir "evar baş" demeyi öğrensin. Bunda hiç bir sorun yok.

 

SİZ ÇOCUĞUNUZU SEÇMELİ TÜRKÇE'YE GÖNDERİR MİSİNİZ?

Seçmeli ders anadiliniz olmayan bir şey için verilir. Şöyle bir örnekle anlatayım. Sizin çocuğunuza Ahmet Bey, Türkçeyi seçmeli ders olarak verseler gönderir misiniz? Böyle bir şey olur mu?

 

Programın bölümleri aşağıdaki linklerden izlenebilir:

 

http://video.cnnturk.com/2012/haber/10/16/turkiye-nin-suriye-politikasi-tartisildi

 

http://video.cnnturk.com/2012/haber/10/15/sirri-sureyya-onderden-tezkere-elestirisi

 

http://video.cnnturk.com/2012/haber/10/16/sirri-sureyya-onder-anne-babalara-seslendi

 

http://video.cnnturk.com/2012/haber/10/16/sirri-sureyyadan-kuzuya-senin-yerinde-olsam