Cumhuriyet yazarı Nuray Mert, Türkiye'nin IŞİD'e olduğunu söylediği ve PKK'yi de hedef alan operasyonlara ilişkin olarak Cumhuriyet'te kaleme aldığı "Lanetli çözüm, ahmakların seferi" başlıklı yazısında, 'meselenin, IŞİD ile mücadele değil, bir iflasın acı bilançosu' olduğunu yazdı.

Yazısında "Her zaman, her yerde, barışı yönetemeyenler çareyi savaşta görürler. Lanetli bir çare! Ve çare değil!" vurgusu yapan Mert, "Savaş, ya aç gözlülük ve kör hırsların ya da düpedüz aczin, ahmaklığın, vicdansızlığın sonucudur," diye yazdı.

Mert'in, "Sorunlarla baş edemeyenler, insanların canı üzerinden bahse girmiş olurlar, savaş budur. Savaş naraları ya ihtirasların ya da korkaklığın ve ahmaklığın üzerini örtmek için çıkarılan hayvani seslerdir, başka bir şey değil. Türkiye’nin geldiği yer maalesef burası; aklın, izanın, vicdanın denizi çoktan tükendi," diye belirttiği yazısının bir kısmı şöyle:

"[...]

Yok, henüz topyekûn bir savaşa girmiş değiliz, çok şükür; ama gidiş o gidiş, akıl o akıl.

Mesele, IŞİD ile mücadele değil, bir iflasın acı bilançosu. Bazı ahmaklar, hâlâ bir taşla çok kuş vuracaklarını sanmaya devam ediyor. IŞİD’le mücadele bahanesi ile Kürtleri aradan çıkarmayı, içerdeki muhalefeti sindirmeyi planlayanlar ne kadar yanıldıklarını anlayacaklar, ama iş işten geçmiş olacak.

O halde, biraz daha açık konuşalım; iktidar Batılı müttefiklerinin baskısının artması ve artık bahanesi kalmadığı için “IŞİD ile mücadele”ye girişti. Dahası, İran-Batı anlaşması sonrası, Batı dünyası ile bu kadar ayrı düşmenin faturasının yükseleceği anlaşılmaya başlandı. Belli ki bu gönülsüz hamle karşılığında, Batılı müttefiklerin, daha önce olduğu gibi Kürtlerin üzerine çullanmalarına, içeride otoriter rüzgârlar estirmelerine göz yumacağını, destek olacağını sanıyorlar. Öyle bile olsa (ki öylesi daha da acı ve utanç verici olur) bedel bu ülkenin çözülüşü olacak, hiç kuşkuları olmasın.

En iyisi, hâlâ imkân varsa, çok geç olmadan bu yoldan dönmek...