Alanya’da bir dürümcü dükkanının, “Şehitlere Saygı Yürüyüşü” gerekçesiyle toplanan yüzlerce kişi tarafından yağmalanıp ateşe verilmesine ilişkin soruşturmada iki buçuk ayda yalnızca beş kişinin kişinin ifadesinin alındığı, “mala zarar vermek” ile suçlanan şüphelilerin savcılığa bile sevk edilmeden jandarmadan serbest bırakıldığı ortaya çıktı.

Beş kişiden, saldırıya katıldığını kabul eden bir şüpheli, “Alkollüydüm ve milli duygularım kabarmıştı” diye savunma yaparken; 15 yaşındaki bir çocuk ise “Olay tamamen çoşkudan kaynaklandı” diye konuştu.

Soruşturmayı yürüten jandarma güçlerinin aylardır hiçbir işlem yapmadıkları halde dosyayı savcılığa göndermedikleri ortaya çıktı.

İsmail Saymaz’ın Radikal’deki haberine göre, Mahmutlar Jandarma Karakol Komutanlığı’nın Alanya Cumhuriyet Başsavcılığı için hazırladığı fakat gönderilmediği anlaşılan fezlekede, şüpheliler için “mala zarar verme” suçu yöneltiliyor. Bu kapsamda, şüpheli görülen 28 yaşındaki Hasan Değirmenci, 31 yaşındaki Özcan Güler, 39 yaşındaki Erol Güçgün ve 19 yaşındaki Ozan Özsoy ile 15 yaşındaki S.K.’nin ifadelerinin 11 ve 17 Eylül’de alındığı anlaşılıyor.

MİLLİ DUYGULARI KABARMIŞ

Beldede esnaflık yapan Hasan Değirmenci, bir ara arabasıyla Dürümcü’nün önünden geçtiğini, yanında arkadaşı Güçgün ve Güler’in de olduğunu belirterek, suçlamaları kabul etmedi. Güçgün ve Güler de aynı ifadeyi tekrarladı.

Ozan Özsoy ise saldırılara katıldığını kabul etti. O anda alkollü olduğunu iddia eden Özsoy, “Yürüyüşte grubun Sertaç’ın dükkanı etrafında toplandığını gördüm. Ben de caddede duruyordum. Grubun attığı sloganlar milli duygularımı kabarttı. Alkolün etkisiyle restoranı dağıtan şahısların arasında ben de katıldım. Olay tamamen alkolün etkisiyle, grubun vermiş olduğu coşkudan kaynaklanmıştır” dedi.

S.K. de “İsmini bilmediğim bir şahıs bize dönerek, ‘Siz nasıl evlatsınız, nasıl insansınız, onlar PKK’ya yardım ediyor, içeri girsenize’ dedi. Bunun üzerine benim de bulunduğum grup dükkana yöneldi. Birkaç malzemeye tekme attım. Olay tamamen içinde bulunduğum grubun bana vermiş olduğu coşkudan kaynaklanmaktadır” diye konuştu. Kılınç’ın avukatı Emel Akdoğan Ekiz, iki buçuk ayda başkaca hiçbir şüpheli tespit edilmediği halde dosyanın jandarmada tutulduğunu ve halen savcılığa gönderilmediğini söyledi.        

YAKIP YIKMA 'TERÖR' SAYILMAMIŞTI

Antalya’nın Alanya ilçesinde, 8-9 Eylül 2015’te PKK’yi protesto gösterilerinde 27 iş yeri saldırıya uğramış ve bunlardan 11’i yakılmıştı. O adreslerden biri de Mahmutlar beldesinde yedi yıldır faaliyet gösteren ‘Dürümcü’ adlı işletme olmuştu. Adıyamanlı Hüseyin Sertaç Kılınç’a ait olan Dürümcü, ellerinde Türk bayrakları bulunan yüzlerce saldırgan tarafından kuşatılmıştı. Güvenlik ve cep telefonu kamerası kayıtların göre Dürümcü’nün önünde toplanarak, İstiklal Marşı okuyan, “Dişe diş kana kan, intikam” diye slogan atan, çoğunluğu çocuk ve gençlerden oluşan grup, önlerinde jandarmalar olduğu halde iş yerine saldırmıştı. İçeriye giren saldırganlar, bütün eşyaları parçalarken, bir kısmı da iş yerini ateşe vermişti. İçerideki Atatürk büstünü çalıp kaçan saldırganlar, arkalarında harap olmuş bir iş yeri bırakmıştı.

Dürümcü’nün sahibi olan 37 yaşındaki Kılınç, saldırıdan ve yağmadan sonra 5233 sayılı Terör ve Terörden Doğan Zararların Karşılanması Hakkında Kanun çerçevesinde kaymakamlığa başvurarak, mağduriyetlerinin giderilmesini istemişti. 

Kaymakamlık saldırının yasa kapsamına girip girmediğini Antalya Emniyet Müdürlüğü’ne ve İl Jandarma Komutanlığı’na sorarak, “eğer terör olayı ise dayanak belgelerinin gönderilmesini” istemişti.

Alınan yanıtlarda, saldırıların “3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu’nun birinci, üçüncü ve dördüncü maddeleri kapsamına giren eylemlerden olup olmadığına dair bir bilge ve belgenin elde edilemediği, bu nedenle meydana gelen olayların 5233 sayılı kanun kapsamında olmadığının değerlendirildiği, kesin sonucun yargılama sonrası hasıl olacağı” belirtilmişti.

Kaymakam Dr. Hüseyin Tanrıseven de Kılınç’a gönderdiği yazıda, “5233 sayılı kanun kapsamında valilik makamı zarar tespit komisyonunca yapılacak bir işlem bulunmadığını” bildirmişti.