Sendika.Org’a Kandil’de röportaj veren KCK YK üyesi Sabri Ok, Kürt hareketinin Dolmabahçe ve Newroz hamlesi, bunlarla bağlantılı olarak AKP içinde açığa çıkan kriz, iktidarın anti-demokratik düzenlemelere hız vermesi, seçim öncesi provokasyon olasılıkları, TSK’nın yeniden öne çıkmaya dönük hamlelerine ilişkin açıklamalarda bulundu.

Abdullah Öcalan’ın Dolmabahçe açıklaması ve Newroz deklarasyonu ile Türkiye’nin siyasi gündemine bir müdahalede bulunduğunu ifade eden Ok, bu müdahalenin AKP'nin iç çelişkilerini harekete geçirdiğini belirtti.

Sabri Ok şunları söyledi:

''Dolmabahçe açıklaması önemliydi. Orada müzakere taşları kapsamında kamuoyuna açıklanan 10 madde bize göre Türkiye’nin demokratikleşmesini hedefleyen bir açıklamaydı. Özü, yeni bir demokratik anayasadır. AKP’yi bu anlamda müzakere noktasına çekmek, Türkiye’nin demokratikleşmesinin önünü açmak, Kürt sorununun çözümünün önünü açmak yönünde bir açıklamaydı. Ardından biliyorsunuz Newroz açıklaması oldu, deklarasyon şeklinde Reber Apo’nun. O da tamamlayıcıydı.

Fakat hemen ardından AKP cephesinde yine Erdoğan’ın açıklamalarına baktığımızda tezat teşkil eden bir tutum içine girdiler. Sürecin ilerlemesi, bu on madde üzerinde müzakere yapılması yerine Erdoğan, açıklamalarıyla birçok şeyi reddeden bir tutum içine girdi. Belirttiğiniz gibi izleme heyetinin bilgisi dışında olduğunu söylemesi, yine Dolmabahçe açıklamasını doğru bulmadığını söylemesi, “Bu tür tutumlarla İmralı meşrulaşıyor” gibi açıklamalarıyla…

Aslında kafasının arkasında saklı tuttuğu birçok şeyi daha açık kamuoyuyla paylaşmak zorunda kaldı. Bir de İç Güvenlik Paketi var. Üzerine daha çok otoriterleşen, daha çok diktatörlük sürecine giren Erdoğan’ın kendisi için yaptırdığı yasal düzenlemeler geldi. Özel bir istihbarat, özel bir bütçe… Tüm bunlar diktatörlerin yaptığı şeylerdir, dünyada da böyle. Kendilerine bağlı özel hareketler, örgütler kurarlar. Erdoğan da bunu yapmaya çalışıyor. Bakıyoruz, gerçekten bu sürecin ilerlemesini isteyen bir AKP’nin bu tür söylemlerden, tutumlardan uzak durması lazım. Eğer gerçekten demokratik bir sürecin gelişmesini istiyorsa bu iç güvenlik paketini insan nereye koyacak?

‘AKP’NİN TEMEL KORKUSU SERHİLDANLARLA GEZİ RUHUNUN BİRLEŞMEŞİ’

Zaman zaman kendileri de böyle gizli açık ifade etmek zorunda kaldılar; bu iç güvenlik paketinin esas amacı Türkiye demokratik hareketinin, devrimci hareketinin, kitleselleşen eylemliklerinin önünü almak. Gezi burada çok önemli, çünkü AKP’yi, Erdoğan’ı çok ürküttü, çok değerliydi. Yine 6-7-8 Ekim serhıldanları Kürdistan’da gelişti. Bu da çok ürküttü. Temel kaygısı da Kürdistan’daki serhıldanlarla Gezi ruhunun birleşmesi. Bundan çok çekiniyor, çok ürküyor. Bunların önünü almanın paketidir. Bu neyi gösteriyor. Türkiye’de demek ki kamu güvenliği, istikrar daha faşizan yasalarla, baskıcı yasalarla olacak. Örnekleri var, dünyada daha diktatör rejimler, kişilikler en çok istikrardan bahseden kişilerdir. İstikrar olsun, yeni saltanatları, iktidarları rahat kalsın, hiçbir tepki gelişmesin. İstikrar dedikleri odur. Türkiye’de de Erdoğan bunu istiyor. Bunun için ne lazımsa yasal zeminde bunun hazırlıklarını tamamlamaya çalışıyor. Güvenlik paketinin amacı bu.

