BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Bagok Dağı'nda bulunan 'Agit Suruç Şehitliği'ne yapılan saldırıya sert tepki gösterdi. 

"Evlatlarının mezarlarını tahrip etmek, o halkın isyan etmesi için yeterli bir gerekçedir. Buradan halkımıza açık çağrı yapıyorum; mezarlar kutsaldır. Partimiz, halkımız en duyarlı tavrı göstersin. Bunun süreçle alakası yoktur" dedi.

BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, 1 Eylül Dünya Barış Günü vesilesiyle Amed'de bulunan PYD Eş Başkanı Asya Abdullah'ın düzenlediği basın toplantısının ardından DTK binasında gazetecilerin güncel konulara ilişkin sorularını yanıtladı.

‘KONGRE İÇİN BU HALKA VERİLMİŞ BİR SÖZ VAR’

Kürt Ulusal Kongresi'nin ertelenmesine ilişkin sorulan soruya yanıt veren Demirtaş, BDP olarak bir an önce kongrenin gerçekleştirilmesini istediklerini belirterek, "maalesef yeterli hazırlık yapılmadığı gerekçesiyle ertelendi. Şimdi de Kürdistan Federal Bölgesi'ndeki seçimler nedeniyle bir kez ertelenmesi durumu ile karşı karşıya kaldık. Artık belirlenen tarihte en güçlü şekilde olması için herkesin çaba sarf etmesi lazım. Bu kongre, gerçekleşmesi yönünde halka verilmiş bir sözle karşı karşıyadır" dedi. Demirtaş, kongrenin daha fazla ertelenmesi yönünde bazı uluslararası güçlerin müdahalelerinin de olduğunu bildiklerini dile getirdi.

‘EN KRİTİK AŞAMADAYIZ’

Bingöl'de yapılan yol kontrolünde bir araç içerisinde yakalanan 200 kilogramlık patlayıcı konusunda sorulan soruya cevap veren Demirtaş, "Biz de bu olayı basından takip ediyoruz. Olayın mahiyeti nedir? Kimlerdir, var mıdır yok mudur? Bütün bunlar, aydınlandıktan sonra bir görüş belirtmemiz doğru olur. Ama şu anda hükümetin adım atması gereken bir dönemin neredeyse en kritik aşamasındayız. Hükümet adım atmadığı her saniye, çözüm sürecini zora sokmuş olur" diye konuştu.

Başbakan Erdoğan'ın barış süreci olmadığını bir demokratik açılımdan bahsettiği sözlerine atıfta bulunan Demirtaş, "Biz barış ve demokrasi süreci diyoruz; ama bu ülkenin Başbakanı çıkıp, 'ortada bir müzakere süreci yok' diyor. Ortada bir süreç yoksa hükümetin bugüne kadar İmralı, Kandil'de sürdürdüğü görüşmeler, temaslar, çalışmalar bütün bunlar hükümet açısından bir anlam ifade etmiyorsa, hükümet süreci zaten bitirmiş demektir. Ortada bir süreç yoksa herkes bildiğini yapar. Aylardır bin bir emek ve çabayla oluşturulan bu atmosferin bir anda tuzla buz olması demektir" dedi.

MEZARLIĞA SALDIRIYA SERT TEPKİ

Hükümetin şu ana kadar çözüm sürecine denk gelecek bir adım atmadığının altını çizen Demirtaş, "Henüz ciddi bir çalışma görmedik. Süreç, üsluba yansımadı. Yüzyıllık bir sorunu çözüyoruz hala hükümetin üslubu ve söylemi değişmedi. Burada bile sözde, söylemde bir kardeşleşmeden bahsedemeyiz. Hala bir egemen, baskıcı dil ve üslup kullanılıyor. Kürt halkını ve siyasi iradesini halen küçük ve hor görme gibi bir anlayış var. Kürtler bunu kabul etmez" diye konuştu.

Geçtiğimiz günlerde Nusaybin'de bulunan Bagok Dağı'nda halk tarafından yapılan gerilla mezarlarının askerler tarafından tahrip edildiğini de hatırlatan Demirtaş, şunları dile getirdi: "Cenazelerin birinin de alınıp götürüldüğü söyleniyor. Şimdi, bu çözüm sürecini tahrip eden provoke eden bu tür şeyler olur ancak. Dünyanın hiç bir yerinde mezarlara yönelik saldırı ahlaki olarak bugüne kadar kabul görmedi. İnsanlık tarihi boyunca bu böyle oldu. Evlatlarının mezarlarını tahrip etmek, o halkın isyan etmesi için yeterli bir gerekçedir. Bırakın süreci falan."

