Cizre'de yaşamını yitiren Nihat Kazanhan'ın öldürülmesine ilişkin Şırnak Barosu'nca hazırlanan raporda, polislerce öldürüldüğü belirtildi.

Raporda “Yafes Mahallesi, Berivan Caddesi üzerinde bulunan boş bir arsada çocukların oyun oynadığı esnada güvenlik güçlerinin bölgeye gelmesi, 50’ye yakın biber gazı atması, çocukların kaçması üzerine hedef gözetilerek çocukların üzerine kurşun sıkılması neticesinde 12 yaşındaki Nihat Kazanhan öldürülmüştür” denildi.

TANIKLARLA GÖRÜŞÜLDÜ

Faruk Ayyıldız’ın Evrensel’deki haberine göre; raporu hazırlayan heyette bulunan Av. Filiz Ölmez ile Av. Gülçin Sarıyıldız’ın, olayın ardından hastaneye giderek görgü tanıklarıyla görüşmeler yaptığı belirtilirken, “Ölü muayenesine gözlemci olarak hazır bulunmuş, ertesi gün heyet halinde olay yerine gidilmiş, olay yerinde gerekli araştırma ve gözlem yapılmış ve olaya ilişkin bilgisi bulunan şahıslar ile görüşülmüş ve savcılıkta soruşturma dosyası incelenmiştir” sözlerine yer verildi.

“Muayene sırasında, Nihat Kazanhan’ın kafatasında kırıklar olduğu ve başının arka kısmından giren bir cismin kafatasında sabit kaldığı tespit edilmiştir” denilirken Karahan’a ait kapüşonlu montta bir miktar beyin dokusuna rastlandığı ifade ediliyor.

GÖRGÜ TANIKLARI İLE GÖRÜŞME

Raporda olay sırasında Karahan’ın yanında olan arkadaşlarıyla yapılan görüşme şu şekil aktarılıyor:

Daha sonra olayın görgü tanıklarına ulaşılmış ve tanıklardan 14 yaşındaki D.Y’nin beyanı alınmıştır. D.Y beyanında; “Nihat benim mahalleden arkadaşımdır. Ben Nihat ve birkaç arkadaşımız bugün saat 15.00’te mahallemizin Devlet hastanesine çıkan boş bir arsasında oturup konuşuyorduk. Bir süre sonra Siyah renkli bir polis aracı oyun alanımızın yakınında bulunan çevre yolunda gelip gitmeye başladı. Uzağımızda bulunan küçük çocuklar polis aracına birkaç taş attı. Sonra polis bize  biber gazı sıktı, biz de koşarak eve gitmeye başladık. Ancak yoğun gazdan hepimiz etkilendik, Nihat da gözlerini açamıyordu. Daha sonra bir polis aşağı inerek elindeki silahla bize ateş etmeye başladı. Nihat’ın yere düştüğünü gördüm. Sonra bir kişi onu arabayla hastaneye götürdü. Ben orda kaldım. Daha sonra Nihat’ı vuran polis arabası geri döndü. Kıyafetlerinden Nihat’ı vuran polis olduğunu anladığım biri, yüzünde kar maskesiyle arabadan inerek yerdeki kovanları topladı. Sonra aynı kişi bana ve yanımdaki arkadaşıma dönerek “hepinizi böyle geberteceğim” dedi. Sonra arabaya binerek uzaklaştı.”

Rapora göre, olay yerinde yapılan incelemelerde, Nihat’ın vurulduğu yerde kendisine ait olduğu tahmin edilen kemik parçaları  ve kan izlerinin de  bulunduğu görüldüğü ve mahalle sakinleriyle yapılan görüşmede olay mahalline henüz yetkili kimsenin gelmediğinin öğrenildiği dikkat çekiyor.

SONUÇ VE DEĞERLENDİRME

Heyetin araştırma ve görüşmelerinin ardından raporda şu ifadelere yer veriliyor:

-12 yaşındaki Nihat Kazanhan’ın görgü tanıklarının anlatımlarına göre devriye gezen özel harekatçı olduğu düşünülen bir güvenlik görevlisi tarafından araçtan inilerek öldürme amaç ve kastıyla  doğrudan ateş açılarak  vurulduğu,

-Nihat Kazanhan vurulduktan sonra araçtan inen güvenlik görevlisince “hepinizi böyle geberteceğim.” İfadelerinin cinayetin kin ve düşmanlık saikiyle yapılarak diğer kişi ve kesimlere gözdağı vermek ve tehdit etmek niyetini taşıdığı,

-Her defasında emniyete ait araçların plakasız olması nedeniyle olay faillerinin kendileri olması hususunda güçlü şüpheler olmasına, gerek basına yansıyan açıklamalarda gerekse de yapılan görüşmelerde dillendirilmiş olması karşısında ısrarla araçların Trafik Kanununa aykırı bir şekilde plakasız olması,

-Cizre ilçemizde son bir ay içerisinde 5 çocuğun katledilmesi karşısında devlet yetkililerinin olaylara karşı her defasında kolluk kuvvetlerince meydana gelmediği ifade etmesi ancak Cizre’ de buna ilişkin ciddi araştırma ve incelemelerin yapılmayarak, ziyarette dahi bulunmayarak devlet yetkililerinin görevlerini ihmal ettiklerini ve asayiş konusunda zaafiyetleri meydana getirdiği, Özetle; Olayların aydınlatılması yönünde herhangi bir çaba gösterilmemiş olması, Kamuoyunda ciddi kaygılar yaratmakla birlikte, devlete karşı güveni derinden sarsmış ve hukuka karşı olan inancı kırmıştır.