Konya'nın Cihanbeyli ilçesinde yapılan Cihanbeyli Birlik Beraberlik ve Dayanışma Şenliği'ne katılan BDP İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder, Kürt halkının onurundan, haysiyetinden, onun bir ifadesi olan anadilinden hiçbir şekilde vazgeçmeyeceğini belirtti ve "Her kim AKP'ye oy veriyorsa Allah'a şirk koşuyordur. Anadil insanın en vazgeçilmez, en doğal hakkıdır. Allah'ın ayetleri parayla öğrenilmez" dedi. Önder, yerel seçimlerin de anadil referandumu olacağını söyledi.

'AKP SAVAŞ HAZRILIĞI İÇERİSİNDE'

BDP İstanbul Milletvekili Önder konuşmasına yapılan hazırlıklardan ve yüzlerce araçlık konvoy ile yapılan karşılamadan dolayı teşekkür ederek başladı. Dünyanın neresinde olursa olsun halkların kendi kültürlerini, kimliklerini koruduklarını dile getiren Önder, İç Anadolu'ya sürgün gelen Kürtlerin de kendi kimliğinden vazgeçmediğinin ve iradesine sahip çıktığının altını çizdi. Son zamanlarda AKP hükümetinin yeniden bir savaş hazırlığı içinde olduğuna dikkat çeken Önder, AKP ile diğer partilerin Meclis'ten geçirilen tezkereler ile yine savaş konusunda birleştiğini kaydetti. Önder, "Ne yaparlarsa yapsınlar bizim alnımız açık, yüzümüz aktır. Bizde hırsız bulamazsınız. Bizde ikiyüzlülük bulamazsınız. Bizde haksızlık bulamazsınız. Biz kazanacağız" dedi.

"HÜSEYİN ÇELİK İTİRAF EDİYOR, 'KCK'LİLER REHİNDİR' DİYOR"

AKP'nin iktidar olmak için her tür yolu denediğini belirten Önder, son bir haftadır görülen KCK davalarına değinerek, bu davalarda binlerce Kürt siyasetçisinin rehin alındığını söyledi. Tam beş yıldır arkadaşlarının rehin tutulduğunu dile getiren Önder, "'Arkadaşlarımızı rehin aldınız' dediğimizde 'neden böyle diyorsunuz' diye tepki gösteriyorlardı. Ama işte gördük bakanları Hüseyin Çelik'in son açıklamalarını. Kendileri artık rehin diyor. Ve itiraf ediyor. Diyor ki 'Ne zaman silah bırakırlarsa o zaman biz rehineleri bırakırız.' Yani ne zaman yenilirseniz, biz o zaman bırakırız diyor. Al işte bunun adı siyasi soykırım değil de nedir? Evet sonuçta uzun boylu bunu saklamaları mümkün değil. Kürt siyasetçileri rehin alındı" diye belirtti.

'ALLAHIN AYETLERİ PARAYLA ÖĞRENİLMEZ'

Zindanları yıkacaklarını belirten Önder, "Bizim için ha içerisi ha dışarısı ha yerin dibi ha yerin üstü. Hiç fark etmiyor. Biz bu zindanları kafamızda yıkmışız bir kere. Onun için hiçbir şey yapamazlar" dedi. Bugüne kadar Kürt halkına karşı her öldürme, rehin alma, itibarsızlaştırma, yoksullaştırma başta olmak üzere her tür yöntemin denendiğini ama hiçbir sonuç alınmadığını ifade eden Önder, "Kürt halkı diyor ki, 'ne yaparsan yap ben onurumdan, şerefimden, haysiyetimden vazgeçmem.' O zaman sen bir duracaksın. Bu halkın yenilmeyeceğini göreceksin" dedi.

