Gece yarısı yayımlanan Kanun Hükmünde Kararname'yle (KHK) milletvekillerini soruşturma yetkisi tek elde toplandı.

Düzenlemeye göre, vekillerin seçimden önce ve sonra işlediği suçları soruşturma ve kovuşturma yetkisi Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na verildi.

Resmi Gazete’de yayınlanan 694 sayılı KHK ile 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’ndaki cumhuriyet savcılarının görev ve yetkilerini düzenleyen 161’inci maddeyle milletvekillerini seçimden önce veya sonra işlediği öne sürülen suçlarla ilgili soruşturma yetkisi Ankara Başsavcılığı ve Ağır Ceza Mahkemesine devredildi.

Artı Gerçek’ten Meryem Yııldırım’ın haberine göre, HDP ve CHP’nin hukukçu vekilleri, büyük bir operasyonun arifesinde olunduğu konusunda hemfikir.

HDP Adana Milletvekili Avukat Meral Danış Beştaş söz konusu düzenlemenin AKP ve MHP’li vekilleri kontrol altında tutmak için getirildiğini savunurken, CHP İstanbul Milletvekili ve eski Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı İlhan Cihaner “Seri halde dokunulmazlıkların kaldırılması operasyonları geliyor” dedi.

‘AKP, VEKİL YARGILAMALARINI TEK ELDE TOPLADI’

Son KHK ile yargıya ilişkin anayasal düzenlemelerin tümüyle ortadan kaldırıldığını söyleyen HDP’li Meral Danış Beştaş, “Normal ilkelere göre suç işleme yeri ve suçun niteliği mahkemeyi belirler. Ankara, Adana, Diyarbakır gibi. Fakat bundan sonrası için milletvekilleri yargılamalarını tek bir mahkemeye ve savcılığa bağlıyor. İktidar bununla milletvekili yargılamalarını tek elde topluyor. Kontrol edebileceği, doğrudan izleyebileceği, talimat vereceği bir erk oluşturuyor” dedi.

HDP’li hukukçu vekil, bu düzenlemenin özellikle AKP ve MHP’li vekiller için getirildiği görüşünde: “Bundan sonra özellikle paralel yapı ve benzeri iddialarla AKP ve MHP’li vekillere yönelik bir düzenleme gibi geliyor, kontrol etme açısından. Şu ana kadar ki bizimle ilgili yargılamalarda yetkisizlik ve görevsizlik verilemeyecek, haklarımızdaki davalar ilgili mahkemelerde devam edecek. Fakat bundan sonraki davaların tümü; bizimkiler de, AKP ve MHP’ninkiler de tek mahkemeye gidecek.”

‘SAVUNMA ALMADAN MAHKEMEYE KARAR YETKİSİ YARGISIZ İNFAZ’

“Daha tehlikeli bir madde var” diyen Avukat Beştaş, düzenlemeyle savunma hakkının da kaldırıldığını ifade ederek,  “Savunma hakkı doğrudan ortadan kaldırılıyor. Avukatlara son savunma hakkı vermeden mahkemeye karar verme yetkisi veriliyor. Mahkemeler savunmayı dinlemeden karar verebilecek” dedi.

DÜZENLEMEYE ‘DEMİRTAŞ’ AYARI

Beştaş, ‘tehlikeli’ olarak nitelediği SEGBİS sistemiyle ilgili maddenin de kendileri ve eş başkanları Demirtaş için getirildiğini savundu:

“Mahkemelere görüntülü bağlanmayla ilgili bir madde var. O da aslında Demirtaş-HDP maddesi. Arkadaşlarımızın ve eş başkanlarımızın mahkemelerde hazır bulunma talebi var ama şu ana kadar çıkarılmadılar. Özellikle Demirtaş. Bununla ilgili mahkemeye “sen artık özgürsün” yetkisi veriliyor. AİHM sözleşmesine ve anayasaya rağmen. Yargılamanın doğrudan doğruluğu, yüz yüzeliği ortadan kaldırılıyor. Uzaktan, SEGBİS’le hakime çok geniş yetki veriyor. Bu KHK, diğer KHK’larda olduğu gibi anayasanın düzenlediği alanları, adil yargılama hakkını, savunma hakkını, yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığı gibi birçok ilkeyi doğrudan ortadan kaldırıyor.”

