Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın damadı Enerji Bakanı Berat Albayrak'ın elektronik yazışma hesaplarını ele geçiren RedHack grubu, bilgileri basın ile paylaşmaya başladı.

Albayrak'a ait olduğu iddia edilen [email protected] mail adresinden yakın zamanda geçen bir yazışmada, Türkiye'nin Azez-Cerablus işgaline ilişkin bilgiler de yer alıyor.

5 binin üzerinde yazışmanın olduğu mailde, 4-5 Eylül tarihlerinde Çin'in Hangzhou kentinde düzenlenen G20 Zirvesi sırasında Bakan Albayrak'a bilgi aktarılıyor.

'TÜRKİYE BYPAS EDİLECEK'

Bir yetkili ile yapıldığı ifade edilen mailde, Fethullah Gülen yapılanması operasyonuna ilişkin, "serbest nazım düzeninde ve yorumsuz" denilerek şöyle devam ediliyor:

"Yetkili dedi ki… Fırat Kalkanı operasyonu ile Türkiye sınırı DEAŞ'a tümüyle kapatıldı. Ancak YPG unsurlarının, güneyden dolanarak Afrin'den El Bab kasabasına ilerlemesi, Fırat'ın batısına da geçerek Türkiye'yi bypass edecek şekilde koridor oluşturması gayretinde olduğu görülüyor. Suriye Demokratik Güçleri'nin, Münbiç'i DEAŞ'tan arındırması sonrasında SDG içinde bulunan yaklaşık 300 YPG'linin Fırat Nehri'nin doğusuna çekilmediği görülüyor. 4.500-5.000 kişiden oluşan SDG içinde, 2.000 dolayında YPG'li olduğu, tüm kuzey Suriye boyunca milis unsurları ile birlikte bu sayının 15 bini bulduğu bildiriliyor."

'RUSYA İLE KARŞI KARŞIYA KALINIR'

"Türkiye'nin, Cerablus operasyonu noktasında Rusya'nın bakışı, TSK'nın ve ÖSO'nun güneye inmemesine dönük. Rusya, stratejik önemde gördüğü Halep'i kuşatmaya dönük yine bir harekat başlattı. Türkiye'ye önerisi Halep'in boşaltılması, yabancı savaşçıların çekilmesi. Ancak Ankara, yabancı savaşçı tanımlaması içinde yer alan 30 bin civarındaki Hizbullah militanının ve Şii silahlı unsurların da çekilmesi gerektiğini söylüyor. Türkiye, Azez-Cerablus arasında devam eden harekata karşılık Halep'i pazarlık konusu yapmaya yanaşmıyor.

"Amerikalılar ise, yakın işbirliği yaptığı YPG unsurlarının DEAŞ'ın merkezi olan Rakka'ya yönelmesini istiyor. Türkiye'nin yürüttüğü operasyonun, dikkatlerin Rakka'dan başka bir noktaya kaymasına yol açabileceği endişesini taşıyor! ABD yönetimi, eski özel kuvvetler mensuplarından oluşan, Black Water tarzı güvenlik şirketleri üzerinden Suriye'de faaliyet yürüten askeri unsurları ile alandaki dengeleri kontrol etmeye çalışıyor.

"ABD tarafı da Türkiye'nin askeri harekatının derinliğini yakından takip ediyor. TSK'nın, Suriye'de, YPG'nin hedefindeki El Bab ve güneyine yönelmesi halinde Rusya ile karşı karşıya gelme ihtimali bulunuyor. İki taraf da bunu istemiyor. ABD ile Rusya arasında varılacak ateşkes ve siyasi süreç yönetimi kararı, sahadaki anlık gelişmeler bundan sonrası için belirleyici olacak. TSK'nın Suriye'de yürüttüğü harekat, içerideki bazı grupların SDG'den kopmasını, ÖSO güçlerinin ise moral kazanmasını sağladı" bilgileri yer aldı.

'KÜRDİSTAN’IN BAĞIMSIZLIĞINI İSTEMEYEN BİZİZ'

Güney Kürdistan'ın en yakın müttefiki olarak görüntü veren Türkiye'nin Barzani'ye destek vermediği ise notlarda şu ifadelerle yer aldı:

"ABD, Barzani'nin bağımsızlık söyleminin Türkiye'den kaynaklandığı görüşünde. Oysa 20 yıl önce bu uyarıyı ABD'ye, Türkiye yapmıştı." Sözkonusu mailin devamında yine "Başika'daki Türk askeri varlığı, yerel Arap unsurları eğitmeye devam ediyor. Sayıları 2 bini buldu. Bu güçlerin, Musul harekatında rol alması bekleniyor" deniliyor.

'YENİ İSTİHBARAT BİRİMİ KURALIM'

Darbe girişimi sonrası yapılacak planlamalara ilişkin de bilginin aktarıldığı mailde, şunlar yazılı:

"MİT dış istihbarata yönelmeli. Emniyet ve Jandarma istihbarat birleştirilerek iç istihbarata odaklanmalı. Dış ve iç istihbarat için bir koordinatör atanmalı. Yakın zamanda Fransa'nın yaptığı reform da bu yönde. Türkiye'nin model arayışı daha çok Fransız modeline yakın.

* Uludere-FETÖ bağlantısı üzerinde duruluyor.

* Ömer Güney-FETÖ'nün MİT içinde belge üretimi ve Paris suikasti bağlantısı vurgulanıyor.

* 2012'deki KCK operasyonları ile MİT'in, terör örgütü PKK'nın içine sızdırdığı çok sayıda elemanın FETÖ'nün kumpası ile tasfiye edildiği belirtiliyor."

(Kaynak: DİHA)