‘Öküzün göle rahatladığı gibi pat pat söyledi’

İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin’in TBMM’deki gensoru görüşmeleri sırasında BDP’li milletvekillerinin kendi aralarında yaptıkları konuşmayı aktarması, BDP’lilerin ‘telefonlarımızı dinliyorsunuz’ isyanına neden oldu.

Radikal’den Deniz Zeyrek’in haberine göre, mahkemelerin telefon dinleme kararlarını hayata geçiren kurum olan Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı (TİB) yetkililerine göre, bir milletvekilinin telefonunun TİB üzerinden yasal olarak dinlenmesi imkânsız. Başka biri dinlenirken milletvekilinin dinlemeye takılması mümkün, ancak Şahin’in, kendi aralarında konuştuklarını söylemesi, dinlenenlerden en az birinin vekil olduğunu kesinleştiriyor.

TİB yetkililerine göre özel yetkili savcılar terörle mücadeleyi bahane edip başvuru yapsalar bile, milletvekilinin dokunulmazlığı olduğu için hiçbir hâkim dinleme kararı veremez. Dolayısıyla Şahin’in kastettiği konuşma ya TİB dışındaki bir yöntemle dinlendi ya da daha önce örneği görüldüğü üzere, BDP’li vekillerin telefonları, başka ‘kod isimlere’ ait gibi gösterilip mahkemeden karar çıkartıldı. İki yöntem de suç ve ağır yaptırımları var.

ÖNDER: MÜHİM BİR EŞEKLİK

BDP’li Sırrı Süreyya Önder dün, “Mühim bir eşeklik, ahmaklık yapılmıştır. Bakanın zekâsı, söylediğim söz başka yerlere gider diye düşünmeye yetmiyor. Sanki marifet yapmış gibi, öküzün göle rahatladığı gibi pat pat söyledi” diye tepki gösterdi.

KAPLAN: İŞİ GÜCÜ BIRAKMIŞ BİZİ DİNLİYOR

BDP Grup Başkanvekili Hasip Kaplan da BDP Grup Başkanvekili Pervin Buldan ile parlamentoda düzenlendiği basın toplantısında, "Telefonlarımızı dinleyenlerin peşini bırakmayacağız. Yüreklerinde bizim korkumuzu hissedecekler" dedi.

Devletin telefon dinlemesi yapacak imkanları elinde bulunduran tüm kurumlarının, Şahin'in yetki alanı içerisinde olduğuna dikkati çeken Kaplan, "Şahin'in keyfine göre dinleme yapılıyor. İşi gücü bırakmış bizi dinliyor. Böyle demokrasilerde böyle bakan..." diye konuştu.

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın, Bakan Şahin hakkında soruşturma açması gerektiğini savunan Kaplan, şöyle devam etti: "Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı'na sesleniyorum; hala soruşturma açılmadı mı? Yoksa sadece bizim için mi çalışıyorsunuz? Bu işler böyle bir bakanın keyfine bırakılır mı? Bu bakanın yargılanması gerekiyor. Özellikle, anamuhalefet partisine sesleniyorum; bizim dinlenmiş olmamızdan şikayetçi değil misiniz? Gereğini yapın.”