BDP'nin tutuklu Şırnak Milletvekilleri Selma Irmak ve Faysal Sarıyıldız'ın askeri ve siyasi operasyonlar ile Öcalan'a uygulanan tecridi protesto etmek için başlattıkları açlık grevine BDP ve Emek Demokrasi ve Özgürlük Bloğu vekillerinden destek geldi. Bugün başlayan iki günlük açlık grevine ilişkin açıklamada bulunan BDP Eş Genel Başkanı Gültan Kışanak, "Bu eylemlerin, çözümün önünü açmasını umut ediyor, özgürlük ve barış mücadelemizi kararlı bir biçimde sürdüreceğimizi buradan bir kez daha dile getiriyoruz" dedi.
Kürt sorununda demokratik çözüm talep eden, askeri ve siyasi operasyonlar ile PKK Lideri Abdullah Öcalan'a uygulan tecridi protesto eden tutuklu Şırnak Milletvekilleri Selma Irmak ve Faysal Sarıyıldız'ın başlattığı süresiz-dönüşümsüz açlık grevine BDP ve Blok vekillerinden destek geldi.
SAVAŞ DEĞİL MÜZAKERE, TECRİT DEĞİL ÖZGÜRLÜK
BDP Genel Merkezi'nde bugün açlık grevine giren milletvekilleri üzerinde "Çözüm müzakerede", "Çözüm diyalogda" yazılı açlık grevi önlüğü giydi. Açlık grevinin yürütüldüğü salona "Savaş değil müzakere, tecrit değil özgürlük " pankartı asıldı. Federal Kürdistan Bölgesi'nde bulunan BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, DTK Eşbaşkanları Ahmet Türk ve Aysel Tuğluk, Diyarbakır Bağımsız Milletvekili Leyla Zana, BDP Muş Milletvekili Sırrı Sakık ve BDP Van Milletvekili Nazmi Gür'ün yarın dahil olacağı açlık grevine bugün, BDP Eş Genel Başkanı Gültan Kışanak, BDP Grup Başkanvekili Hasip Kaplan, BDP Bingöl Milletvekili İdris Baluken, BDP Ağrı Milletvekili Halil Aksoy, BDP Diyarbakır Milletvekili Altan Tan, BDP Mersin Milletvekili Ertuğrul Kürkçü, BDP Mardin Milletvekili Erol Dora, BDP Urfa Milletvekili İbrahim Binici, BDP Hakkari Milletvekili Adil Kurt, BDP İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder, BDP Muş Milletvekili Demir Çelik, BDP Hakkari Milletvekili Esat Canan, BDP Bitlis Milletvekili Hüsamettin Zenderlioğlu katıldı. Açılık grevine katılan BDP ve blok milletvekilleri adına basın açıklamasını BDP Eş Genel Başkanı Gültan Kışanak yaptı.
Kışanak, Türkiye'yi barıştan ve demokrasiden uzaklaştıran baskıcı-otoriter bir süreçle karşı karşıya olduklarını belirterek, "Hiç kuşkusuz ki bu sürecin mimarı ve baş sorumlusu, 10 yıldan beri iktidarda olan, demokrasi, barış ve özgürlükler adına ne varsa budamaya çalışan, darbeci zihniyetin bugünkü temsilcisi durumuna düşen AKP hükümetidir. Bugün milletvekilleri, belediye başkanları, yazarlar, gazeteciler, insan hakları savunucuları, demokratik kitle örgütleri temsilcileri, avukatlar, sendikacılar, kadınlar ve öğrenciler AKP hükümeti tarafından yürütülen siyasi soykırım operasyonları sonucu cezaevindeler. 6 bini aşkın kişi düşünceleri ve siyasi faaliyetleri nedeniyle tutuklu" şeklinde konuştu. Kışanak, AKP hükümetinin demokratik bir toplumun inşasını kendi vesayet sistemi açısından tehlike olarak gördüğünü belirterek, AKP hükümetinin demokratik muhalefeti yok etmeye çalıştığını kaydetti.
