TBMM Genel Kurulu'nda kürsüdeki konuşmalarıyla iktidar milletvekillerini sinirlendiren BDP İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder, T24’ten Hülya Karabağlı’ya sinemacı gözüyle TBMM'yi değerlendirdi.

Bütçe maratonundan başlayarak önemli yasa görüşmelerinde sıkı muhalefetiyle genel kurul salonunda tansiyonu yükselten BDP'li Önder, siyaset ve Meclis'e ilişkin soruları yanıtladı. 'Son dönemde hayal kırıklıklarını anlatan siyasetçiler öne çıkıyor. Siz de böyle mi düşünüyorsunuz" sorusuna, "Bir pişmanlığım yok. Önceden kafamda yarattığım Meclis’le, gelip bulduğum Meclis arasında büyük farklar var. Ben her yapının dönüştürülebileceğine inanıyorum".

'HİKMETLİ SÖZÜN GÜCÜNE İNANIRIM'

"Bu konuda sözün gücüne inanırım. Hikmetli sözün gücüne inanırım. Herkes bu doğrultuda elinden gelini yaparsa şikayetçi olma yerine, değiştiren olma pozisyonuna geçmiş oluyoruz. Yapabilir miyiz? Yapamayız şu an için Meclis'te böyle bir çoğunluğa sahip değiliz."

'SÖYLEDİKLERİMİZ BUZA YAZILMAZ'


Meclis'te sandalye üstünlüğü olmasa da söylenen her sözün tarihe bir not düşeceğini söyleyen BDP'li Önder, "Ama söylediğimiz her şey de buza mı yazılır? Asla. Tarih böyle şeylerin birikmesi ile yön değiştirir. Belli seviyeye ulaşınca yön değiştirir. Onun içtin hepimiz başta bu savaş meselesi onun tasfiyesi ve yerine barışın hüküm sürebilmesi için seferber olmalıyız diye düşünüyorum. Bütün Meclis çalışmam da bunun üzerine."

'GENEL KURUL'DAKİ KAVGALARA TAKILMAMAK LAZIM'

Önder, Genel Kurul'da bitmeyen kavgalar ve AKP'li Mehmet Metiner'le kapışması hatırlatmasının ardından 'barış dili nasıl olacak' sorusuna, "Tartışmalar, kavgalar tüm dönemlerde olmuş. Muhtemelen bundan sonra da olmaya devam edecek olan bir şey. Buraya takılmamak lazım. Bütün bunlara rağmen barışın dilini öncelemek durumundayız."

'KAMUSAL GÜCÜ ELİNDE BULUNDURANLAR'

Barış dilinin yöneleceği ilk adresin gücü elinde bulunduranlar olduğuna dikkat çeken Önder'e göre, bu konuda milletin karıştırdığı temel şeyler var. Kamusal gücü elinde bulunduranlar belirleyici konumda. BDP ise etkileyen konumda. Belirleyen konumda olan, tekeli elinde bulunduran, diline, tavrına, politik tutumuna özen gösterirse bir şeyler değişir. Önder, "Kamusal gücü elinde tutanları bırakıp, bunu yok sayarak BDP’den ne bekleyebiliriz” diyor.

Tiyatro sahnesinden başlayıp birçok benzetme yapılan TBMM, Sırrı Süreyya Önder'in sinemacı gözüyle nasıl bir yer. Önder, "Eğer bir sinema sahnesi olarak gördüğümü söylemek istesem. Işık kötü. Oyunculuklar berbat. Reji yerlerde sürünüyor" diyor.