Gülen Cemaati lideri Fethullah Gülen, AKP’nin salt çoğunluğu kaybederek tek başına iktidar olamadığı tablonun şekillendiği sırada yayınladığı haftalık sohbetle, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ı ‘firavun’a benzeterek, “Bugün milleti kurban edenler yarın olurlar millete kurban!” dedi.

Diken'deki habere göre, hükümetin uzun süredir ‘bir numaralı düşmanı’ Gülen, rutin haftalık sohbetinde, “Bugün kötülük yapanlar, yarın öyle kötülüklere maruz kalacaklardır ki, hiç şüpheniz olmasın, ettiklerinin on katıyla Cenâb-ı Hak onlara azap edecek. Kıvranacak, gözlerini dikip sizin yüzünüze bakacaklar; medet dilenecekler kendilerini çok güçlü görenler” diye konuştu.

Gülen, şu açıklamaları yaptı:

"Firavun da kendini çok güçlü görüyordu; Hazreti Musa (aleyhisselam) ve bir avuç Musevî karşısında gark olup giderken, döndü sığındı ama artık iş işten geçmişti. 'Bugün milleti kurban edenler yarın olurlar millete kurban!' Hiç tereddüdünüz olmasın!.." diyen Gülen’in konuşmasındaki bazı dikkat çekici satırbaşları şöyle:

"Evet, geçmişte kavgaya, gürültüye, patırtıya sebebiyet vermiş hadiseleri deşelemek suretiyle günümüzde yeni kavga unsurları oluşturmamak, aksine güzergâh emniyeti adına herkese açık durmak lazım.

"Kardeş, dost, taraftar, muhip, sempatizan, ilişmeyen ve arafta (bir o tarafa bakan, bir de bu tarafa bakan, bazen dökülen bazen de siz kalkıp yürüdüğünüz zaman çıkarları o istikamette olduğundan dolayı sizin yanınızda) bulunanlara kadar alaka dairesini geniş tutmak lazım.

" Hazreti Mevlana’nın ifadesiyle “Bir ayağım İslam’ın merkezinde, öbür ayağım yetmiş iki millet içinde!..” Hazret öyle diyor, öyle bir daire çiziyor. Böyle engin bir vicdanla insanlığa bakmak lazım. Zira kinlerin, nefretlerin, gayzların, öfkelerin şimdiye kadar insana bir şey kazandırdığı hiç görülmemiştir.

" Her dönemde böyle hal ve manzaralar olmuştur. Fakat bunların hepsi gelip geçicidir. Tarihî tekerrürler devr-i daimi içinde bunların elli tanesi görülmüştür, bundan sonra da -kesretten kinaye- elli tanesi görülecektir. Diriğ etmeyin; müteessir olmayın.

"'Gevşekliğe kendinizi salmayın, katiyen tasalanmayın; Allah’a yürekten inanıyorsanız, siz o üstünlük dinamizmini elde etmişsiniz demektir; er geç, Allah’ın izin ve inayetiyle, sütün yoğurdun kaymağı ve balın özü gibi hep üste vuracaksınız.' Ve bu âyetlerden süzülen sarsılmaz bir prensip: “Hak daima galiptir; üsten ve üst gelmiştir ve katiyen o yenik düşmemiştir, ona galebe çalınamaz.”