AK Parti Mardin Milletvekili Abdurrahim Akdağ, barış ortamının tesis edilmesi halinde ’genel af’ın da gündeme gelebileceğini belirterek, "Örgüt üst yönetiminden 250- 300 kişi üçüncü ülkelere gidebilir. Diğerleri demokratik ortama katılarak siyasal alanda faaliyet gösterebilir" dedi.

 

Kürt sorunun çözümüne ilişkin Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatıyla bölgede 1 haftadır çalışmalarda bulunan AK Partili 5 milletvekili, aralarında İHD, Memur-Sen, KESK, Mazlum-Der’in de bulunduğu sivil toplum örgütleri, meslek odaları, gazeteciler, toplum önderleriyle görüştü. Heyette yer alan AK Parti Mardin Milletkvekili Abdurrahim Akdağ, düzenlediği basın toplantısında temaslarıyla ilgili açıklamada bulundu.

 

’HÜKÜMETİN BİRTAKIM HAZIRLIĞI VAR’

Hükümetin Kürt sorununa ilişkin yaptığı çalışmaları anlatan Akdağ, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın, ’PKK silah bırakırsa operasyonlar durur’ demesinin çok önemli bir açıklama olduğunu söyledi. Akdağ şöyle konuştu:

 

"Şimdiye kadar bazı reform çalışmaları oldu. TRT 6, üniversitelerde Kürtçe lisans ve lisansüstü eğitim. Bazı Kürtçe klasik eserler Ahmede Hani’nin Mem-u Zini gibi Türkçeye çevrildi. Paradigma değişti. Türkiye’nin her tarafında sorunun çözümüne dair güçlü bir idare var. Sonuca ulaşmak için PKK’nin silah bırakması gerekir. Bazı Kürt liderler bu yönde çağrılar yaptı. Türkiye’nin ulaştığı demokratik olgunluk ortamında silahın gereksizliği ortaya çıkmıştır. Silahın bırakıldığı ortamda hükümet ciddi reformlar yapabilir. Anayasa değişikliği, ceza kanunu, terörle mücadele kanunu. Bunlar Meclis zemininde konuşulan tartışılır, ortak iradeler, ortak akıl ile sonuca bağlanır. Zaten hükümetin bir takım hazırlığı var."

 

’GENEL AF DA GÜNDEME GELEBİLİR’

Akdağ, Kürtçe’nin seçmeli ders olarak okutulmasının önünü açıldığını, anayasal vatandaşlığın da yasal güvenceye kavuşturulması gerektiğini söyledi. Akdağ, şöyle devam etti:

 

"Barış ortamı tesis edilirse bu atmosferde genel af da gündeme gelebilir. Örgüt üst yönetiminden 250- 300 kişi üçüncü ülkelere gidebilir. Diğerleri demokratik ortama katılarak siyasal alanda faaliyet gösterebilir. Bu arada Meclis’te güçlü bir grupla temsil edilen BDP’ye büyük görev düşmektedir. Barış hususunda tarihi misyonunu ifa etmek için çaba harcamalıdır. Zira geçmişte devlet PKK ile savaşmak isteyen bir devletti. Askeri vesayet bu savaş üzerine kurulmuştu. Şimdi devletin ve hükümetin savaşa ihtiyacı yok. Kürtler artık silahı tolere edecek durumda değil. ’Edi Bese’ (Yeter artık) diyorlar. PKK’nin durduğu yer bütün Kürtlerin çıkarını riske ediyor. Silahlı mücadelenin pazarlık unsuru olmayacağı bir döneme girdik."

 

’ÇÖZÜM PKK’YE ENDEKSLENMEMELİ’

Demokratik hak ve özgürlükler alanında yapılması gerekenlerin kararlılıkla devam etmesi gerektiğini vurgulayan Akdağ şunları söyledi:

"Kürtlere tanınacak haklar PKK’ye endekslenmemelidir. Güvenlik kararlılıkla tüm vatandaşlar için sağlanırken, özgürlükler ihlal edilmemelidir. Terörle mücadele, siyasetle müzakere BDP’yi kapsamakla birlikte, onun tekeline hapsedilmemelidir. Ana dilde eğitim hakkı tereddütsüz tanınmalıdır. Yeni anayasa özgürlükçü, katılımcı ve herkesin ’benim anayasam’ diyeceği normları barındırmalıdır." (Milliyet)