Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, Balyoz davasında 2003 yılına ait olduğu iddia edilen belgelerde bilirkişinin tespit ettiği Microsoft Office 2007 yazılımının TSK’ya 2007’den önce girmediğini açıkladı.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Umut Oran, bu kez “2003 yılında kullanılmayan bir programla sahte deliller üreten, bu delilleri 2003 yılında üretilmiş gibi gösteren çete kimdir?” diye sordu.

Bilirkişinin, Balyoz davasına temel olan CD’lerde ve belgelerde Office 2007 programının izine rastlaması üzerine CHP’li Oran konuyu Meclis gündemine taşıdı. Yılmaz, yazılım programı ve bir DVD’deki ASD rumuzlu kullanıcıyla ilgili şu bilgileri verdi:

“Microsoft Office 2007 yazılımı, TSK’nın değişik birimlerinde test amaçlı olarak veya ihtiyaca binaen 2007’den itibaren kullanılmaya başlanmıştır. Üretici firma Microsoft’un örün (web) sayfasından elde edilen Microsoft Office 2007 yazılımının üretiminin tamamlanma tarihinin 30 Kasım 2006 tarihi olduğu bilgisi göz önüne alındığında, söz konusu yazılımın 2003 yılı içinde kullanılmasının mümkün olamayacağı değerlendirilmektedir. Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’nda Microsoft firmasına ait ofis yazılımlarından standart olarak Office 2000 kullanılmaktadır. Personelin denizaltı ile seyir halinde iken word programı ile yazı yazması teknik olarak mümkün olmasına rağmen denizaltıların seyir halinde herhangi bir karasal ağa (TSK ağı, internet vb.) bağlantısı bulunmamaktadır. 2002-2010 yılları arasında hiçbir ağa bağlı olmayan bağımsız bilgisayarlarda ‘ASD’ kullanıcı adının kullanılıp kullanılmadığına dair herhangi bir bilgi veya belgeye ulaşılamamıştır. Ayrıca MSB’de, envantere kayıtlı herhangi bir bilgisayar kullanan ‘ASD’ kullanıcı adlı bir kullanıcı kaydına rastlanılmamıştır.”

BAKAN TEMEL İDDİAYI ÇÜRÜTTÜ

CHP Genel Başkan Yardımcısı Umut Oran yanıtları şöyle değerlendirdi: “Savcılar inatla bu CD’lerin hiçbir değişiklik olmadan tek seferde üretildiğini iddia ediyordu. MSB, Balyoz davasının temelindeki iddiaların gerçek dışı olduğunun altını çizdi. ASD rumuzlu şahıs, birbiriyle alakası olmayan iki davada da bazı dijital verileri üreten kullanıcı durumunda. Bu şahıs her kimse TSK dışında biri. Dışarıdan sisteme girip, suç ihtiva ettiği öne sürülen bu dosyaları yaratmış. MSB’nin verdiği cevap esasında daha büyük bir soru işareti yaratıyor. TSK’ya mensup bazı şahısların darbe planı hazırlığı içinde olduğu yönünde bir algı yaratıp, yüzlerce yetişmiş subayın haksız yere hapis yatmasından çıkar sağlayacak nasıl bir odak bulunmaktadır? Bu soruların cevaplarını Türkiye er veya geç öğrenecek. Biz de adalet talep etmeye devam edeceğiz.”