Toplumsal Bellek Platformu, 'Faili Meçhul Cinayetlerin Araştırılması İçin' Meclis turuna çıktı…

 

Faili meçhul cinayetlerde yakınlarını kaybeden ailelerin oluşturduğu Toplumsal Bellek Platformu üyeleri, Araştırma Komisyonu kurulması talebiyle Meclis'e gelerek CHP ve BDP'yi ziyaret etti.

 

Üyeleri, BDP Grup Başkanvekilleri Pervin Buldan, Hasip Kaplan ve İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya önder kabul etti. Ziyareti gerçekleştiren üyeler tek tek kendini tanıttı. Turan Dursun'un oğlu Abid Dursun, Musa Anter'in oğlu Dicle Anter, Hasan Ocak'ın kardeşi Maside Ocak, Zeynep Altıok'un kızı Eren Aysan, İlhan Erdost'un eşi Gül Erdost, Uğur Mumcu'nun kızı Özge Mumcu kendilerini tanıttıktan sonra, BDP Grup Başkanvekili Pervin Buldan da "Ben de öldürülen işadamı Savaş Buldan'ın eşiyim" diyerek heyete karşılık verdi.

 

Platform sözcüsü Turan Dursun'un oğlu Abit Dursun, ziyarette yaptığı konuşmada, iki yıl önce yine TBMM'yi ziyaret ettiklerini anımsattı. O zaman Araştırma Komisyonu kurulması taleplerini ilettiklerini hatırlatan Dursun, insanlığa karşı işlenen suçların uluslararası sözleşmeler çerçevesinde zaman aşımı kavramının içerisinde değerlendirilmemesi gerektiğini belirtti. Dursun, iki yılda araştırma komisyonu kurulmasına ilişkin verilen toplam 15 önergenin Genel Kurulda reddedildiğini söyledi. Platform üyelerinin kendini tanıtmasının ardından BDP Grup Başkanvekili Pervin Buldan da sözlerine, “Ben de 3 Haziran 1994'de öldürülen Savaş Buldan'ın eşiyim” diyerek başladı.

 

Buldan, faili meçhul cinayetlerde tetiği çekenlerin, emri verenlerin yargılanmadığını, ancak öldürülenlerin yakınlarına ve mağdurlara dava açıldığını savundu. “Faili meçhuller Türkiye'nin kanayan bir yarası” diyen Buldan, bu konuda araştırma komisyonun kurulması için birçok önerge verdiklerini ifade etti.

 

-"SUSURLUK VE AĞAR DAVASI BİRLEŞTİRİLSİN"-

 

Mehmet Eymür'ün ifadelerini hatırlatan Buldan, "Eymür'ün ifadesi alınıyor, ancak yargılanmıyor, serbest bırakılıyor. Talebimiz TBMM'de sadece araştırma komisyonu kurulması değil. Susurluk davası var. Ayrıca Mehmet Ağar davası var. Bana göre ikisi birleştirilmeli. Bir dönem işlenen faili meçhul cinayetlerden bire bir sorumlu olan insanlar var. Mehmet Ağar, Tansu Çiller ve Mehmet Eymür gibi. Bu insanlar işledikleri cinayetleri inkar etmedi, Ağar, "Ben devlet adına bin operasyon yaptım' , Çiller "PKK'ya yardım eden Kürt işadamlarının listesi elimde' dedi. Siyasi cinayetlerin başlangıcı oldu. Bu cinayetlerin açığa çıkması, belki kaybettiklerimizi geri getirmeyecek ama yakınlarımızı öldürenlerin yargılanması yüreğimize birazcık da olsa su serpecek" dedi.

 

EN SON PERŞEMBE GÜNÜ ÖNERGE VERDİK

 

BDP Grup Başkanvekili Hasip Kaplan da, zaman aşımıyla ile ilgili Anayasa değişikliği yapılırken önerge verdiklerini ancak bunu kabul edilmediğini anlattı. Faili meçhullerle ilgili en son geçen perşembe günü araştırma komisyonu kurulması için önerge verdiklerini anımsatan Kaplan, Sivas Davası'nın da takipçisi olduklarını belirtti. Kaplan, “Bu davanın ve diğer davaların gerçeğiyle yüzleşildiği zaman AK Parti içinden çok fazla üst düzey kişi, bakan, milletvekili sanık kürsüsüne oturacaktır. AK Parti'nin korkusu bundandır” dedi.

