Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel, DBP'li belediyelere kayyum atamasını değerlendirdi. Kayyum bir darbe olduğuna dikkat çeken Tuncel, "Silopi’yi, Cizre’yi yerle bir eden, insanların diri diri yakılmasının emrini verenler atandı" dedi. 

Hükümetin çıkardığı 674 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (KHK) sonrası 24'ü DBP'li belediye olmak üzere 28 belediyeye bu sabah polis baskınları ile kayyum atanması üzerine DBP Eş Genel Başkanı Sabahat Tuncel, Diyarbakır'da PKK lideri Abdullah Öcalan için açlık grevi eyleminde bulunduğu partili belediye eşbaşkanları ile birlikte basın toplantısı düzenledi. 

Tuncel, bu sabah 28 belediyeye kayyum atandığını öğrendiklerini, kayyum atanan belediyeler arasında 2'si il, 20'si ilçe ve 2'si de belde belediyelerinin olduğunu belirtten Tuncel'in konuşmasının satır başları şöyle: 

'BELEDİYELERİMİZE ASLINDA İL VE İLÇE BAŞKANLARI ATANDI'

Belediyelerine atanan kayyumlara baktıklarında ise bunların vali yardımcıları ve kaymakamlar olduğunu gördüklerine dikkat çeken Tuncel, "Buradan da açığa çıkıyor ki, aslında AKP Hükümeti belediyelerimize kendisine bağlı il ve ilçe başkanları gibi çalışan vali yardımcıları ve kaymakamları kayyum olarak atamıştır" diye konuştu. 

'YÖNETİME EL KOYDUK'

Tuncel, kayyum atanan belediyelere baskın yapan polislerin kullandığı "Yönetime el koyduk" söylemini de değerlendirdi. Tuncel, konuya ilişkin şunları söyledi: "Bu anlayış, 15 Temmuz'da yönetime el koyan Yurtta Sulh Konseyi'nden farklı bir durum değildir. Bugün AKP Hükümeti kayyum atamasıyla benzeri bir yaklaşım sergilemiştir. Bizim için bu iki yaklaşım da aynıdır.

"Sadece Kürt halkının değil, Türkiye halklarının da bunu kabul etmemesi lazım. Bugün Kanun Hükmünde Kararnameler ile ülkeyi yönetenler, bu ülkeye hak ve özgürlükler sunamazlar." "Kaymakam ve Vali Yardımcılarının belediyelerde ne işi var?" diye soran Tuncel, "Bu belediyeler konusunda sorunuzunuz varsa, halkın belediyeleri olmadığını iddia ediyorsanız hemen yarın seçimlere gidelim. Bu halk da iradesini ortaya koysun. Ama Kürdistan halkı karşısında AKP'nin hükmü kalmamıştır. AKP hükümeti halkın evini başına yıkan, sivilleri katleden devlet gücüdür. AKP, Kürdistan'da sadece vali ve kaymakamlarla kalmıştır, başkaca da hükmü yoktur" dedi.

Tuncel devamında şöyle konuştu:

"KHK hala parlamentoda görüşülmemiştir. Torba yasada geçirilemedi. Bunu onaylamamızı istiyorlar utanmadan bizi tehdit ediyorlar. Kendilerine gelince sokağa çıkmak meşru bize gelince bunu suç sayıyorlar. Kabul etmemiz mümkün değil darbelere karşı mücadele edeceğiz ve sorunda kazanan halkımız olacak. Devletin zor ve zulüm politikasını bu halk en ince yöntemlere kadar yaşadı ama özgürlüğünden, demokrasiden vazgeçmedi.

'YEREL DEMOKRASİ ASKIYA ALINMIŞTIR'

"Türkiye halklarına, tüm siyasi partilere sesleniyoruz. Bugün yapılan demokratik siyasetin askıya alınması, yerel demokrasinin tamamen ortadan kaldırılmasıdır. Bütün Türkiye halklarının buna karşı tepki göstermesi gerekiyor. Seçimlere 2 yıl var. Bu süreçte bunlar halka hizmet edebilecek mi halkın karşısına nasıl çıkacaklar. Halk onlara oy vermediği gibi son bir yılda işkencenin, zulmün ortağı oldular.

‘HALKIMIZI DİRİ DİRİ YAKANLAR ATANDI'

"Silopi’yi, Cizre’yi yerle bir eden, insanların diri diri yakılmasının emrini veren, Şırnak’ta saldırıların emrini verenler, Silvan’ı yerle bir edenler, Sur’u yerle bir edenler, zulmedenler, insanların ölümüne neden olanlar şimdi oranın yerel yönetiminden sorumlu kılınmıştır. Bu halka zulmedenlerin bu halka verecek neyi olabilir? Halkımızın demokratik mücadelesini geliştirmesi ve bugüne kadar ortaya koyduğu iradenin açığa çıkarılması gerektiğini söylüyoruz.Bütün sorunların nedeni devletin Kürt sorununa yaklaşımıdır.

"Halkımızı cezalandıran bu yaklaşıma karşı sessiz kalmak insanlık onurundan vazgeçmektir. Biz onurumuzdan vazgeçmeyeceğiz. Bu kayyımlar yok hükmündedir. Bu uzun soluklu bir mücadele olacak. Umudumuzu kırmak istiyorlar ama biz umudumuzu mücadelemizi büyüterek başarıya ulaşacağız halkımızın bundan kuşkusu olmasın.”

KAYNAK: DİHA