ALİ BARIŞ KURT / ANF

HDP Eş Genel Başkan yardımcısı Sırrı Süreyya Önder, Öcalan'ın, "Çözüm sürecini zora sokacak en büyük tehdit hükümetin meseleye seçim ve yüzde hesaplarıyla yaklaşması olacaktır" dediğini söyledi. Önder, Öcalan'ın dünya kamuoyuna "Rojava'ya kıymet ver" diye seslendiğini ve Kürt Ulusal Kongresi ile ilgili de "Kongrenin gerçekleşmesinin önündeki engellerin birçoğu hayati engeller değildir" ifadelerini kullandığını bildirdi.

Leyla Zana ile birlikte Abdullah Öcalan’la görüşen Halkların Demokratik Partisi Eş Başkan Yardımcısı Sırrı Süreyya Önder görüşmeye dair ANF'ye bilgi verdi.

Önder, salı veya çarşamba günü Öcalan'ın Barzani’ye mektubunu alarak Erbil’e (Hewler) gideceklerini açıkladı. Önder, "Muhtemelen salı-çarşamba mektubu alıp Hewler'e geçeceğiz. Barzani ile sınırlı değil, taraflarla görüşeceğiz" dedi.

KÜRT ULUSAL KONGRESİ

Önder, Öcalan'ın Kürt Ulusal Kongresi ile ilgili şu ifadeleri kullandığını açıkladı: “Kürt Ulusal Kongresi önemlidir. Bölge barışının, bölgenin demokratikleşmesinin de önemli teminat ayaklarından birisi olacaktır. Güvence ayaklarından birisi olacaktır. Bu anlamda kongrenin gerçekleşmesinin önündeki engellerin birçoğu hayati engeller değildir. Bütün taraflar tarihsel bir iş yaptıklarının sorumluluğu ile yaklaşırlarsa çok çabuk gerçekleşebilecek durumdadır. Bu, Kürt halkının demokratik siyaset ve demokratik dünyada yerini perçinleştirecek, canilerin kol gezdiği bölgede bütün dünyaya demokratik model oluşturacaktır.  Kongre bunun en önemli adımlarından birisi olacaktır."

'DİĞER HALKLARLA VE SOSYALİSTLERLE YOLDAŞÇA DAYANIŞMA HUKUMUZ VAR'

Görüşmede, Öcalan'ın son zamanlarda HDP'ye dönük kullanılan negatif dili de eleştirdiği öğrenildi. Önder, Öcalan'ın bu konuda şunları söylediğini aktardı: "Son zamanlarda HDP'ye dönük olarak kullanılan negatif dilin bir tek amacı olduğunu düşünüyorum; Kürt halkını yalnızlaştırmak, kendi kendisiyle baş başa bırakmak. Oysa bizim mücadelemiz, diğer halklarla, yanımızda duran ve bizle dayanışma gösteren ve dayanışma gösterdiğimiz bütün halklarla, inançlarla, sol sosyalist yapılarla olan hukukumuz, sonuna kadar demokratik siyaset temelinde yoldaşça dayanışma hukukudur. Bu dile karşı hem HDP'nin hem de Kürt halkının son derece uyanık olması, itibar etmemesi gerekiyor."

Önder, Öcalan'ın, "Bizim barış sürecine ve devlete yaklaşımımız devleti de demokratik çatı haline getirmeye dönüktür ve bu demokratik çatı haline getirme istek ve programımız tarihsel olarak bizi tüm mücadelelerden ayrı ve itibarlı bir yere koymaktadır" ifadelerini kullandığını da bildirdi.

DÜNYA KAMUOYUNA 'ROJAVA' MESAJI

Rojava konusunda ise Öcalan'ın, "Dünya kamuoyunun Rojava pratiğinde ortaya çıkan demokratik iradeye çok özenli bakması ve çok yüksek yerde kıymetlendirmesi gerekiyor. Bu bütün dünyanın güvencesi olacaktır. Çünkü demokratik çözümün benimsenmemesi durumunda yaşanacak olan felaketler kesinlikle bölgeyle sınırlı kalmayacaktır" dediği öğrenildi.

'HÜKÜMET SEÇİM HESABI YAPARSA SÜRECİ BİTİRECEK SIKINTILARA YOL AÇAR'

HDP'li Önder, Öcalan'ın 'çözüm süreci' ile ilgili ise şu açıklamasını aktardı: "Çözümün kalıcı temel şartı demokratik anayasadır. Fakat yöntemsel olarak gerek içeriğinin belirlenmesinde, gerek temel özelliklerinin kararlaştırılmasında müzakere ruhuna uygun bir paylaşımcılık esastır. Bu konuda düşülecek, süreci zora sokacak en büyük tehdit hükümetin meseleye seçim ve yüzde hesaplarıyla yaklaşması olacaktır. Böylesi bir yaklaşım sürecin bitmesine varan sıkıntılar içermektedir. Şu an yaşanan süreç demokratik bir dönüşümün ne kadar ertelenemez olduğunu herkese göstermiştir."

ERMENİLERE KAPSAMLI MEKTUP

Önder, Öcalan'ın Ermenilere ilişkin önümüzdeki günlerde Adalet Bakanlığı aracılığıyla bir mektup göndereceğini de açıkladı. Önder, "Sayın Öcalan daha geniş kapsamlı bir çalışma yapmak istediğini, ileride daha geniş çalışmayı iletmek istediğini söyledi. Sanırım, iki sayfa civarında bir mektubu da Barzani'ye mektubuyla gelecek bize" bilgisini verdi.