HDP'den milletvekili adayı olmak için üniversitedeki görevinden ayrılan Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mithat Sancar, adaylığı ve baraj tartışmalarına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Sancar, neden HDP'yi tercih ettiğini ve HDP'nin önündeki baraj engelini geçip-geçemeyeceğine ilişkin tartışmaları, Radyo Sputnik'ten Atilla Güner'e değerlendirdi. Sancar, "HDP bir hesaplaşma mecburiyeti yarattı. AKP tabanına da diğer partilerin tabanına da kendini solda görüp farklı yerlere yönelen insanlara ve ulusalcılara bile bir muhasebe mecburiyeti sundu" dedi ve anketlere yansımayan "psikolojik faktörlerin" HDP'nin oy oranında büyük oranda etkili olacağını belirtti.

Sancar'ın değerlendirmeleri özetle şöyle:

NEDEN HDP?

"Ben HDP Danışma Kurulu üyesiyim. Uzun zamandan beridir Türkiye'de sol-demokratik çevrelerde yer aldım ve Kürt siyasi hareketinin bağımsız adaylarına destek oldum. Bu açıdan siyasi çizgim ortadaydı. HDP'nin kuruluşu sürecinde de sürekli HDP'yi destekledim. Benim açımdan başka bir şey söz konusu değildi.

"HDP'ye bugünkü şartlarda girmem gerektiğine kanaat getirdiğim için aktif siyasete karar verdim.

HDP BARAJI AŞAR MI?

"Baraj probleminin büyütüldüğü kadar olduğu kanısında değilim. Anketleri ve son üç seçimin tablolarını incelediğimde, anketlere yansıması mümkün olmayan psikolojik faktörler var.

"HDP doğru bir karar aldı, üzerine düşeni yapmaya çok hazır ve istekli olduğunu ortaya koydu. Demokratik-çoğulcu özgür Türkiye ve birlikte yaşam projesinde, özellikle Cumhurbaşkanlığı seçiminde ortaya koydu.

"Sorumluluk burada özellikle HDP'den uzak duran kesimlere bırakıldı. HDP bir hesaplaşma mecburiyeti yarattı. AKP tabanına da diğer partilerin tabanına da kendini solda görüp farklı yerlere yönelen insanlara ve ulusalcılara bile şöyle bir muhasebe mecburiyeti sundu: HDP barajın altında kalırsa bu büyük bir adaletsizlik olacaktır ve bunun sorumlusu AKP'dir. Dolayısıyla birinci sorumluluk AKP'de olacaktır. Bu noktada istikrarsızlığı, toplumsal ve siyasal adaletsizliği ile temsil boşluğunun sorumluluğunu taşımak istemeyen insanlar AKP'ye değil HDP'ye oy verebilirler. İkincisi ise diğer kesimlere gelince.. "Bas-geç" gibi propagandalar yapıldı. Bunların hiçbiri ile AKP'ye karşı güçlü bir muhalefet yapılmadı. HDP şimdi 'Ben geliyorum" diyor; "buyurun destek olun" diyor ve "etkili ve ağırlıklı muhalefet yaratalım" diyor. Şimdi her birey bu muhasebeyi yapacaktır diye düşünüyorum. Bu psikolojik faktör HDP'yi tahminimden öte bir oranla Meclis'e taşıyacaktır diye düşünüyorum."

(Demokrat Haber)