Emek Özgürlük ve Demokrasi Bloku’nu oluşturan 18 siyasal parti ve hareket içinde yer alan Emek Partisi’nin (EMEP) Genel Başkanı Abdullah Levent Tüzel, blokun desteklediği 4 İstanbul adayından biri. 3. bölgeden aday olan Tüzel seçilirse, parlamentodaki sosyalist milletvekillerinden biri olacak. Sırrı Süreyya, Ertuğrul Kürkçü gibi isimler de seçilirlerse, TBMM’de uzun bir aradan sonra sosyalist vekiller küçük de olsa bir grup oluşturacaklar. İstanbul’daki Emek Partisi binasında Tüzel’le seçimleri, bloku ve seçim sonrasını konuştuk… 

Blok nasıl gerçekleşti? 
İktidarı ve muhalefetiyle sistem partilerinin karşısında, halkın seçeneğini oluşturmak gerekiyordu. İşçiler, emekçiler, Kürtler, Aleviler, kadınlar; Türkiye’nin tüm ezilenlerini temsil eden bir seçenek olmalıydı bu. Demokrasi, laik-bilimsel eğitim, üniversitelerde özerklik isteyen tüm ilerici güçler, öğretim üyeleri, aydınlar, sanatçıları da kapsamalıydı. Bunu büyük oranda başardık. Anadilini özgürce kullanmak, kendi temsilcilerini parlamentoda görmek isteyen Kürtler başta olmak üzere, insanca bir yaşam isteyen bütün milletlerden Türkiye halkının ve ezilenlerinin geleceğini yeniden kuracak bir oluşum olarak blok ortaya çıktı. 

Gündemde liderler arası polemikler, vaat yağmurları var. Siz ne tür bir seçim çalışması yürütüyorsunuz? 
Her seçimde olduğu gibi popülist, gerçekleştirmeyecekleri vaatlerde bulunuyorlar. Halkın ve emekçilerin sorunlarını biliyoruz. Seçim sürecinden önce de onlarla iç içeydik. Sadece parlamentodaki vekilleri aracılığıyla değil, hayatın her alanında emekçilerin sözünün geçtiği bir Türkiye kurmayı emekçilerle birlikte ümit ediyoruz. En önemli bütçe harcamalarını savaşa, silahlanmaya yapan, Diyarbakırlılara cezaevi vaat eden hükümetten de ortada aile kalmamışken sigortasından söz eden muhalefetten de farklı olarak temel sorunları halkla birlikte çözmek için yola çıkıyoruz. 

Emekçi sözünün geçtiği bir ülke istiyoruz. Türkiye’nin en acil sorunu Kürt sorunu. Kürtlerin özerklik ve anadilde eğitim taleplerinin anayasal güvenceye alınması, genel af, tutuklanan halk temsilcilerinin serbest bırakılması, faili meçhullerin aydınlatılması, seçim barajının kaldırılması başlıca taleplerimiz. Onlar ‘çılgın proje’ler üretedursun, biz halkın iş, ekmek ve özgürlük taleplerinin, Kürtlerin özgürlük, demokrasi taleplerinin takipçisi olacağız. 

3. bölgede iki aday var. İki adayın da seçilebilmesi için nasıl bir oy verme sistemi uygulayacaksınız? 
İstanbul yoğun emekçi nüfusu olan bir kent ve Emek Partisi zaten bu kentte işçilerin arasında çalışma geleneğine sahip. Bu emekçi nüfusun en yoğun görüldüğü 3. bölgeden adayım. Mustafa Avcı da bu bölgeden aday. Ancak planlı bir çalışmayla bu bölgeden iki milletvekili çıkarabilecek potansiyele sahibiz. Bölge alan olarak 2’ye ayrıldı. Küçükçekmece, Büyükçekmece, Avcılar, Beylikdüzü, Esenyurt, Başakşehir, Çatalca, Silivri ve Bakırköy bölgesinin adayı benim. Diğer yerlerde Avcı desteklenecek.

RADİKAL