Evren ile Şahinkaya'nın yargılandığı 12 Eylül darbesi davasında konuşan müdahil avukatlar, bu yargılamanın iki generalle sınırlı olmaması gerektiğini, onların da "insanlığa karşı suç işlemekten" yargılanmalarının doğru olduğunu söyledi.

 

Dönemin Genelkurmay Başkanı ve 7. Cumhurbaşkanı Kenan Evren ile Hava Kuvvetleri Komutanı Emekli Orgeneral Tahsin Şahinkaya'nın yargılandığı davada, iki generalin "insanlığa karşı suç işlemekten yargılanması" talep edildi.

 

Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki davanın bugünkü ilk duruşmasında, müdahillik talebinde bulunanların avukatları, darbe yargılamasının iki general ile sınırlı kalmaması gerektiğini altını çizdi.

 

Davanın iki sanığı Evren ve Şahinkaya'nın, 765 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) ''Devlet Kuvvetleri Aleyhinde Cürümler''e ilişkin 146. maddesi ile 80. maddesi uyarınca ''ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına'' çarptırılmaları isteniyor.

 

Müdahil avukatları ise mevcut suçun iddianamedeki suç tasnifinden geniş olduğunu belirterek, suça katılanların da iddianameye dahil edilmesi gerektiğini söyledi, bu davanın iki sanıklı olamayacağını açıkladı.

 

Müdahil avukatlardan İnsan Hakları Derneği (İHD) Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan bu yargılamanın konusunun Anayasa'nın meşruluğu olmadığını, darbe döneminde işlenen suçların "insanlığa karşı suç olduğunu" belirtti.

 

YA DİYARBAKIR CEZAEVİ?

Diyarbakır Baro Başkanı Mehmet Emin Aktar da "Bu davada darbeyi hazırlayanlar ve sonrasındaki eylemleri, örneğin Diyarbakır Cezaevi'nde yapılanlar da yargılanmalı" dedi.

 

"Bu iddianameyle bizim algıladığımız, darbenin yargılanmayacak oluşu. Sokaktaki insana 12 Eylül'ün ne olduğunu sorsanız aklına ilk olarak Diyarbakır Cezaevi gelir. Biz Diyarbakır Cezaevi'nde yaşananları dillendirmek için buradayız. O yüzden müdahil olmak istiyoruz."

 

"12 EYLÜL BU MAHKEMENİN BABASI"

Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) Genel Başkanı Selçuk Kozağaçlı da söz alarak "12 Eylül rejimi halen sürüyor, Biz bugün bu davanın müdahili olabiliriz ama haftanın dört günü bu mahkemelerde sanık olarak yargılanıyoruz" dedi.

 

"Bu yargılama bu şekilde süremez. Mevcut yasal iktidar da 12 Eylül'ün devamı olarak karşımızda. 12 Eylül döneminde işlenen suçların, işkencelerin, öldürmelerin ve idamların insanlığa karşı işlenen suçlar olduğu kabul edilmeli."

 

"Tüm bu sayılı suçların sanıkların sorumluluğunda olduğu belirtilmeli ve yargılama bu şekilde yapılmalı. Bu yargılama yalnızca darbe suçundan ibaret olmaz. Sanıklar bizi kurduğumuz sistemle yargılayamazsınız diyor. Ben sanık vekillerine katılıyorum. İddianame zayıf ve çelişkili."

 

"12 Eylül bu mahkemenin babasıdır. Şimdi sizden onu yargılamanızı istiyorlar. Bu sayın mahkemeyi zorlayabilir tabii. Sorun esasen iddianamenin ruhunun zayıf olmasında."

 

Avukat Kozağaçlı şöyle devam etti: "İddianameye bakın Fatsa'dan nasıl bahsediyor. Sanıklarla aynı fikirde olan savcıyla bu yargılama nasıl yapılabilir? Savcının içinde bulunduğu mental düzey ile sanıklar aynı mental düzeyde."

 

Kozağaçlı, talepleri kabul edilmeyecekse, yargılama bu şekilde sürecekse çekileceklerini söyledi ve "Bu durumda talebimizi kabul etmeyin" dedi.

 

"MÜDAHİLİZ AMA KAYGILIYIZ"

Müdahillik talebinde bulunan CHP adına konuşan Avukat Şenal Sarıhan da "mağdur olmayanların müdahillik talebinin kabul edilmemesini istedi.

 

"Darbecilere 'bizimkiler' diyenlerin müdahilliği kabul edilirse, Hükümet müdahil olursa bu dava sulanır. Bu dava insanlığa karşı suçları da kapsamalı."

 

"Darbeyle örgütlenme hakkı yok edildi, tek bildiriyle partiler kapatıldı, üyeleri işkenceden geçti, CHP'nin tarihi de yok edildi."

 

"Davanın müdahiliyiz ama kaygılıyız, özel yetkili mahkemesiniz, bağımsız değilsiniz. Bu mahkemeler 12 Eylül'ün ürünüdür. Yine de adil yargılamayı tartışmak için burada tanıklık edecek ve mücadele edeceğiz. İşlenen tüm suçların faillerinin yargılanmasını istiyoruz." (Serhat Korkmaz/Bianet)