Halkların Demokratik Partisi'ne (HDP) yönelik kapatma davası girişimi ve Ömer Faruk Gergerlioğlu'nun milletvekilliğinin düşürülmesine yönelik birçok kesimden tepkiler gelmeye devam ediyor. Deva Partisi Kurucular Kurulu Üyesi Ahmet Faruk Ünsal, Gelecek Partisi Kurucular Kurulu üyesi Ayhan Sefer Üstün, Saadet Partisi Sözcüsü Birol Aydın, Anavatan Partisi eski Genel Başkanı Nesrin Nas, iktidarın yargıyı kullanarak gerçekleştirdiği hamlelerin sorunları derinleştirmekten başka işe yaramayacağına işaret etti.

DEVA PARTİSİ: BOŞ BİR ÇABADIR

Deva Partisi Kurucular Kurulu Üyesi Ahmet Faruk Ünsal, açılan davanın iktidarın korkularını örtmeye yetmeyeceğini belirterek,“Zannediyorlar ki HDP'yi kapatırlarsa yürüttüğü siyaseti ve HDP'de temsil edilen siyaseti de kapatmış olacaklar. Halbuki bu geleneğin birçok siyasi partisi kapatıldı. Her seferinde büyüyerek geldiler. Dolayısıyla bu boş bir çabadır” değerlendirmesinde bulundu.

‘KENDİLERİ DE CİDDİYE ALMIYOR’ 

İktidarın yargıyı toplumu hizaya getirmek için bir sopa olarak kullandığına vurgu yapan Ünsal, “AKP-MHP iktidarı, yaptığı bu rezilliğin utancıyla tarih sahnesinde yerlerini alacak. Bu böyle sürmez. Bu iş mutlaka düzelir. Toplumu geriyorlar, yazık oluyor. Düşmanlık hisselerini kışkırtıyorlar. Toplumsal barışı imha ediyorlar. İnsan Hakları Eylem Planı açıkladılar ama mahkemelere doğrudan talimat veriyorlar. Bu iktidarın söylediği ve açıkladığı hiçbir planın ciddiye alınacak bir tarafı yok. Zaten kimse ciddiye almıyor. Kendileri de ciddiye almıyor. Plan açıkladılar, 2 hafta sonra kendi planlarını çiğniyorlar.  Bu şuna benziyor; peygamber döneminde müşrikler helvadan put yapıp yaptıkları o putu yiyorlarmış. Bunlar da Avrupa Birliği’nde itibarımız olsun diye bir eylem planı yaptılar, baktılar ki o planın sonunda kendileri de gidecek sonunda kendi eylem planlarını kendileri çiğnediler. Bunları ciddiye almamak lazım. Bunların ömrü kısa, eceli geldi. Artık gün sayıyorlar” ifadelerinde bulundu. 

‘KRAL ÇIPLAK’ DEDİĞİ İÇİN BEDEL ÖDÜYOR'

Gergerlioğlu’nun "kral çıplak" dediği için vekilliğinin düşürüldüğünü söyleyen Ünsal, "Devletin sadece Kürt politikasındaki açmazlarını dile getirmedi, Kürt olmayan insanların da yaşadıkları gündelik hak ihlallerini de sürekli gündeme getirdi. İktidarın hukuksuzluklarını, zulümlerini, adam kaçırmalarını, işkencelerini, çıplak aramaları açığa çıkardı. Ondan dolayı Gergerlioğlu’nun milletvekilliğini düşürdüler. Halbuki Gergerlioğlu'nun ceza almasına sebep olan yazıya bir şey demiyorlar. Demek ki bir suç yok. Bunun hukuki olmadığı çok açık. Sistemin Gergerlioğlu'ndan rahatsız olmasının nedeni, toplumda yaşanan bütün hukuksuzlukları dile getirmesi ve ‘kral çıplak’ demesidir.Bunun bedelini ödetmek istiyorlar” ifadelerini kullandı.

GELECEK PARTİSİ: AMAÇ İKTİDARI KORUMAK

Gelecek Partisi Kurucular Kurulu Üyesi Ayhan Sefer Üstün, Gergerlioğlu’nu uzun yıllardır insanların kimliğine bakmaksızın insan hakları savunuculuğu yapan bir isim olduğuna dikkat çekerek, vekilliğinin düşürülmesini eleştirdi. TBMM’nin ortada ağır bir suç olmaması şartıyla milletvekillerine yönelik böylesi kararları okumayarak, dönem sonuna bırakma gibi kökleşmiş bir uygulamasının olduğunu hatırlatan Üstün, son yıllarda bu kararların uygulanmamasının Meclis'in ve yargının itibarını zedelediğini kaydetti. Üstün şunları dile getirdi: “Zaten Gergerlioğlu Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuruda bulunmuş, dava açmış. Anayasa Mahkemesi’nin bunu ivedilikle ele alacağı belli. Birkaç ay daha beklense ne kaybedecekler? Bu ülkeye bunlar niye yapılıyor. Demokrasi standartları neden böyle düşürülüyor anlamış değiliz. Yanlış bir uygulama olarak görüyoruz. Kabul etmiyor, doğru bulmuyoruz.” 
 
