Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, Türkiye’nin olası Afrin operasyonuna ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

İncirlik Üssü'ndeki ABD kuvvetlerinin Türkiye açısından açık tehdit oluşturduğunu savunan Perinçek, Suriye ile ortak hareket edilmesi gerektiğini söyledi.

Perinçek, "Suriye ile eşgüdüm, ABD'yi dizginleyen belirleyici eylemdir. O zaman ABD, öfkesini denetim altına almak zorunda kalır. Yok bu yapılmazsa, ABD'ye şiddet uygulaması için alan açılır. Türkiye'nin Suriye'ye dostluk elini uzatmaması, en çok PKK/PYD'yi sevindiriyor" diye konuştu.

Afrin operasyonu fırsat olarak değerlendiren Perinçek, “Türk Silahlı Kuvvetleri'nin Afrin harekatı, Astana sürecini sağlamlaştıracak, Türkiye'yi dostlarıyla daha da yakınlaştıracak ve özellikle Recep Tayyip Erdoğan yönetimi ile Suriye arasındaki iklimi de yumuşatacaktır. Süreç, kaçınılmaz olarak bunu zorlayacaktır. Devlet ve milletçe bütün vatan güçlerini, bütün siyasal partileri, sendikaları ve demokratik kitle örgütlerini, vatan savaşında birliğe çağırıyoruz” dedi.

Parti merkezinde düzenlediği basın toplantısında konuşan Perinçek, şunları söyledi:

‘İNCİRLİK TÜRKİYE AÇISINDAN AÇIK TEHDİT OLUŞTURMAKTADIR’

"Türkiye-Amerika savaşının en kritik dönemine giriyoruz. Şu ana kadar savaş, Türkiye ile ABD'nin piyonları arasındaydı. Afrin harekâtıyla birlikte bu savaşın daha doğrudan cepheleşmeler yönünde ilerlediği gözüküyor. En önemli olgu şudur: ABD, Türkiye ve Irak sınırında, YPG (PKK) yönetiminde 30 bin kişilik bir sınır koruma gücü kurduğunu ilan etti. Ayrıca Suriye'nin kuzeyinde ABD'nin üsleri, hava alanları ve savaş uçakları bulunmaktadır. İncirlik üssündeki ABD kuvveti de artık Türkiye açısından açık tehdit oluşturmaktadır."

'SURİYE VE RUSYA'NIN TAVIR ALMASI ÇOK ÖNEMLİ'

"Bu koşullarda, artık ABD'ye lafla yanıt vermenin kıymeti harbiyesi bulunmuyor" diyen Perinçek, şöyle devam etti:

"İncirlik Üssü, karşımızda 30 bin kişilik ordu kuran ABD uçaklarına derhal kapatılmalıdır. Unutulmasın Kerkük'te ABD piyonları tek mermi atmadan kaçtılar. Çünkü Irak, İran, Türkiye ve Suriye birlikte hareket ediyorlardı. O nedenle Türk Silahlı Kuvvetleri'nin gücü belirleyici olmakla birlikte, Astana sürecinde oluşturulan birlik ABD'yi caydıran gücü temsil etmektedir. Suriye ve Rusya hükümetlerinin bu gelişmeler karşısında gecikmeden tavır alması çok önemlidir. Şam ve Moskova yönetimleri, ABD'nin Suriye'de ordu kurmasının 'meşru olmadığını' belirttiler. Beşar Esad yönetimi, 'Suriye ordusunun ülkedeki ABD varlığına ve maşalarına son vermeye kararlı olduğunu' açıkladı.

Türkiye'nin Afrin harekatını mümkün olduğu kadar az kayıp vererek ve olabilecek en büyük başarıyla sonuçlandırması için en etkin siyaset, Suriye ile işbirliğidir. Afrin harekatında Suriye ile işbirliği, yalnız Suriye ile işbirliği değildir.

Bunun ötesinde: Birincisi, İran, Rusya ve Irak ile işbirliğini de sağlamlaştıracağız. İkincisi, Almanya ve Fransa'nın daha olumlu tavırlara yönelmesini sağlayacağız. Üçüncüsü, ABD emperyalizminin yayılmacılığına karşı mevzilenen bütün dünya devletlerinin, en önemlisi Çin'in güvenini kazanacağız. Dördüncüsü, Türkiye'nin bölge ve dünya ölçeğinde yanına çektiği kuvvet karşısında ABD'yi daha kararsız ve etkisiz konumlara iteceğiz."

‘ESAD'IN PYD'Yİ VATAN HAİNİ İLAN ETMESİ, ALTIN FIRSAT’

Türkiye ve Suriye'nin bölücü ve yobaz terörünü temizlemeleri, uluslararası haklarıdır. Suriye'de terörün temizlenmesi için birlikte harekât zemini oluşmuştur. Beşar Esad'ın PYD'yi vatan haini ilan etmesi, altın fırsat değerindedir. Sahada Türkiye-Suriye işbirliğine karşı koyabilecek bir güç bulunmuyor. Suriye ile eşgüdüm, ABD'yi dizginleyen belirleyici eylemdir. O zaman ABD, öfkesini denetim altına almak zorunda kalır. Yok bu yapılmazsa, ABD'ye şiddet uygulaması için alan açılır. Türkiye'nin Suriye'ye dostluk elini uzatmaması, en çok PKK/PYD'yi sevindiriyor.

Türkiye'nin Afrin harekatının aynı zamanda dostları keşfetme, dostlukları sağlamlaştırma harekatı olduğunu savunan Perinçek, şu ifadeleri kullandı:

"Fırat Kalkanı harekatı'nda da aynı tecrübeyi yaşadık. Türk Silahlı Kuvvetleri'nin Afrin harekatı, Astana sürecini sağlamlaştıracak, Türkiye'yi dostlarıyla daha da yakınlaştıracak ve özellikle Recep Tayyip Erdoğan yönetimi ile Suriye arasındaki iklimi de yumuşatacaktır. Süreç, kaçınılmaz olarak bunu zorlayacaktır. Devlet ve milletçe bütün vatan güçlerini, bütün siyasal partileri, sendikaları ve demokratik kitle örgütlerini, vatan savaşında birliğe çağırıyoruz. Zafer, Türk ordusunun ve Türk milletinin olacaktır. Buradan tüm dünya kamuoyuna sesleniyoruz. ABD'nin PYD'ye gönderdiği 4900 tır silah Türk Silahlı Kuvvetleri envanterine geçecektir."

Kaynak: Aydınlık