"CHP tabanının yüzde 65'i çözüm sürecine destek veriyor" sözlerinin ardından partisinin tepkisine maruz kalan ve Genel Başkan Yardımcılığı'ndan istifaya zorlanan Gülseren Onanç, CHP Parti Meclisi'ndeki görevini sürdürüyordu, ancak Onanç'ın bugün Milliyet'e yazdığı yazı bu konuda kafa karışıklığına neden oldu

BARIŞ SÜRECİNE DESTEĞİNİ YİNELEDİ

Onanç, barış sürecine olan desteğini bugün (05.05.2013) Milliyet'e yazdığı yazısında yineledi; şunları söyledi:

"Barış, çocuğunu kaybeden binlerce anne babanın çocuklarının boşuna ölmediğine inanmasıdır. Askere gidecek çocukları olanların yüreğine su serpilmesidir. Mardin’den gece çıkıp korkmadan Şırnak’a özgürce seyahat edebilmektir. Güvenlik eksenine sıkışmayan Türkiye’dir. Barış, Doğu’nun Batı’ya umut olmasıdır. Silahların karanlığında büyüyemeyen ekonominin, barış baharıyla yeşermesidir. Türkiye’nin Ortadoğu’yu kucaklayıp bölgesinin parlayan yıldızı, AB’nin güvenli kıyısı olmasıdır. Türkiye’nin yıllardır süren hastalığından kurtulması, demokrasisi gelişmiş örnek ülke olmasıdır."

'YENİ BİR SİVİL HAREKETE HİZMET ETMEYİ...'

Onanç CHP Parti Meclisi'ndeki görevinden ayrıldığını da yazısının son cümlesinde şöyle ifade ediyor:

"Halkımızın, gencimizin, kadınımızın çocuğumuzun bizden beklentileri olan müzakere ve diyalog ile sorunları çözmek ve barışı tesis etmek üzere kurulacak yeni bir sivil harekete hizmet etmeyi bir siyasi parti çatısı altında olmaktan, tarihin bu sürecinde daha anlamlı olacağına inanıyorum."

'KALICI BARIŞ İÇİN YENİ BİR SÖYLEM ÜRETEBİLİRİZ'

İşte Onanç'ın 05.05.2013 tarihli Milliyet'teki o yazısıdan ilgili kısım:

"Ortak Vicdan

Toplumda oluşan kutuplaşmayı ortadan kaldırmak ve barışı sürdürülebilir kılmak için yeni bir siyaset yapma anlayışına ihtiyacımız var. 24. dönem parlamentosunda şu ana kadar gelişmeyen partiler arası güveni, diyalogu ve katılımcılığa dayalı bir siyaset anlayışını dengeleyecek bir sivil oluşuma ihtiyaç var.

Siyasi parti temsillerinin sağlandığı, kadınların ve gençlerin etkin katılımının olduğu, barışa sahip çıkacak, yeni bir hareketle ortak aklı, ortak vicdanı yakalayabiliriz. Acılarımızı paylaşabilir, geçmişin bagajlarından arınabilir, bölünme endişelerimizi birlikte yenebilir, ortak bir geleceği birlikte kurgulabiliriz.

Sürdürülebilir, kalıcı bir barış için, meşruiyetini barış söyleminin gücünden alan, siyasetin kısa dönemli hesapları içinde kaybolmayan cesur yeni bir söylem üretebiliriz.

Halkımızın, gencimizin, kadınımızın çocuğumuzun bizden beklentileri olan müzakere ve diyalog ile sorunları çözmek ve barışı tesis etmek üzere kurulacak yeni bir sivil harekete hizmet etmeyi bir siyasi parti çatısı altında olmaktan, tarihin bu sürecinde daha anlamlı olacağına inanıyorum."