HDP Eş Genal Başkanı Selahattin Demirtaş’ın Edirne Cezaevi’nden TBMM Başkanı İsmail Kahraman’a gönderdiği soru önergesine yanıt Meclis Başkanvekili Ahmet Aydın’dan geldi.

Yanıtta, milli iradenin temsilcisi olan milletvekillerinin hukuku, demokrasiyi özümseyerek, tek bayrak, tek vatan, tek devlet ve tek millet bilinciyle ülkeyi daha ileri noktalara ulaştırma gayreti içinde olması gerektiği belirtildi.

DEMİREL TUTUKLANMADAN ÖNCE SUNDU

HDP Eş Genal Başkanı Selahattin Demirtaş, tutuklanıp Edirne Cezaevi’ne konulmasının ardından Meclis Başkanlığı’nca yanıtlanması talebiyle bir soru önergesi hazırladı. Demirtaş’ın el yazısıyla hazırladığı soru önergesini, bugün tutuklu bulunan HDP Grup Başkanvekili Çağlar Demirel, 23 Kasım’da Meclis Başkanlığı’na sundu.

Önergede Demirtaş, Meclis’in tutuklu milletvekilleriyle ilgili ne yaptığını, tecrit uygulamasına karşı girişimde bulunup bulunmadığını, halen milletvekili olmalarına rağmen neden yasama faaliyetlerine katılmalarının engellendiğini, Meclis’in bu süreçte sessiz kalmasının parlamenter demokratik siyaseti hiçleştirdiğini düşünüp düşünmediklerini sordu.

Demirtaş’ın, Demirel aracılığıyla Meclis Başkanı İsmail Kahraman’a ilettiği sorulara yanıt, iki hafta sonra 7 Aralık’ta Meclis Başkanvekili Ahmet Aydın’dan geldi.

‘YARGIYA TALİMAT VERİLEMEZ’

Sorulara toplu olarak verilen yanıtta, 20 Mayıs’ta çıkan dokunulmazlık kararının ardından Demirtaş’ın Meclis’te bulunan 77 dosyasının ilgili makamlara gönderildiği, Demirtaş’ın da “suç işlemeye tahrik ve terör örgütüne üye olma” suçlarından tutuklandığı hatırlatıldı ve şöyle denildi:

“Sayın Selahattin Demirtaş’ın, hakkında açılmış ceza davalarında tutuklu yargılanması yargı erkine ait bir yetkidir. TBMM Başkanlığı olarak beyanlarımızda; hukuk devletinin, adaletin, demokrasinin yanında olduğumuzu müteaddit defalar dile getirmekteyiz ve getirmeye devam edeceğiz. Anayasa’daki kuvvetler ayrılığı ve hukukun üstünlüğü prensipleri karşısında, Başkanlığımızın yargının bu yetkisini kullanmasına karşı bir tasarrufta bulunmayacağı malumunuzdur.

Anayasa’nın 138. Maddesinin ikinci fıkrası hiçbir organ, makam, merci veya kişinin, yargı yetkisinin kullanılmasında mahkemelere ve hakimlere emir ve talimat veremeyeceğini, genelge gönderemeyeceğini, tavsiye ve telkinde bulunamayacağını hükme bağlamıştır.”