TBMM'de bir basın toplantısı yapan 1 Mayıs'ı kutlayarak sözlerine başlayan Önder, dün büyük bir trajedinin yıldönümü olduğunu, BDP'li milletvekilleriyle birlikte Ermeni soykırımını anma ve yas paylaşma törenine katıldıklarını, Ermeni halkının acısını paylaştıklarını söyledi.

 

Önder, 24 Nisan 1915 tarihinde yüzlerce Ermeni vatandaşın hayatını kaybettiğini ifade ederek şunları söyledi:

 

"1915 Ermeni Soykırımı anma ve yas paylaşımı nedeniyle biz de Taksim'de düzenlenen etkinliğe katıldık ve acılarını paylaştık. Almanya'da Merkel, Neonaziler tarafından katledilen Türklere yönelik özür dilemiştir. Bulgaristan Parlamentosu Türklere yönelik asimilasyonun hesabının sorulması, yüzleşilmesi ve sorumlularının mahkum edilmesi kararı almıştır. Hatta orada ‘Bu süreci ağırdan alırsak, tüm Bulgar halkı zulmün müsebbibi olur’ denmiştir. Tarihimizde bu olay yaşandı. İttihat ve Terakki'nin sorumlusu olduğu ve Cumhuriyet rejiminin unutturma politikasıyla büyük katkılar sağladığı Ermeni katliamının, her dilde karşılığı soykırımdır

 

Tüm mal varlıkları, kültür varlıkları bedenleri gibi talan edilmiştir. Atalarımız dedelerimiz yapmazdı diyenler var. Bu katliama çanak tutan, içinde yer alan Türk ve Kürt dedelerimiz, atalarımız olduğu gibi Ermeni halkını korumaya çalışan ve onlar için hayatlarını feda eden Atalarımız ve dedelerimiz de var. Bizim amacımız, bu cinayet suçuna iştirak edenleri lanetleyip, Ermenileri canı pahasına korumaya çalışan dedelerimizi yüceltmektir. Geçmişin acılarıyla yüzleşmek, acıları paylaşmaktır. Böylece geleceği daha merhametli kurmaktır.

 

Amacımız, acılar üzerinden politika inşa etmek değildir. Bağımsız, özgür, eşit bir gelecek kurmamız için; geçmişin acılarıyla yüzleşmek için bunu kabul etmemiz önemlidir.

 

"BİZ SOYKIRIM DERSEK"

Bu tip bir acıyı para yada başka bir şey ile gidermenin mümkün olmadığının altını çizen Önder, "Biz soykırım dersek, para isterler, toprak isterler savunması, alçakçadır. Ortada bir insanlık suçu varsa, bunun tazminatını da ödersin, ama acıları hiçbir para hafifletmez" dedi.

 

Bazı ülkelerin iyi niyetli olarak, bazılarının ise siyasi istismar gerekçesiyle bunu kullandığını hatırlatan Önder, "Bunu boşa çıkartmanın tek yolu bunu kabul etmek ve onların acılarına ortak olmaktır" diyerek bazı Ermeni vatandaşların fotoğraflarını gösterdi. 24 Nisan 1915 tarihinde evlerinden alınan ve bir daha kendisinden haber alınamayan Sivas Milletvekili Nazeret Dagavaryan, Şair Jecmanto, Milletvekili Avukat Grigor Zohrab, Doktor şair yazar Ruben Sevak'ın resimlerinin ardından Gazeteci Yazar Hrant Dink'in fotoğrafını da gösteren BDP'li Önder, "İşte bunu yapanları cezalandıramadığımız için, bu insanlar toprağın altına verdi gencecik bedenlerini" diye konuştu.

 

Önder, "HDK (Halkın Demokratik Kogresi) üyesi milletvekilleri olarak Ermeni soykırımının araştırılması için Meclis Araştırması açılmasını isteyeceklerini ve bir teklif vererek '24 Nisan'ın Ermenilerin yas ve acılarını paylaşım günü olarak' ilan edilmesini önereceğiz" dedi.

 

Bir gazetecinin" Tarihçi misiniz? Soykırım yapıldığı kanaatine nereden vardınız? Soykırımı bu millet mi yaptı? Doğu Anadolu ve Ağrı Dağı'nın Ermenistan'a verilmesini mi istiyorsunuz" şeklindeki provokatif soruları üzerine Önder ve gazeteci arasında kısa süreli bir tartışma yaşandı. Önder, "Evini elinden aldığın insanların talep ettiğini vereceksin tabii. Faşizan zihniyet, hoşuna gitmese de, kabul etmese de beğenmese de bunu yapacak" dedi.

 

Önder BDP'nin ABD ziyaretine ilişkin bir soruyu ise "Diğer partiler gibi BDP'nin de rutin faaliyetlerinden biridir. BDP oraya çözüm arayışı için gitmemiştir. Çözümü ABD'ye endeksleyen zihniyet, hükümetin ta kendisidir" dedi.