CHP İstanbul Milletvekili Av. Mahmut Tanal, Türkiye’de kadınlara seçme ve seçilme hakkı tanınmasının 85. yılı dolayısıyla yazılı bir açıklama yaptı.

Tanal, “Türkiye kadın hakları konusunda geriye gitti. Atatürk döneminde kadın milletvekili oranı yüksekti. O dönemde böyle kadın cinayetleri de yoktu. 2019’un Türkiye’sinde her gün kadın cinayeti haberleriyle uyanıyoruz” dedi.

Gazi Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde, Tüm dünya ülkelerinden önce Türkiye Cumhuriyeti’nde kadına seçme ve seçilme hakkının tanındığını ifade eden Tanal, bu devrimin etkisiyle 5 Aralık’ın aynı zamanda Dünya Kadın Hakları Günü olarak kutlandığını söyledi.

Tanal, “Gururluyuz, onurluyuz. Kadınıyla erkeğiyle Ulu Önder Atatürk’e minnet borçluyuz” dedi.

5 Aralık 1934 yılında Anayasa’da ve Seçim Kanunu’nda yapılan değişikliklerle kadınların ilk kez oy kullanmasının ve aday olabilmesinin önünün açıldığını anımsatan Tanal, “Dünyanın hiçbir ülkesinde kadına seçme ve seçilme hakkı verilmemişken, Türkiye’de Gazi Mustafa Kemal Atatürk döneminde kadına seçme ve seçilme hakkı verildi. Bu niçindi? Kadın-erkek eşitliği anlamında, birey anlamında verilen bir haktı. Yani sadece erkeğin yönetmesi, toplumu huzura, refaha, mutluluğa götürmez. Kadınla birlikte erkeğin ülke yönetiminde söz alması, ülkeyi huzura, mutluluğa, refaha götürür. Bu anlayışla hareket edilerek yaşamın her alanında kadının da olması gerektiğini, kadının da yönetici olabileceğini ve bu açıdan çok uygar, çağdaş bir yasa idi. Hatta o dönemde parlamentodaki milletvekili sayılarına bakarsanız, oranlamaya vurduğumuzda 2019’daki orandan daha yüksektir. Bu o dönemde kadına verilen saygının, değerin göstergesidir” diye konuştu.

‘KADINLAR ERKEKLERDEN DAHA İYİ YÖNETİR’

 Bürokraside üst düzey yönetici olarak kadınların pek bulunmadığını kaydeden Tanal,  şöyle devam etti:

“81 ilde valilik makamında 2-3 tane kadın var. 957 ilçemiz bulunuyor, ancak kadın kaymakam sayısı görünür değil. Mesela sadece 2 büyükşehirin belediye başkanı kadın. Genel müdürlere bakıyorsunuz, kadın aşağı yukarı yok. Kimse şunu iddia edemez; ‘Efendim ülke yönetiminde, iş yapma anlamında, beceride erkekler kadınlardan daha iyi çalışır, daha yeteneklidir, daha zekidir, daha akıllıdır.’ Bu düşünce yanlıştır. Bu düşünce toplumu böler, bu düşünce toplumu geriye götürür. Kadınlarla erkekler arasında hiçbir fark yoktur. Hatta kadınlara yetki verilirse ülke daha da iyi yönetilir. En azından bir annelik, şefkat duygusuyla da yaklaşır. Yani daha hümanist, daha yumuşak bir yaklaşım tarzıyla ülke daha da rahat idare edilebilir. Kimse bize Tansu Çiller örneğini vermesin. O belli bir zümrenin temsilcisiydi”

‘TÜRKİYE KADIN HAKLARI KONUSUNDA GERİYE GİTTİ’

 “Çünkü o dönemdeki milletvekillerinin seçilme oranlarına baktığımız zaman rakamlar daha yüksektir. TBMM’deki göstergeler bizi bir yere kadar götürüyor ama mesela benim ilkokulum yatılıydı. İlkokula yatılı başladığımız zaman bir kız, bir erkek kaydedilirdi yatılı bölgelerde. Sadece erkek öğrenciler alınmıyordu. Burada amaç neydi? Biz bu toplumda sadece erkekleri eğitirsek toplum ilerlemez. Kadınla erkek birlikte eğitilirse toplum ancak ilerleyebilir. Düşünebiliyor musunuz, o dönemin devleti, bizim gibi yoksul aile çocuklarını, kız ve erkekleri cemaat yurtlarına teslim etmediler. Kime teslim ettiler? Sosyal devlet… İşte kimsesizlerin kimsesi olan o Atatürk Cumhuriyeti, benim Cumhuriyetim, benim gibi insanların Cumhuriyeti.” 

KADIN CİNAYETLERİ HATIRLATMASI

 Kadına yönelik şiddet ve kadın cinayetleri konusunda da geçmişle günümüzü kıyaslayan Tanal, şöyle devam etti:

“O dönemde böyle kadın cinayetleri de yoktu. Çağımızda, 2019’un Türkiye’sinde maalesef her gün kadın cinayeti haberleriyle uyanıyoruz. Bu toplumun ilerlemesini istiyorsak, uygarlaşmasını istiyorsak, ülkede demokrasi istiyorsak, kadınla erkeğin aynı haklara sahip olmasını sağlamalıyız.”