Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, referandumuna ilişkin çağrıda bulundu.  Erdoğan, "Sakın ha, benim bir oyumdan ne olacak demeyin. Bak, pazar günü herkes sandığa. Kimse bu işi ihmal etmeyecek. Herkesi arayacaksınız. Bulacaksınız, sandığa götüreceksiniz. Ankara'da, İstanbul'da neredeyse tanıdıklarınızı arayacaksınız ki, eze eze gelelim. Batı'ya cevap olacak tamam mı?" dedi.

Suriye operasyonuyla ilgili konuşan Erdoğan, " Ne PYD'yi, ne YPG'yi biz sınırlarımızda asla barındırmayızOnlara oralarda devlet kurdurtmayız, dünya alem bilsin" dedi.

Ordu'da referandum mitinginde konuşan Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şöyle:

Sakın ha, benim bir oyumdan ne olacak demeyin. Bak, pazar günü herkes sandığa. Kimse bu işi ihmal etmeyecek. Herkesi arayacaksınız. Bulacaksınız, sandığa götüreceksiniz. Ankara'da, İstanbul'da neredeyse tanıdıklarınızı arayacaksınız. "Ula Ahmet, oyunu kullandın mı?". Ki, eze eze gelelim.

Batı'ya cevap olacak tamam mı? Ben sizlerle gurur duyuyorum. Bir at, bir komutanı, bir komutan bir vatanı kurtarır. Bir oy da yeri geldiğinde ülkenin geleceğini belirler. Onun için 16 Nisan'da tek bir oyun bile ziyan olmasına izin vermeyin.

Kamudan özel sektöre, her alanda büyük bir mücadele başlattık. Hem FETÖ'yü hem PKK'yı hedef alan bu mücadelede açıkçası kimsenin gözünün yaşına bakmadık. Bakmayacağız. Mesele şu veya bu şahsın meselesi değildir. Mesele, ülkenin bekası meselesidir. Bu aşamada her adım, hukuk içinde atılmıştır.

Fırat Kalkanı harekatı, Kıbrıs'tan sonra ikinci defa hakkımızı, hukukumuzu ikinci kez aradığımız bir operasyondur. Artık Türkiye, masada çok daha güçlü bir şekilde oturacaktır. Hani hep sorup duruyorlar ya 16 Nisan'dan sonra ne olacak diye. 16 Nisan'dan sonra Türkiye, terör örgütlerine ve onları kullananların karşısına çok daha güçlü bir şekilde çıkacak. Türkiye artık 1990'lı yıllarda koalisyonların yol açtığı kaos dönemlerini yaşamayacaktır.

Bu ülkenin ahını alanların iflah olması mümkün değildir. Türkiye'ye ihanet eden taş kesilir taş. 16 Nisan'da bu ülkenin ahını alanlar taş kesilecekler. Sandığa gömülecekler. Bu ülke için taş üstüne taş koymamış nice siyasetçiler, yıllarca kendi ikballeri için çalışmışlardır. Halbuki bizim siyasetimiz daima hizmet siyaseti olmuştur. 16 Nisan seksen bir vilayetiyle tüm Türkiye için her alanda yeni bir başlangıç olacaktır.

Kardeşlerim, karadeniz ne kadar hırçınsa o kadar vefalıdır. Sizin bu vefanız İstanbul'da bir semt değil ha, gönülden gelen bir vefadır. Karadeniz ihaneti, riyakarlığı asla kabul etmemiştir. Bunlara yeltenenler, Karadenizliden cevabını daima almıştır, alacaktır. Bugün de ülkemiz içeride ve dışarıda birçok tehditle karşı karşıyadır. Şimdi biz Suriye'de Cerablus'tan girdik mi? Girdik. Niye? Orada PYD diye bir terör örgütü vardı. Bir DEAŞ vardı. Bunları silip süpürmemiz lazımdı. Artık duramazdık.

ÖSO ile beraber girdik ve DEAŞ'ı Cerablus'tan sildik, attık. Oraya, oranın halkını yerleştirdik. Bir tarafdan da El Rai'ye girip temizledik. "Dabıq" denilen, tarihte bizim Mercidabık diye okuduğumuz yer var ya, oraya da girdik. Baktık yetmiyor, El Bab'a girdik. El Bab biraz uzun sürdü. Orayı da temizledik. Şimdi El Bab'da El Bab halkı var. Şimdi gündemde Mümbiç var. Kılıçdaroğlu "Ne işimiz var?" diyor. Öğreneceksin. Şu anda gerek koalisyon güçleri, gerek Rusya ile görüşmelerimiz devam ediyor. Ne PYD'yi, ne YPG'yi biz sınırlarımızda asla barındırmayız. Onlara oralarda devlet kurdurtmayız. Dünya alem bilsin.

Şimdi gençler sizi de kıskanıyorlar. Genç, dinamik bir parlementonun tohumlarını atacağız.