Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın AKP Kongresinde yaptığı konuşmayı değerlendiren BDP İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder, "Çaresizliğe düşmüş bir hali vardı. Kürtler kendisine biat etmediği için şaşırmış durumda" dedi. Önder, Erdoğan’a umut besleyenlerin kongrede yanıtlarını aldıklarını söyledi.

 

BDP İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder, Erdoğan’ın 30 Eylül Pazar günü düzenlenen AKP 4. Olağan Kongresi’nde yaptığı konuşmayı ANF’den Ali Barış Kurt’a değerlendirdi.

 

'ERDOĞAN, KENDİSİNE UMUT BESLEYENLERE ÇOK GÜZEL YANIT VERDİ!'

Önder, AKP Hükümeti'nin hâlâ Kürt sorununu çözeceğine dair tahminleri olanları eleştirerek, "Zaten AKP'nin bir umut yarattığı yoktu. AKP'den umutlanmaya dünden önce de, gerek yoktu. Sadece bunun halen böyle olmadığını düşünen çok sayıda insan vardı, niyeyse. Bu Kürtlerin içinde, liberallerin içinde de vardı. Erdoğan'ın sorunu çözeceğine dair umut besliyorlardı. Erdoğan, dün bunların hepsine, umut besleyenlerin hepsine, 'yahu kardeşim, siz ne arsızsınız, sorunu çözmeyeceğim, hiç mi laf anlamayacaksınız' dedi. Çok güzel yanıtlamış oldu. Konuşmasından anlaşılan buydu" ifadelerini kullandı.

 

Sırrı Süreyya Önder, "Peki, niye herkes çözümü bir insanın iktidar gücüne bağlıyor? Niye meselenin çözümünü kimse sınıfsal temsiliyete bağlamıyor" diye sorarak, ekledi: "Erdoğan ruh hastası mı, aklı mı basmıyor? Bu adamın temsil ettiği sınıfsal mevzilenme, yapılanma, meselenin çözümünü istemiyor. Dünkü kongre bunun çok net şekilde tescil edilmesi anlamı taşıyor."

 

Erdoğan'ın dünkü konuşmasında Kürt sorunu hakkında çözüm politikasından söz etmemesine değinen Önder, "Bence Erdoğan'ın durumu şu; kongrede bir şaşkın olma hali, çaresizliğe düşme halini bir daha görmüş olduk. Elindeki argümanlarla bir türlü Kürtlerin kendisine biat etmemesine dönük şaşkınlığın içerisinde" dedi.

 

'BDP İLE GÖRÜŞMEK İSTEMEMESİ NORMAL'

Erdoğan'ın BDP ile görüşmekten yana olmadığını açıklamasını da değerlendiren Önder, şu yorumu yaptı: "Dikkat edin, yine ortak bir yanılgıdan bahsedeceğim; herkes BDP ile görüşmediğine şaşırıyor. Onlara göre normalde BDP ile görüşmesi lazım. Oysa durum tam tersi. Bir tek BDP ile görüşmemesi lazım. Çünkü bu meselenin, barışa giden yolda bir adım atmanın yaratacağı değeri BDP ile bölüşmek ister mi? İstemiyor. Göreceksiniz; CHP ve MHP ile de bölüşmeyecektir. Sadece risk ve sorumluluk gördüğü alanlarda riski ve sorumluluğu paylaşacaktır. Dolayısıyla bunun üreteceği siyasal değeri, bunu tek başına üstlenmek ister."

 

Kürtlerin ve Türkiye halklarının 'oyalama politikasını' çok iyi tanıdığını ve buna aldanmayacağını söyleyen BDP'li Sırrı Süreyya Önder, Erdoğan'a seslendi: "Sen hakim sınıf eğilimini temsil ediyorsun diye, her dediğin olmaz. Karşındaki örgütlü sınıflar ve halklar senin bu hesabını boşa çıkarabilir. Sen de dün bunun yarattığı şaşkınlık halindeydin."

 

'BİRİMİZE DOKUNULURSA...'

TBMM'nin yeni döneminde de BDP olarak Erdoğan ve hükümetinin çözümden yana olmamasına rağmen, 'mücadelelerini güçlendirerek sürdüreceklerine ve birlik içerisinde hareket edeceklerine' dikkat çeken Önder, "Karşı taraf çözümden yana değil diye tası tarağı toplayacak ve gidecek halimiz yok. BDP'nin iki yaklaşımı olacak ve birincisi; savaş politikalarını teşhir etmek ve etkisizleştirmek. Bunu ilk dönem gayet iyi yerine getirdi. İkincisi ise, bir arada durmak. Bugüne kadar yaptıkları Kürtlerden ve BDP'den büyük parçayı koparmak, onu bölmeye çalışmaktı. BDP buna geçen dönem izin vermedi. Bu dönem de izin vermeyecektir. Çözüm meselesinde inatla, ısrarla barışa ve çözüme dönük güçleri çoğaltacak; buna dair yeni koridorlar açacağız" şeklinde konuştu.

 

Önder, 'dokunulmazlık' konusunda da, "Parti milletvekillerinden herhangi birinin dokunulmazlığına karşı saldırıldığı takdirde, buna asla izin vermeyeceğiz. Birimize dokunulursa; hepimize dokunulmuş sayacağız" dedi.

 

'HALKA DEĞİL, TIRŞIKÇILARA SESLENDİ!'

Sırrı Süreyya Önder, Erdoğan'ın kongrede kullandığı Kürtlere ilişkin "Gelin bu sorunu ‘terörist’ ile kucaklaşanlarla değil sizinle birlikte çözelim" şeklindeki sözlerini de, şöyle yorumladı: "Halk elli kere gereken cevabı kendisine verdi. Bence bu mesaj halka dönük değil. Halka dönük söylenmiş bir şey değil. Tırşıkçılardan yeni bir Kürt parti kurma projesi var. Onları kastediyordur. Onların kim olduğu da biliniyor!"