TECRİT SÜRECİ TEHLİKELİ KILIYOR
"Roboski katliamı başta olmak üzere bu ülkede yaşanan ölümlerin hesabını vermeyen bir iktidar var karşımızda" diyen Kışanak, Türkiye'nin en önemli sorunu olan Kürt sorunu konusunda çözümü müzakere ve diyalog masasında değil çatışma ve tasfiye politikalarında gören siyasi iktidar zihniyeti nedeniyle çatışmaların tırmandığını ölümlerin arttığını söyledi. Kışanak, PKK Lideri Abdullah Öcalan'a uygulanan tecridin süreci daha tehlikeli kıldığını belirterek, "Sayın Öcalan, Kürt sorununun çözümünde önemli bir aktördür. Hükümetin bu gerçeği yok sayması, 7 aydır sürdürdüğü tecrit ve rehine politikasında ısrar etmesi Türkiye'yi çözüm sürecinden her geçen gün daha da uzaklaştırmaktadır" dedi.
60’I AŞKIN TUTUKLU SÜRESİZ-DÖNÜŞÜMSÜZ AÇLIK GREVİNDE
Kışanak, artan siyasi ve askeri operasyonları ve tecrit ile çözümsüzlük politikalarını protesto eden tutuklu Şırnak Milletvekilleri Selma Irmak ve Faysal Sarıyıldız'ın içinde bulunduğu 60'ı aşkın tutuklunun süresiz-dönüşümsüz açılık grevine girdiklerini hatırlatarak, "Arkadaşlarımızın talepleri çok açık ve nettir. Biz de BDP/Blok milletvekilleri olarak arkadaşlarımızın bu onurlu direnişine destek amacıyla, aynı taleplerle, bugün itibariyle iki günlük açlık grevi eylemi başlatıyoruz. Bu eylemlerin, çözümün önünü açmasını umut ediyor, özgürlük ve barış mücadelemizi kararlı bir biçimde sürdüreceğimizi buradan bir kez daha dile getiriyoruz. Hiç kuşku yok ki, artan baskılar karşısında demokratik direniş ve demokratik muhalefet de artacak ve yükselecektir. Onların baskıları varsa, bizim de onurlu direniş geleneğimiz var" dedi.
KRİTİK BİR EŞİKTEN GEÇİYORUZ
Kışanak, direnişlerinin arkasında milyonların iradesi ve desteği bulunan, milyonların etrafından kenetlendiği bir halkın meşru talepleri olduğunu belirterek, eylemlerinin özgürlük ve demokrasi yürüyüşü olduğunu söyledi. Kışanak, eylemlerinin demokrasi güçlerinin desteğiyle, onurlu bir barış gelinceye, adil bir çözüm gerçekleşinceye kadar süreceğini belirterek, AKP hükümetine çağrı yaptı. Kışanak, "Barış için, çözüm için bedenlerini ölüme yatıran cezaevlerindeki bu çığlığa kulak verin, Türkiye'ye kaybettirecek, çatışmaları derinleştirecek, çözümsüzlük politikalarından vazgeçin, diyalog ve müzakere sürecini acil olarak başlatın. Kürt sorunu bu ülkenin, hepimizin ortak sorunudur. Çözüm de ortaktır. Bu nedenle kritik bir eşikten geçtiğimiz şu günlerde herkesin elini taşın altına koyması gerekiyor" dedi.
VAKİT KAYBETMEDEN BİR AN ÖNCE ÇÖZÜM STARTI VERİLMELİ
TBMM'ye de görev düştüğünü kaydeden Kışanak, açıklamanın devamında şunları kaydetti: "Bu parlamentonun üyeleri bu ülkedeki zulme karşı bedenini ölüme yatırıyorsa, bu ülkeye barışın gelebilmesi, demokratik bir çözümün gerçekleşebilmesi için açlık grevine giriyorsa, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin de Kürt sorunu gibi tarihsel bir sorun karşısında kendi rolünü oynaması, çözüm için devreye girmesi gerekir. TBMM bu soruna kayıtsız ve seyirci kalamaz, kalmamalıdır. Unutulmamalıdır ki, gerçekleşecek adil bir çözüm tüm Türkiye'ye kazandırır, çözümsüzlük ise bütün ülkeye kaybettirir."
Türkiye'nin diyalog ve müzakereye dayalı demokratik anayasal bir çözümden başka alternatifi ve seçeneği olmadığını vurgulayan Kışanak, "Bu yüzden vakit kaybedilmemeli ve biran önce çözümün startı verilmelidir. Bu duygu ve düşüncelerle başta cezaevlerindeki değerli tutsak arkadaşlarımız olmak üzere tüm halkımızı ve demokratik kamuoyunu saygıyla selamlıyoruz" dedi.
Milletvekillerin basın açıklamasının ardından açlık grevine başladı. İki gün sürecek olan açlık grevi yarın saat 18.00'da sona erecek. (ANF)