Öbür yandan bakıyoruz Erdoğan, “Kürt sorunu yoktur” diyor. Bir sorunu çözmeye çalışıyorsun ama sorunun kendisini yok sayıyorsun, büyük bir çelişki. Ama tabii bu, Erdoğan açısından yeni bir durum da değildir. Erdoğan hatırlarsınız daha önce de “Düşünmezseniz yoktur” demişti. Ve demokratik devrimci hareketlere, Kürt demokrasi hareketine karşı gerçekten büyük bir öfkesi vardır Erdoğan’ın. Zihniyetinden kaynaklıdır. İstikrar olsun, yeni saltanatları, iktidarları rahat kalsın, hiçbir tepki gelişmesin. Neo-Osmanlıcık gibi bir halife edasıyla kendisini görüyor. Bakıyorsunuz, böyle bir zihniyette böyle bir yaklaşımda gerçekten Türkiye’nin demokratikleşmesi, müzakerenin gerçekleşmesi ilerlemesi çok güç. Anlaşılıyor ki şimdiden böyle tartışmaların önünü kapatmaya çalışıyorlar.

‘APO’NUN MÜDAHALESİ AKP İÇİ ÇELİŞKİLERİ HAREKETE GEÇİRDİ’

Şu önemlidir bizce; Önder Apo’nun Dolmabahçe açıklaması ve Newroz deklarasyonu aslında Türkiye’nin siyasi gündemine bir müdahaleydi. Dikkat edilirse ondan önce tartışılan daha çok güvenlik paketi gibi AKP’nin belirlediği gündemlerdi. Ama Dolmabahçe açıklaması ve Newroz deklarasyonundan sonra gündem değişti. Tartışılan ne oldu? AKP’nin iç sorunları oldu, deşifre oldu sorunlar, ilk kez bu düzeyde açığa vurdu. Hükümet bir tarafa Erdoğan bir tarafa düştü, birbirini doğrulamayan açıklamalar yaptılar. Öbür yandan Gökçek’le Bülent Arınç arasındaki çelişkiler çıktı. Aslında bunlar su yüzüne vuran çelişkiler, sorunlardır. Bir de daha açığa çıkmayan şeyler de var, AKP içten kaynar hale geldi. Aslında bizim dayattığımız müzakere, Türkiye’nin demokratikleşmesi ve Kürt sorununun çözümü süreçleri sonucunda şimdiye kadar bir şekilde üstünü örttükleri çelişkiler açığa çıktı. Neden? Artık demagojiyle, algı yaratarak hareket edemeyeceğini anladı. Bu alan daraltıldı AKP’ye. Bugüne kadar sanki işler yolunda gidiyordu. Öyle söylerdi hükümet yetkilileri, “Her şey yolunda gidiyor, çözüm süreci yolunda gidiyor” diyorlardı. Payeyi de kendilerine çıkarıyorlardı. Fakat bu manevra alanı, algı yönetme alanı daraltılınca enerjileri, tepkileri içe yönelmeye başladı. Bu da AKP’nin gerçeğini ortaya çıkardı.

‘AKP SEÇİMLERDE ZORLANACAĞINI GÖRÜRSE PROVOKASYON YAPABİLİR’ 

Şimdi ne olabilir? Benzeri başka durumlar da vardır. Erdoğan’ın izleme komisyonuna karşıyım demesinden sonra Davutoğlu “Sayın cumhurbaşkanıyla istişare yaparak adım atacağız” dedi. Bunun anlamı nedir: Erdoğan’sız adım atmayacağız. Erdoğan’ın da hangi noktada olduğu ortada. Demek ki zaten ilerlemeyen ve bize göre donma noktasında olan sürecin tamamen tıkanması için bir zemin, bir siyasi psikolojik bir durum yaratmaya çalışıyorlar. Bunun bir adım ötesine de gidebilirler. AKP seçimlerde zorlanacağını görür, düşünürse muhtemeldir, provokasyonlar da yapabilir. Kürt legal siyasetine, demokratik siyasetine, Türkiye devrimci hareketine, Kürdistan’da gerillaya karşı süreci tersyüz edebilecek bazı gelişmeleri de beklemek mümkün.''

Haberin tamamını okumak için tıklayınız