Özgürlük ve Dayanışma Partisi (ÖDP), ABD’nin Suriye’den çekilme kararı üzerine bir açıklama yaptı.

ÖDP açıklamasında Suriye rejimine de Kürt halkının demokratik haklarını güvence altına alan bir çözüm geliştirme çağrısı yapıldı.

Açıklamada,“Suriye’nin geleceğine Suriye halkı karar vermeli” ifade edilirken, “Suriye rejimi, Kürt halkının demokratik haklarını da güvence altına bir çözümü önüne koymalıdır. Suriye’nin demokratik birliğini tesis edecek, emperyalizmin parçaladığı halkları yeniden kardeşleştirecek adımlar atılmalıdır” denildi.

ÖDP’nin konu ile ilgili açıklaması şöyle:

“ABD, Suriye’deki askerlerini geri çekme kararı aldı.

ABD içinde tam bir mutabakatla alınmadığı belli olan bu karar, Trump tarafından IŞİD’e karşı kazanılmış kesin bir zaferin de ilanı olarak sunuldu!

CIA eliyle yaratılmış cihatçı terör şebekeleri Suriye’deki emperyalist yıkımın baş aktörü oldu. ABD’nin hedefinin IŞİD’i yenmek değil, IŞİD ve diğer cihatçı örgütler eliyle Suriye rejimini yıkmak olduğunu herkes biliyor.

Öte yandan, Trump’ın Suriye’den geri çekilme kararına itiraz ettiği için istifasını veren Savunma Bakanı Mattis aklın ve sağduyunun temsilcisi gibi sunuluyor. NATO ve AB çevreleri elinde Ortadoğu halklarının kanı bulunan, Irak kasabı Mattis’i unutturmaya çalışıyor.

ABD, etnik-mezhepsel çatışmalara dayanarak bölgeyi içine alan bir iç savaş dinamiği yarattı. Asker çekme kararı, Suriye ve bölge açısından ABD’nin izlediği bu siyasetten vazgeçtiği anlamına gelmeyecek. Kaldı ki teknik olarak da sadece 1200 asker geri çekilecek, ABD’nin silah ve mühimmat ikmali sürecek. Britanyalı ve Fransız askerler bölgede bulunmaya devam edecek.

ABD’nin, Suriye’deki Kürt inisiyatifiyle yürüttüğü ittifakın sınırlarını aşmak, Rusya’nın Türkiye’yi de içine alarak genişlettiği hegemonyasını kırmak ve İran’a karşı güçlü bir cephe oluşturmak niyetiyle hareket ettiği görülüyor. Suudi Arabistan rejiminin etkisinin zayıfladığı, Katar’ın oyun kurucu bir aktör olma iddiasından vazgeçtiği düşünülürse, Trump’ın son kararıyla, Saray rejimini parlatmayı hedeflediğini söylemek mümkün. Patriot füze açılımı da göz önüne alınırsa, Türkiye’yi Rusya-İran hattından koparmanın bu hamlenin temel nedeni olduğu ortaya çıkar.

Bu kararın ardından, ABD askerlerinin çekilmemesi için başlatılan kampanyalar, bölgeyi büyük yıkıma sürükleyen bir güce dayanarak sürdürülen gelecek arayışının nasıl bir çaresizliğe dönüştüğünün acı bir ifadesinden başka bir şey değildir.

Türkiye, ABD’nin sağlayacağı olanaklardan yararlanarak Suriye’deki parçalanmayı daha da derinleştirecek adımlardan uzak durmalıdır. Suriye’nin, ülkemizin ve bölgemizin kaotik durumdan çıkabilmesinin yolu yeni askeri operasyonlardan değil, tüm dış güçlerin Suriye’den elini çekerek Suriye’nin kaderine Suriye halkının özgürce karar vermesinden geçecektir.

Suriye rejimi, Kürt halkının demokratik haklarını da güvence altına bir çözümü önüne koymalıdır. Suriye’nin demokratik birliğini tesis edecek, emperyalizmin parçaladığı halkları yeniden kardeşleştirecek adımlar atılmalıdır.

ABD askerlerini çekmekle kalmamalı, Suriye’den, bölgemizden ve ülkemizden defolmalıdır!

Suriye’deki tüm yabancı askeri varlıklar çekilmeli, Suriye rejimi demokratik bir gelecek için tüm halkı içerecek bir inşa sürecinin adımlarını atmalıdır.”

Kaynak: BirGün