HDP hakkında açılan kapatma davasına  da değinen Üstün, AKP ve Erdoğan’ın da parti kapatmalarına ilişkin geçmişteki açıklamalarını hatırlatarak, “Ne oldu da şimdi bu görüşten vazgeçildi” diye sordu. AKP iktidarının devamını sağlamaya yönelik bir hamle olarak kapatma davasını öne sürdüğünü söyleyen Üstün, “Toplumu kutuplaştırmak, gerginleştirmek, MHP’nin düşen oylarını konsolide etmek, yaşadıkları sıkışmışlığı gidermek gibi amaçlarla bu adım atıldı. Bu amaçlar doğrultusunda hukuk araçsallaştırılmak isteniyor. Ülkemizin bir takım sorunları var. Parti kapatmanın sorunların çözümüne bir katkısı olmadığını aksine sorunları derinleştirdiğini ifade ediyoruz” diye konuştu.

SP: AKIL TUTULMASI

Saadet Partisi Sözcüsü Birol Aydın, yaşananları “90'ların senaryosunun 2020'lerde tekrar sahneye konulması olarak görüyoruz. Bir akıl tutulmasıdır” olarak tanımladı. Gücü elinde bulunduranların hukuku kullanmasına her dönemde karşı olduklarını söyleyen Aydın, "2013'lerde siyasi çıkarları için suç görmedikleri şeyleri 2016' sonrasında yeniden kendi siyasi çıkarları için suç gören anlayışın adil olduğunu söyleyemeyiz. Dönemine göre iktidarın siyasi ortaklıklarına göre değişen suç tarifleri olmamalıdır. Bu doğru değildir. Ülke olarak böyle hadiseleri çok yaşadık. 50 yılda 4 siyasi partisi kapatılmış bir hareketin mensubu olarak ifade ediyorum. Albert Einstein’ın delilik tarifi vardır. Einstein der ki; ‘aynı şeyleri tekrar tekrar yapıp farklı sonuçlar beklemektir deliliktir’. Herkesi aklı selim olmaya davet ediyorum” ifadelerinde bulundu.

Türkiye’nin vekilliklerinin düşürülmesi ve partilerin kapatılmasına çok defa tanık olduğunun altını çizen Aydın, “Daha önce edinilen tecrübelerden dersler çıkarmamız gerekiyor. Meşru siyaset alanını olabildiğince açmak icap ederken kapatmak doğru değildir. Bir siyasi partiye oy veren insanların kanaati önemsizleştirilmemelidir. Bu önemsizleştirme durumu ülkenin bekasına, birlikte yaşama bilincine darbe vurur” diye konuştu. 

NAS: SİYASET ALANI DARALTILIYOR

Anavatan Partisi eski Genel Başkanı Nesrin Nas da yaşananlara tepki göstererek, Türkiye’nin giderek daha otoriter rejime evrildiğini söyledi. Bu kapsamda atılan adımların siyaset alanını iyice daralttığının ve itiraz eden her kesimin bir şekilde sistem dışına çıkarılacağının önceden belli olduğuna dikkat çeken Nas, “Bu şekilde sürer mi? Hayır uzun sürmez çünkü eninde sonunda bir şekilde içe veya dışa doğru patlarlar. Yani AKP ve MHP umdukları sürekli ve kalıcı iktidarı kurma hedeflerine ulaşamazlar. Ben bu kararla birlikte HDP'nin o sıkışmış olduğu yüzde 10-11'lik sınırın çok üzerine çıktığını düşünüyorum. Çünkü insanların asgarî bir adalet duygusu vardır. Ve bu asgarî adalet duygusu ne yaparsınız yapın yok edemezsiniz” ifadelerini kullandı.

Nas, “Anayasa Mahkemesi 2016 yılından beri birkaç özgürlükçü karar dışında iktidarın isteği biçimde hareket etti. Anayasa Mahkemesi, iktidarın ömrünü hukuki olarak uzatmıştır. İktidarı tam anlamıyla meşru kılmamış fakat iktidara bir dayanak oluşturmuştur. O nedenle iktidar kapatılmasını kendi siyasi geleceği açısından olmazsa olmaz görüyorsa HDP kapatılacak. Yani hukuki bir karar beklemeyin. Bu verilen kapatma kararlarının hukuki bir durumu yok. Yani hukuk Türkiye’de çoktan askıya alındı, bundan sonraki tüm kararlar ancak siyasi olarak ele alına bilinir” dedi.  

‘BAĞLI OLDUKLARI TEK ŞEY İKTİDAR’

Avrupa Parlamentosu tarafından yapılan açıklamaya değinen Nas, “Açıklamada ‘Türkiye’nin, insan hakları eylem planından ne anladığını açıkça ortaya koydular’ dediler. İnsan hakları yok ama bol miktarda eylem var. Ne zaman bir paket açılsa başımıza ne gelecek diye kuşku ile bekliyoruz.  Başımıza ne geleceğini öğrenmemiz çok da uzun sürmedi. Yani bu iktidarın hukukla, insan hakları ile uzaktan yakından bir alakası kalmadı. Onların bağlı olduğu tek şey kendi iktidarı ve iktidardaki güçlerini korumaktır. O gücü sürdürebildikleri kadar sürdürebilmek” diye belirtti.
Kaynak: MA