AKP Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik'in katıldığı bir televizyon programında 7 yaşında Türkçe'yi öğrendiğini itiraf ettiğini belirten Önder, "Bunu Başbakan'a söyle. Neden bize söylüyorsun? Kendi halkına 'Biz bu çileyi çektik. Bundan sonra parası olanlar çekmesin' diyorsan, bu yüzsüzlüğü gösteriyorsan o başka. Kusura bakma Hüseyin Çelik biz senin kadar zenginleşemedik. Sen çocuğunu özel okullara gönder" dedi. AKP'nin bütün çabalarının bu seçimde boş olduğunun açığa çıkacağını belirten Önder, "Kendi irademizle bunu başaracağız. Her kim AKP'ye oy veriyorsa Allah'a şirk koşuyordur. 'Eğer paranız varsa anadilinizi öğrenirsiniz' demek ne demektir? Anadil insanın en vazgeçilmez, en doğal hakkıdır. Allah'ın ayetleri parayla öğrenilmez" dedi.

'SEÇİMLERDEN SONRA TEK ÇATI OLACAĞIZ'

Yerel seçimlere BDP ve HDP olarak gireceklerinin altını çizen Önder, "Seçimlerden sonra tek çatı olacağız. Bu seçimler anadil konusunda bir referandumdur. İnsanlık onurunun aşağılanmasına dur demektir. Onun için biz bu seçimlerde yetimin hakkını yetime teslim edeceğiz. Ve hep birlikte bunu başaracağız" dedi.

'DEMOKRATİKLEŞME PAKETİ'

Başbakan Erdoğan tarafından açıklanan "demokratikleşme paketi"ni de eleştiren Önder, paketin hiçbir derde deva olmadığını, özgürlükleri getirmediğini ve Başbakan'ın onca propagandasına rağmen içinin boş olduğunu söyledi. Daha önce "başörtü yasağının" kalkması için Meclis'e ilk ayak bastıkları günde önerge verdiklerini hatırlatan Önder, o zaman AKP'li milletvekillerinin Meclis'i terk ettiğini hatırlattı. Önder, "Bu Başbakan'ın paketini herşeyden önce İstanbul Valisi, Eskişehir Valisi ve Hüseyin Çelik parça parça etti. Kendi kadrolarını bile ikna edememiş Başbakan önce onları görsün. İstanbul Valisi, Hasan Ferit Gedik'in katilini bulmadığı gibi orada Gülsuyu'nda yıllardır duran uyuşturucu çetelerine destek vermiştir. Eskişehir Valisi dövülerek öldürülen bir gencin haberini yaptığı için gazeteciyi tehdit etmiştir. E kılık kıyafet özgürlüğü dedi. Bakın Hüseyin Çelik hiç ağza alınmayacak laflarla bir kadının kılık kıyafetine karıştı. Soğuk savaş zihniyetiyle hiçbir yere varamazsınız. Demokratikleşme böyle olmaz" diye konuştu.

Kürt halkının özgürlüğünü eline aldığını ve bütün Türkiye'nin bunu gördüğünü ifade eden Önder, şunları dile getirdi:

"Barışın kalıcı bir şekle dönüşmesi sağlıklı bir müzakere ile olur. Böyle göz boyama ile olmaz. Ya yaparım ya yapmam demekle olmaz. Bizler BDP-HDP-DTK ve HDK olarak barış sürecine irademizi koyduk. Ne gerekiyorsa yapacağız. Kürt, Türk, Çerkez fark etmez."

Her şeyden önce muhatapta samimiyet arandığını vurgulayan Önder, kendi kadrolarını dahi ikna edemeyen bir Başbakan ile karşı karşıya olduklarını, ABD'den fırçayı yediği anda afallayan bir iktidarın olduğunu belirterek, yarın öbür gün Türkiye'nin desteklediği tüm çetelerin Türkiye'nin başına bela olacağına vurgu yaptı. Halkların özgürlüğünden yana tavır takındığı taktirde Başbakan'ın bir itibarı olacağını, aksi halde benzerleri gibi tarihin çöp sepetine atılacağını belirten Önder, "Sayın Başbakan etrafındaki şakşakçılara aldanma. Tarihin bir vicdanı vardır. Esas o zaman gerçeğin ne olduğunu görürsün" dedi. AKP'li belediyelerde yolsuzluktan geçilmediğine işaret eden Önder, konuşmasına "Biz hep birlikte geleceğimizi kuracağız. An serkeftin, an serkeftin" diyerek, konuşmasını bitirdi. (ANF)