Hükümetin mezarları tahrip edenler hakkında soruşturma açması gerektiğini kaydeden Demirtaş, "Örneğin, Mardin Valiliği, İçişleri Bakanı gidip bu mezarları tahrip eden askerlerin haklarında soruşturma açacaklar. Ortada bir suç var yanlış yaptınız denilecek. İzleyeceğiz. Bunlar sürecin akıbetini belirleyecek şeylerdir. Buradan halkımıza açık çağrı yapıyorum ve hatta partililerimize açık talimat olarak belirtiyorum. Mezarlar kutsaldır. Mezarlıkları kıranın gerekirse siz de kafalarını kırın. Bir kez daha kimin mezarı olursa olsun herhangi bir saldırı olursa partimiz, halkımız en duyarlı tavrı göstersin. Bunun süreçle alakası yoktur" diye konuştu.

‘DEVLETE SERBEST KÜRDE YASAK’ OLMAZ

Anadolu Ajansı'nın Kürtçe yayın yapmasına ilişkin sorulan soruya cevap veren Demirtaş, "Türkiye Cumhuriyeti Kürtçeye yaklaşımı, Kürtçe'nin 'Türkiye devletinin malıdır' gibi yaklaşıyor. 'Kürtlerin malı değildir. Biz devlet olarak istediğimiz kadar konuşuruz, istediğimiz şekilde kullanırız ama Kürtler kullanamaz' anlayışı yanlıştır. Kürt sorunu çözülmesi için Kürtçenin Kürtlerin dili olmasının kabul edilmesi gerekir. 'AA'ya serbest, Kürt çocuğuna yasak' " diye konuştu.

Okullarda hiç kimsenin Kürt çocuklarına "Andımız"ı okutamayacağını ve zorla istediği bir dilde eğitim yaptıramayacağını vurgulayan Demirtaş, şunları ifade etti: "Bizim çocuklarımız kendi anadillerinde eğitim yapana kadar bunun mücadelesini de sürdürürüz. Muazzam bir çelişkidir. Başka bir şey değildir. AA'nın Kürtçe yayın yapmasını küçümsemiyorum. Önemlidir; hatta bütün haber kanalları özgürce bütün dillerde yayın yapabilsin. Ama devlete serbest olan Kürde yasaksa bunun altında başka şeyler aramak lazım. Bu da çok samimi bir yaklaşım olmaz. AKP anadilde eğitim olmaz dedi diye bu ülkede anadilde eğitim yapılmayacak diye bir şey yok. Geçti artık o kervan. Herkesin bunun farkında olduğunu iyi biliyoruz. Başbakan kendi söylediğine bile inanmıyor. Bunu da biliyoruz. 'Anadilde eğitim bu ülkeyi böler' diyor; ama kendisi de söylediğine inanmıyor."

‘10 GÜN İÇİNDE ÖCALAN’LA GÖRÜŞEBİLİRİZ’

Önümüzdeki hafta ya da 10 gün içerisinde İmralı'da Abdullah Öcalan ile görüşme gerçekleştirilmesini beklediklerini belirten Demirtaş, "Hükümet, ateşkes olsun geri çekilmeler olsun istiyordu, onlar da oldu. Şimdi halkın beklentisi var. Halkın beklentisinin gerçekleşeceği döneme girdik. Hükümetin onu yapması lazım ki; Kürdün de içi rahat olsun. halk içi de rahat olsun. Hükümet bunu yapmadığı sürece süreç risk ile karşı karşıyadır. Müzakere masası olabildiğince korunmalıdır. Müzakere diyalogunun kopmaması için herkes elinden geleni yapmalıdır. Biz de bu doğrultuda çaba sarf edeceğiz. Ama öyle büyük umutların güçlü heyecanların yaşandığı müzakere aşamasında değiliz" diye konuştu.

Hükümetin artık hazırlık içerisinde olduğu paketi güçlü hale getirmesi ve tatmin edici bir adıma dönüştürmesi durumunda sürece ilişkin halkın yeniden umutlarının canlanacağını ifade eden Demirtaş, "Eğer bunlar olursa süreç daha hızlı ilerler. Sayın Öcalan'la da görüşme gerçekleştirirsek, zannedersem bütün bu konular orada bir kez daha masaya yatırılmış olacak. Kendisinin bu konudaki yaklaşımlarını görmüş olacağız" diye konuştu. (ANF)