 

-"KURTLA BİRLİKTE PARÇALIYOR, ÇOBANLI BİRLİKTE AĞLIYORLAR"-

 

Buldan yeni dönemde de bu konuda çalışma yapma sözü verirken BDP İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder daha önce getirilen önergelere AKP'nin ret oyu vermesini eleştirerek şunları söyledi:

 

"Daha net cümleler kurma zamanı. Somut bir şey var. Biz dile getirdik. AKP oyları ile reddedildi. AKP'nin yüzyılın icadı olduğunu düşünüyorum. Kürtlerin bir atasözü vardır bu duruma denk düşer. "Kurtla beraber parçalıyor, çobanla beraber ağlıyorlar.' Bunu her vakada yapıyorlar. Başbakan bir bakıyoruz bunlar için gözyaşı döküyor, bir yandan bunların araştırılmasının en etkili aracı olacak Meclis'in iradesine aynı karalılıkla ket vurabiliyor. Sebebi de şu. Bu cinayetlerin sebebi kahredici statükodur. Artık AKP dönüşerek statükonu önemli bir bileşeni oldu. Bunların sorgulanması demek kendi varlığının da sorgulanması demektir.

 

BDP Grup Başkanvekili Hasip Kaplan ise Meclis'te faili meçhullerin incelenmesi için verdikleri önergenin AKP çoğunluğu ile reddedildiğini hatırlatarak, "Bu ve diğer davaların gerçeği ile yüzleşme olursa AKP içinde çok sayıda üst düzey bakan milletvekili sanık kürsüsünde oturacaktır. AKP'nin korkusu bundandır" dedi.

 

Sorular üzerine Abit Dursun, AK Parti'den randevu taleplerine yanıt gelmediğini söyledi. Metin Altıok'un kızı, Platform üyelerinden Zeynep Altıok, “Sivas Davası ve zaman aşımı konusunda” taleplerini içeren dilekçeyi okudu.

 

"DERİN DEVLET İLE AKP ARASINDA BİR BAĞ VAR"

 

Toplumsal Bellek Platformu üyelerini BDP'nin ardından CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce ve CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba kabul etti. Faili meçhul cinayetlerde yakınlarını kaybeden platform üyeleri tek tek kendini tanıttı. Ziyaretçiler kendini tanıtırken İnce, hayatının gözlerinin önüne geldiğini, yaşanan bütün acı olayları hatırlayıp üzerinden ne kadar uzun zaman geçtiğini düşündüğünü söyledi. Bütün olayları tek tek hatırladığını belirten İnce şunları söyledi:

"Yitirdiklerimizin hepsi bizim değerimiz. Onları unutursak, sahip çıkmazsak biz olamayız. İnsan olamayız, devrimci olamayız, solcu olamayız, adam olamayız daha doğrusu. Yarın zamanaşımını konuşuyoruz. Yargı geç işliyor durumu değil. Bu bilinçli ve bilerek. Derin devlet ile AKP arasında bir bağ var. Bunun adı bu. Yargı gecikmiş, Türkiye'de onlarca dosya var diye bakamayız. O avukatlardan biri bugün kabinede yer alıyorsa insanları diri diri yakanların avukatı bugün kabinede yer alıyorsa 18 yıldır üzerine gidilmiyorsa, bunun 9 yılında AKP varsa, derin devlet ile AKP arasında bir bağ kurmak gerekiyor. Bir iki deli, meczubu yakalayarak sorun çözülmüyor. Olay çok farklı"

 

-AKP VE MHP'DEN RANDEVU YOK-

 

Platform üyeleri AKP ve MHP'den de randevu talebinde bulundu. MHP'nin randevu vermediği, AKP'nin ise geri dönmediği öğrenildi. Meclis Başkanı Cemil Çiçek ise randevu talebini kabul ederek Salı günü 15.30 için randevu verdi.

 

-KAPLAN'DAN VETO YORUMU-

 

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün Şike Kanunu vetosuyla ilgili soru üzerine Kaplan, "Adalet Komisyonunda net görüş bildirdik. Kamuoyu vicdanındaki rahatsızlığı dile getirdik. Cumhurbaşkanı da gerekçelerimize katılarak reddetmiştir. Duruşumuz nettir. İmzanın sahibi üç parti kaldı geriye. Onların takdiri" yanıtı verdi. (AJANSLAR)