Halk Savunma Merkezi Karargah Komutanlığı, TSK'nin kasıtlı ve bilinçli bir şekilde askeri faaliyetlerini artırdığını belirtti.

Yazılı bir açıklama yapan, Halk Savunma Merkezi Karargah Komutanlığı (HSM) Abdullah Öcalan'ın geliştirdiği çözüm sürecinin önemine dikkat çekerek, barış ve demokratik çözüm stratejisinin gereği olarak HPG güçleri tarafından ateşkes kurallarının gereklerinin yerine getirildiğini vurguladı.

Açıklamada ‘AKP devletinin, seçim taktikleri çerçevesinde, yaşanan sürecin yanı sıra kontrollü kimi çatışmalar yaratarak ve bir yandan ‘çözüm sürecini sürdürüyoruz’ diyerek Kürt halkı ile demokratik çevrelerden oy almak isterken, diğer yandan ise ‘savaş ve çatışma içerisindeyiz’ diyerek milliyetçi çevrelerden oy almaya çalıştığı açıktır. Bu, kamuoyunu aldatmaya dönük kirli bir oyunken, bu uygulamalarla Türk ordusu ile AKP’nin aynı amaca hizmet etmek üzere, seçim hesaplarıyla politika yaptıkları gün gibi ortadadır’ denildi.

HSM açıklaması şöyle: 

“AKP devleti ve Türk ordusu tarafından ise buna aynı biçimde karşılık verileceğine, seçim hesapları ekseninde çeşitli oyun ve taktiklerle yaklaşılmaktadır. Bunun en açık örnekleri son günlerde Türk ordusu tarafından yapılan saldırı ve operasyonlarda açıkça görülmektedir.

Tarafımızdan daha önce yapılan birçok açıklamada, başta Hakkari’nin Gever ilçesine bağlı Oramar (Dağlıca) Alay Komutanlığı olmak üzere sınır hattında bulunan bazı askeri üs ve karakolların zaman zaman ateşkes kurallarını ihlal ederek güçlerimize tank, top ve uçaksavarlarla ateş ettiği, bunun devam etmesi halinde güçlerimizin de karşılık verme hakkının bulunduğu ifade edilmiştir.

25 Mart günü (dün) gündüz, 11.00-16.00 saatleri arasında Oramar Alayı’ndan güçlerimizin üslenmiş oldukları Şehit Rahime, Şehit Gafur, Şehit Bager ve Şehit Erdal Tepelerine yönelik olarak tank, top ve A-4 ağır makinalı silahlarla yoğun bir bombardıman yapılmıştır. Sürekli bir şekilde keşif uçaklarının da desteği alınmak suretiyle güçlerimizin bulunduğu yerlere isabetli atışların yapılmak istendiği bu saldırlar esnasında, savaş uçakları ise alçaktan uçmak suretiyle faaliyette bulunmuştur.

Gelişen bu saldırılar karşısında, güçlerimiz tarafından bu atışların merkezi olan Alay’a dönük olarak 13.00-15.00 saatleri arasında ağır silahlarla karşılık verilmiştir. Karşılıklı yaşanan bu çatışma sürecinde güçlerimiz herhangi bir kayıp vermezken, karşı tarafın kayıpları hakkında henüz bilgi alınmamıştır.

Ortada gerillanın hiçbir faaliyeti olmadığı halde Türk ordu güçlerinin tank, top ve uçaksavarlarla bu kadar yoğun bir bombardıman yapması, Türk ordusu tarafından kasıtlı ve bilinçli bir faaliyetin yürütüldüğünü açıkça ortaya koymaktadır. Güçlerimizin, vermiş olduğu cevabı durdurmuş olmasına rağmen, karşı taraftan ateş edilmeye devam edilmiş olmasından da sorun çıkartmak ve çatışma ortamı yaratılmak istenildiği anlaşılmaktadır. Aynı şekilde, gerillanın hiçbir faaliyeti olmadığı halde Türk ordusunun orada bulunduğunu tahmin ettiği Mardin’in Mazıdağı ilçesi kırsalına dönük olarak 23 Mart günü gerçekleştirmiş olduğu operasyonun amacının da çatışma çıkartmak ve güçlerimize kayıp verdirmek olduğu bilinmektedir.

Bu gerçeklere rağmen Türk Genelkurmayı’nın dün Oramar çatışmasıyla ilgili yapmış olduğu açıklama tamamen bir yalandan ibaret olduğu gibi, aynı zamanda Türkiye halkına ve kamuoyuna karşı yapılmış bir saygısızlık örneğidir. AKP devletinin, seçim taktikleri çerçevesinde, yaşanan sürecin yanı sıra kontrollü kimi çatışmalar yaratarak ve bir yandan ‘çözüm sürecini sürdürüyoruz’ diyerek Kürt halkı ile demokratik çevrelerden oy almak isterken, diğer yandan ise ‘savaş ve çatışma içerisindeyiz’ diyerek milliyetçi çevrelerden oy almaya çalıştığı açıktır. Bu, kamuoyunu aldatmaya dönük kirli bir oyunken, bu uygulamalarla Türk ordusu ile AKP’nin aynı amaca hizmet etmek üzere, seçim hesaplarıyla politika yaptıkları gün gibi ortadadır.

Güçlerimiz, tıpkı Mardin’de sergilediği gibi, yapılan bu alçak ve kirli politikalara karşı dikkatli yaklaşacak ve prim vermeyecektir. Ancak yapılan her saldırıya karşı kendini savunma amacıyla karşılık verme ve misilleme yapma hakkı mevcuttur.” (Evrensel)