‘BU DÜZENLEME BİR TEHDİT AYNI ZAMANDA’

Beştaş, Cihaner’in dokunulmazlıkları kaldırma operasyonu başlayacağı fikrine de katılıyor: “Mahkemeyi belirlediler, yargı yerini, faaliyetini belirlediler; Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı. Kurulacak bir mahkeme, dokunulmazlıkları hızlıca kaldıracak. Bu bir tehdit aynı zamanda. Vekilliklerin dokunulmazlıklarının tek tek kaldırılma hamlesi gelebilir bundan sonra. Milletvekillerine yönelik yeni operasyonlar başlayacak.”

‘VEKİLLERİ DENETİMDE TUTARAK MECLİS’İN DENETLEME FONKSİYONUNA GASP’

“Meclis’in var olan etkisizliği daha da derinleştirilecek. Parti yargısı kurumsallaştırılıyor. Parti devleti, tek insan devleti. Faşizm dediğim tam da böyle bir şey” ifadelerini kullanan Beştaş, düzenlemeyi şu sözlerle değerlendirdi:

“Bir kişi eliyle tüm kontrol mekanizmalarının, denge-denetimin ortadan kaldırılması. Meclis’in en önemli fonksiyonlarından biri; halk adına hükümeti denetlemektir. Denetleme de ortadan kalkıyor. Çünkü yürütme doğrudan parlamentoyu kendi denetimine alıyor. Milletvekilleri üzerinde ‘demoklasin kılıcı’ duracak. Konuşursanız, şunu yaparsanız cezaevine gidersiniz, dokunulmazlığınız kalkar. Zaten dokunulmazlığın anlamı şudur: Parlamentonun özgürce çalışabilmesidir, muhalefetin özgürce denetim, yasama faaliyetini yürütebilmesidir. Yasama dokunulmazlığının bu şekilde keyfi olarak kaldırılması Meclis’in halk iradesinin temsilcisi olmaktan çıkıyor, temel rolünü oynayamıyor.”

‘SERİ HALDE DOKUNULMAZLIK OPERASYONU GELİYOR’

İlhan Cihaner ise düzenlemenin doğal yargıç ilkesine aykırı olduğunu belirterek tepki gösterdi. “Evrensel kuraldır; suç işlenmeden önce belli olan yetki ve görev kuralları çevresinde hangi hakim yetkiliyse davaya da o hakim bakar” diyen Cihaner, düzenlemeyle seri halde dokunulmazlığın kaldırılması sürecinin başlayacağını söylüyor.

Cihaner, “HSK’nın 6 adayını doğrudan 7 adayını da Meclis’teki çoğunluğu eliyle Cumhurbaşkanının belirlediği düşünülürse, Türkiye’yi yaygın bir dokunulmazlığın seri olarak kaldırılmasıyla ilgili bir süreç bekliyor” dedi.

‘DEMEK BU ONUN HAZIRLIĞIYDI…’

Düzenlemenin bir operasyon işareti olduğunu ifade eden Cihaner, son dönemde vekil fezlekelerinin bekletilmeden Meclis’e gönderilmesinin de bu düşüncesini desteklediğini şöyle anlattı:

“Bugüne kadar vekiller hakkında düzenlenen fezlekeler adi suçlar olmadıkça başbakanlıkta, savcılıkta ya da bakanlıkta bekletilirdi. Ama son zamanlarda bu fezlekeler doğrudan Meclis’e gönderildi. Demek bu onun hazırlığıydı…”

Vekil faaliyetlerinin pasifize edileceğini savunan Cihaner, “Bu artık Demokles’in Kılıcı gibi vekillerin üzerinde kullanılacak” dedi.