BDP İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder, emekli Genelkurmay Başkanı Orgenaral İlker Başbuğ'un tutuklanmasının geciken bir karar olduğunu savundu.

Önder, "Tutuklama yerindedir. Çıkıp bütün halka yaptığı bu kötülüklerin hesabını vermelidir. Masumsa aklanır değilse mahkum olur" dedi.

Önder, memleketi Adıyaman'da gazetecilerin sorularını yanıtladı. Orgeneral Başbuğ'un tutuklanması kararını değerlendiren Önder, ''Bu adam bu lafları hep etti. Bunlar yeni ortaya yeni çıkan şeyler değil. Bu adam elindeki lav silahını boru parçası diye yalnız Türkiye halkına değil hükümete de salladı. Eğer gerçekten demokratik bir siyasi otorite olsa o gün bunu emekliye sevk ederdi. Mahkemeye verilmesi gerekirdi. Bu tamamen geç kalınmış bir karar. Üstelik Uludere, hükümeti tam böyle sıkıştırmışken hiç kimseyi böyle “gündemi değiştirmeye yönelik değil” diye ikna edemezsiniz. Tutuklama yerindedir. Çıkıp bütün halka yaptığı bu kötülüklerin hesabını vermelidir. Masumsa aklanır değilse mahkum olur. Ama bu adam bunu gizli saklı yapmadı. Hükümetin gözüne soka soka yaptı. Bugüne kadar hiçbir şey yapmayıp, hadi o zaman görevdeydi, emekli olduğu zaman yapmayıp, tam böyle bir olay olduğu zaman çıkıp yapmak insanlarda bir sürü kaygı ve güvenlik sorununu ortaya çıkardı." dedi.

''BU BİR TUGAY KOMUTANI İLE GEÇİŞTİRİLECEK BİR OLAY DEĞİL"
Şırnak Valiliği'nin Tugay Komutan Vekili'nin görevden uzaklaştırma talebini hakkında ise Önder şöyle konuştu: ''Bu bir Tugay Komutanı ile geçiştirilecek bir olay değil. Bu direk o savaş teskeresini onaylayan kendi topraklarında bir savaş uçağı ile sivillerin üzerine bomba atan bu emir komuta zincirindeki siyasiler de dahil, hepsi insanlığın vicdanında mahkum olacaktır. Hepsinin bunun hesabını vermesi gerekiyor. Bakın hiçbirisi tarihe kalmıyor. Bir Tugay Komutanının yardımcısının feda edilmesi ile göstermelik işlerin yapılması ile bu işten sıyrılamazlar. Hiçbir devlet bir savaş uçağı ile 35 fukara çocuğun üzerine bomba atamaz. Bunun hesabını verecekler. Bugün verecekler, yarın verecekler, diğer gün verecekler. Hiçbirisi olmazsa insanlığın vicdanında mahkum olacaklar. Onun için böyle bir Tugay komutan yardımcısı ile olacak şeyler değil.''

"ŞİDDETE DÖNÜK HER ŞEYİN KARŞISINDA OLAN BİRİSİYİM''

Önceki gün Mecliste AK Parti Adıyaman Milletvekili Mehmet Metiner ile yaşadığı gerginliği de anlatan Önder, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Açıkçası kendimi Adıyaman'ın da vekili sayıyorum. Kürt sorunu başta olmak üzere Adıyaman'ın yüzlerce derdi var. 5 tane de milletvekili var. Benimle birlikte 6 var. CHP vekili muhalefet zaten ama 4 tane de iktidar vekili var. Bunlar bugüne kadar buranın dertleri ile ilgili kıllarını kıpırdatmıyorlar. En son güncel olan mesela Nemrut meselesi. Çözüme dönük hiçbir hareket yok. Barışa dönük bir konuşma yapıldığı zaman ailesi tek kelime Türkçe konuşamayan bir insan olan birisi kalkıp yersiz ve gereksiz bir kabadayılık gösterisinde bulundu. Biz buna boyun eğecek insanlar değiliz. Bugünlere kolay gelmedik. Pabuç bırakmadık. Yanına 5 yada 6 koruma almadan Adıyaman'da gezemiyor. Ben Adıyamanlıyım. Ne zaman Adıyaman'a gelsem bir tane yanımda koruma mı var? Orada bana çirkin bir kabadayılık gösteriyor. Bırakın gelsin dedim. Bırakmıyorlarsa kalkıp ben gelirim dedim. Kalktım gittim. Geri çekti gitti. Olan biten budur. Şiddete dönük her şeyin karşısında olan birisiyim.''

Bu dönemden başka siyaset yapmayı düşünmediğini de aktaran Önder, Milletvekili Metiner'e seslenerek, ''Eğer kendine güveniyorsan, önümüzdeki dönem bağımsız olarak Adıyaman'dan milletvekili adayı olalım. Bakalım kim kazanacak?'' diye konuştu.