Gensorunun gerekçesi, "Hukuk devleti yerine, polis devleti uygulamaları ile anayasayı hiçe sayan, gözaltı ve soruşturmalarda partizanca davranan milletvekillerine, seçilmiş yöneticilere pervasızca saldıran, basiretsiz ve yaptığı açıklamalarla devlet adamı ciddiyetini ayaklar altına alan, muhalefeti tehdit eden, vatandaşın can ve mal güvenliğini riske sokan, sevgisiz, umutsuz, başarısız bir şiddet toplumun oluşmasına yol açmak" olarak açıklandı.

BDP, İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin hakkında gensoru verdi. Gensorunun gerekçesi, "Hukuk devleti yerine, polis devleti uygulamaları ile anayasayı hiçe sayan, gözaltı ve soruşturmalarda partizanca davranan milletvekillerine, seçilmiş yöneticilere pervasızca saldıran, basiretsiz ve yaptığı açıklamalarla devlet adamı ciddiyetini ayaklar altına alan, muhalefeti tehdit eden, vatandaşın can ve mal güvenliğini riske sokan, sevgisiz, umutsuz, başarısız bir şiddet toplumun oluşmasına yol açmak" olarak açıklandı.

BDP Grup Başkanvekili Hasip Kaplan, BDP Genel Başkan Yardımcısı Bingöl Milletvekili İdris Baluken ve İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder ile birlikte Meclis’te basın toplantısı düzenledi. BDP olarak ilk gensoruyu verdiklerini açıklayan Kaplan gerekçeleri ise şöyle sıraladı: -Siyasi partiler anayasaya göre, Anayasa Mahkemesi’nin denetimine tabi olmasına rağmen, İçişleri Bakanlığı’nın talimatıyla polis BDP’nin seçilmiş temsilcilerine her ilde toplu operasyonlar yapıyor.

-BDP’ye yapılan siyasi operasyonlar sınır tanımıyor, hukuka aykırı olarak; savunma hakkı ortadan kaldırılıyor, gizli görüşme, gizli dinleme, gizli soruşturmalarla adil yargılanma hakkı daha hazırlık aşamasında İçişleri Bakanlığı’nın talimatları ile ortadan kaldırılıyor.

-BDP’li seçilmiş yöneticilerin iddianame ve fezlekelerinde "müşteki", "mağdur", "eylem", "bir tırnak çakısı" dahi bulunmamasına rağmen; sözde "şehir yapılanması" adı altında parti tüzük ve programına göre BDP genel merkezinin aldığı yasal kararlar, terörle mücadele bahanesiyle tüm demokratik etkinlikler, yasadışı ilan ediliyor.

-Gözaltı ve soruşturmalarda tutuklananların sayısını çarpıtarak 7 bin 749 gözaltı ve 4 bine yakın tutuklu için sadece 485 ve 277 rakamlarını söyleyerek tehdit ediyor,"gerekirse o sayıyı da tutuklarım" diyerek kendisini savcının, hâkimin, yargının yerine koyuyor, yargısız infaz yapıyor.

-Milletvekillerinin, parti başkanlarının üzerine TOMA ve zırhlı araçları süren, gaz bombaları ile saldıran, su sıkan, "ben devletim diyen" milletvekillerine diklenen görevlileri koruyarak; adeta saldırmaları için teşvik ediyor, gece tek başına evde kalan kadın belediye başkanlarının evinin kapısı kırılarak giyinmelerine dahi fırsat verilmeden gözaltına alınıyor.

-Başta Şırnak ili olmak üzere tüm belediye başkanları, il ve belediye meclis üyeleri gözaltına alınarak, tutuklanarak milletin sandıkta iradesiyle seçilen, sandıkla gelen seçilmiş temsilciler aynı hızla görevden alınıyor, yetmiyor Alman Vakıfları gibi saçma sapan iddialarla BDP’li belediye teftiş kıskacına alıyor, yerine yandaş ve bürokratlarını getirme çabası içine giriliyor.

-İçişleri Bakanı sürekli kavgalı üslubu ile makamın görev ve sorumluluklarını kötüye kullanmakta sınır tanımadığı gibi; emrindeki polis, jandarma dahil bir milyonun üzerinde silahlı gücü kötüye kullanabilecek sınırsız ve kontrolsüz bir güce dönüştüğü açığa çıkmıştır.

-Şahin’in basın toplantılarında yaşamını yitiren vatandaşların sayısını açıklarken insanları eşya olarak gören bir anlayışla "3 adet vatandaşımız", Zap suyunda kaybolan uzman çavuş için "ceset parçaları" yaralılar için "önemli" veya "ciddiyet arz ediyor" gibi ifadeler kullanıyor. Kara harekâtı konusunda "her an olabilir, olamaz", eylemler için "hedef gözetmeden yapılan hedef" gibi cevaplarla devlet adamı ciddiyetinden uzaklaşmış, vatandaşın can ve mal güvenliğini tehlikeye sokmuştur.

Kaplan’a İçişleri Bakanı Şahin’in "BDP ile KCK arasında organik bağ var" yönündeki açıklaması soruldu. Sorunun bu olduğunu söyleyen Kaplan, "Kendisini Yargıtay Başkanı, Cumhuriyet Savcısısanıyor. Biraz daha devam etse karar da verdiğinizi görürsünüz" dedi.

"BAŞBAKAN TASARRUF İÇİN ÖRNEK OLSUN"

Kaplan ÖTV artışıyla ilgili soru üzerine de, "Gayri ciddi konuşan Başbakan 2008 yılından bu yana krizin faturasını halka çıkarıyor. Cep telefonunun neresi lüks. 65 milyon abone var. Başbakan özel uçakla geziyor. Altlarında lüks araçlar var. Meclis’teki idari müdür yardımcılarının altında dahi lüks araçlar var. Başbakan tasarrufta öncü olsun, örnek olsun. Yerli araca binsin. Çocuklarına aldığı gemiciklere ÖTV uygularsa daha gerçekçi olur" yanıtı verdi.

"ERDOĞAN SON HALİFE"

Başbakan Erdoğan’ın Kızılcahamam kampında BDP’nin türbanla ilgili verdiği önerge üzerine söylediği "Zerdüştlük" sözlerine Kaplan tepki gösterdi. Başbakan Erdoğan için "Son halife o" diyen Kaplan, Erdoğan’ı 74 milyon insanın yaşadığı Anadolu’nun dini inanç ve mezhep zenginliğine saygılı olma tavsiyesinde bulundu.

Kaplan, KCK tutuklusu sayısıyla ilgili İçişleri Bakanı Şahin’in açıklamalarının yanlış olduğunu tekrar ederek, sadece kendi seçim bölgesi Şırnak’taki sayının 500 olduğunu açıkladı.

KOMİSYONDA SELMA IRMAK NÖBETİ

BDP Grup Başkanvekili Hasip Kaplan, Kadın-Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu için önerdikleri ama tutuklu olduğu için kabul edilmeyen milletvekili Selma Irmak’ın yerine yeni bir isim bildirmeyeceklerini açıkladı. Meclis Başkanlığı’ndan Irmak’ın durumuyla ilgili "Yemin etmeyenler görev alamaz" yönünde bir yazı aldıklarını anlatan Kaplan, yeni bir isim bildirmeyeceklerini, BDP milletvekillerinin Selma Irmak adına teker teker komisyon toplantılarına katılacağını söyledi. (Milliyet)