Obama'ya, 'Erdoğan'ın telefonları dinleniyor mu?' diye soru sorulunca, net bir yanıt veremedi.

ABD’nin önde gelen istihbarat örgütlerinden Ulusal Güvenlik Dairesi’nin (NSA) Almanya Başbakanı Angela Merkel dahil müttefik liderlerin cep telefonlarını dinlediği Snowden belgeleriyle ortaya çıkmıştı. Skandalın ardından Alman kamuoyunun ve hükümetinin ABD ve Başkan Obama’ya güveni ciddi şekilde sarsıldı.

NSA, iki ülke arasındaki anlaşma gereği İngiliz vatandaşlarını dinlemiyor. Şimdi Almanya da ABD’yle bir “No Spy” (casusluk karşıtı) anlaşma imzalamak istiyor. Alman hükümeti ABD’ye karşı pek sesini yükseltmiyor ama, böyle bir anlaşma için perde arkasından sıkı baskı yapıyor.

Böyle bir ortamda Başkan Barack Obama, Beyaz Saray’da, Alman televizyon kanalı ZDF’ye bir röportaj verdi. Önceki akşam Heute Journal (Günün Haberleri) programında, Almanya’nın en ünlü haber sunucusu Claus Kleber’in sorularını yanıtlayan Obama, Merkel’in rahat olmasını söyledi ve kendisini artık dinlemeyecekleri garantisi verdi: “Ben ABD Başkanı olduğum sürece Alman Başbakan endişe etmesin.”

Bunun üzerine Kleber, Obama’ya şu soruyu sordu: “Şu an Türkiye’de zor bir durum var. İstihbarat birimleriniz, mutlaka (Başbakan Tayyip) Erdoğan’ın iletişim faaliyetlerini merak ediyordur. Onun iletişim faaliyetleri de Başkan istemediği için bu sınırların dışında mı tutulacak?”

Obama, Erdoğan ile ilgili bu soruya şu cevabı verdi:

* Ülke ülke yorumda bulunmayacağım. Başkanlık kararnamesinde de görebileceğiniz gibi sürekli birlikte çalışmalar yaptığımız yakın dost ve müttefiklerimiz var. Ve bizim, hem de ben ABD Başkanı olarak benim için önemli olan yakın bir işbirliği yaptığımız ülkelerle aramızdaki güveni korumak.

* Alman istihbaratı ya da diğer başka bir ülke istihbarat biriminde olduğu gibi, bizim istihbaratımız da dünyadaki her ülkenin, devletin niyetleriyle ilgilenmeyi sürdürecek. Bu durum değişmeyecek. New York Times ya da Der Spiegel’de okuyabileceğiniz şeylerle sınırlı kalmak isteseydiniz zaten istihbarat birimlerine ihtiyaç da duyulmazdı.

* İşin tanımı gereği istihbaratın yapması gereken insanlar neler düşünüyor, neler yapıyor bunu bulmak. Bu hem diplomatik hizmetlerimize hem de politik emellerimize fayda sağlıyor. Daha önce bahsettiğiniz bir konu burada kritik önem taşıyor.

* Elimizde dünyadaki birçok ülkeden daha fazla radar kapasitesi var. Elimizdeki teknolojik yeteneklere baktığımız zaman bu konuya yaklaşımımız söz konusu olduğunda bizim kendi kendimizi frenlememiz önemli.

* Burada gördüğünüz şey hem Alman halkına hem Almanya Şansölyesine hem de dünyanın diğer yerlerinde işbirliği yaptığımız ortaklarımıza bu kendi kendimize fren uyguladığımızı, özel hayatlarını ihlal edecek şekilde davranmadığımızı göstermek için attığım ilk adım.

* İşin aslı bu güveni yeniden kazanmak da biraz zaman alacak. Ki bu da normaldir. Ancak, Alman halkının bugüne kadar yaptığımız iyi işbirliğini, birlikte yaptığımız iyi şeyleri ve ABD’nin Almanya’nın başarısına ve savunmasına yaptığı büyük yatırımı hatırlayacağına inanıyorum.”

(Radikal)