İSTANBUL- KESK İstanbul Şubeler Platformu, Taksim Hill Otel'de "Emekçiler barış istiyor" konulu panel düzenledi.

Panele BDP İstanbul Milletvekili ve HDK Yürütme Kurulu üyesi Sırrı Süreyya Önder, KESK Genel Başkanı Lami Özgen, DİSK Genel Başkanı Kani Beko, Boğaziçi Üniversitesi Öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Seda Altuğ, Toplumsal Barış İnisiyatifi üyesi İbrahim Varlı ve gazeteci Mete Çubukçu katıldı.

'TÜRKİYE'NİN TEK AMACI ESAD'I DEVİRMEK'

Moderatörlüğünü Eğitim-Sen İstanbul 5 No'lu Şube Başkanı Mehmet Aydoğan'ın yaptığı panelde ilk sözü gazeteci Mete Çubukçu aldı. Çubukçu, Arap Baharı denilen sürecin en kanlısının Suriye'de yaşandığını söyledi. Arap ayaklanmalarının bölgede farklı bir ruh oluşturduğunu ifade eden Çubukçu, bu ruhun Suriye'yi de etkilediğini kaydetti.

Suriye'ye saldırı planlarına da değinen Çubukçu, Batı'nın Suriye'ye saldırı isteğinin Türkiye'nin isteğiyle gerçekleştiğini ifade etti. Çubukçu, Suriye'de bir ayaklanmanın başlayacağının, Tunus'ta başlayan ayaklanmanın bir şekilde Suriye'ye ulaşacağının belli olduğunu söyledi. Bu süreçten sonra Suriye'de yaşananların tıkanma noktasına geldiğini belirten Çubukçu, Türkiye'nin tek amacının Esad'ı devirmek, ABD'nin amacının ise sorunu masada müzakere ederek çözmek olduğunu savundu.

Suriye'ye yönelik ABD saldırısıyla bir sonuç alınamayacağını vurgulayan Çubukçu, "ABD Suriye'ye saldıracaktır. Bu kadar beklemesinin sebebi, Ortadoğu'nun eskisi gibi olmaması ve hakim olmaması" diye konuştu.

MISIR ÖRNEĞİ BATIYI KORKUTUYOR

Ardından söz alan Toplumsal Barış İnisiyatifi üyesi İbrahim Varlı, Suriye'ye yönelik kısmi bir saldırı olacağını, belli noktaların hava saldırısında vurulacağını söyledi. Esad'ın gitmesinin Batı'yı tatmin etmeyeceğini belirten Varlı, Mısır örneğinin Batı'yı korkuttuğunu kaydetti. Esad'ın gitmesi ya da kalmasının emperyalistlerin planlarını uygulamasında sıkıntı yarattığını ifade eden Varlı, "Suriye'nin güçsüz düşmesi Lübnan Hizbullah'ının güçsüz düşmesi demektir. Hizbullah'ın güçsüz düşmesi demek Lübnan'ın Gazzeleşmesi anlamına geliyor" diye konuştu.

TÜRKİYE KÜRT DEVLETİNİN KURULMASINDAN KORKUYOR

Ardından söz alan Boğaziçi Üniversitesi Öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Seda Altuğ, Türkiye'nin Suriye'yi önemsemesinin nedeninin Suriye'de Kürt devletinin oluşmaya başlaması olduğunu söyledi.

Altuğ'un ardından söz alan BDP Milletvekili Sırrı Süreyya Önder, AKP'nin Mavi Marmara'da kaybettiğini Suriye'de kazanma peşinde olduğunu söyledi. Önder, "Hafız Esad 1960 yılında Suriye'de nüfus sayımı yaptı. Bunun için tüm kimlikleri topladı ve sadece Kürtlerin kimliğini vermedi. O günden bu yana Kürtlerin kimliği yok. Kürtlerin kimliğinin olmamasından dolayı hiçbir şey yapamıyorlar, mülk edinemiyorlar" dedi.

'TÜRKİYE SAVAŞTA YENİLECEK'

Türk ordusunun savaşma kabiliyetinin olmadığını söyleyen Önder, Suriye ordusunun daha kabiliyetli olduğunu, bunun için Suriye'ye girme heveslisi Türkiye'nin yenileceğini belirtti.

900 kilometrelik Suriye sınırında Kürtlerin yaşadığı yerlerdeki sınır kapıları kapatılırken, Arapların yaşadığı yerlerdeki sınır kapılarının kaldırıldığnı hatırlatan Önder, "Oradaki Arap kemeri, buradaki Kürt kemeri oldu" diye konuşu. Suriye'de bir savaşa ihtimal vermeyen Önder, bu sürecin küçük müdahale ile geçiştireceğini savundu.

KESK Genel Başkanı Lami Özgen, Arap kemeri politikasının bir çok katliam gerçekleştirdiğini söyledi. Suriye'deki savaşa karşı çıkacaklarını söyleyen Özgen, barışı savunmaya devam edeceklerini dile getirdi.

DİSK Genel Başkanı Kani Beko ise DİSK'in Suriye'deki savaşa ilişkin görüşlerini aktardı. Panel sunumların ardından soru-cevap ile devam etti. (ETHA)