CHP Kocaeli Milletvekili Fatma Kaplan Hürriyet, dünyadaki başkanlık sistemiyle yönetilen ülkelerin karnesini çıkardı.

Hürriyet, “Sabah erken kalkanın darbe yaptığı Afrika ülkeleri, aşiret savaşları ile başkan değiştiren Ortadoğu ülkeleri, generallerin generalleri devirdiği Latin Amerika ülkeleri, mafya kontrolünde darbeler olan eski Sovyet Cumhuriyetleri hep başkanlık sistemi ile yönetilmektedir" dedi.

Hürriyet’in başkanlıkla ilgili çıkardığı karne ve açıklamaları şöyle:

Afrika’da ülkelerin ortak özellikleri dünyanın en fakir ülkeleri içinde olmalarıdır.

Sudan bölünmüştür ancak iç savaşlar yine devam etmektedir.

Nijerya’da eyaletler farklı güçlerin elindedir ve ülke iç savaşa sürüklenmiştir.

Zambiya’da başkanlık sistemi tek partili diktatörlüğe dönüştürülmüştür.

Liberya’da iki büyük iç savaş yaşamıştır.

Ruanda dünya tarihinin en kanlı iç savaşlarından birini yaşamıştır.

Asya’da tam başkanlık sistemi uygulayan ülkelerde özgürlüklerden, ileri demokrasiden ve insan haklarından bahsedilmesi mümkün değildir.

Endonezya’da 60 yıldır sürdürülen başkanlık sistemi, birbirini ihtilallerle deviren ve bir daha başkanlıktan indirilemeyen iki başkan çıkarabilmiştir.

Afganistan’da ise işgal ve iç savaşların ardı arkası kesilmemektedir.

Yemen iç savaşa sürüklenerek paramparça olma aşamasına gelmiştir.

SİSTEM MAFYAYA YARADI

Latin Amerika ülkelerinde uygulanan sistem kıtaya narko-demokrasi, ekonomik adaletsizlik ve çürümüş bir hukuk düzenini hakim kılmıştır. Bu ülkelerdeki eyaletlerin büyük kesimine mafya ve organize suç çeteleri hakim olmuştur.

Arjantin’de 1819 yılından bu yana, başa gelen 46 başkandan sadece ikisi askeri darbesiz görevini tamamlamıştır. Ülkede son 30 yılda 3 defa devlet ekonomik iflas ilan etmiştir.

Bolivya, Peru ve Venezuela dünyanın en çok darbe yaşayan ülkeleridir. Brezilya uzun yıllar askeri cunta tarafından yönetilmiştir. Bu dönemde binlerce faili meçhul yaşanmış ancak bu suçlar hiçbir zaman soruşturulamamıştır. Brezilya, gelir dağılımı eşitsizliğinin tavan yaptığı ülkelerden biridir.

Venezuela, başkanlık yetkilerinin aşırı arttırılmasıyla bir diktatörlük yönetimine dönüşmüştür.

Bolivya’da 1947-50 arasındaki cunta yönetimi süresince 30 bin kişi hayatını yitirmiştir.

Peru’da 1980’den sonra en az 30 bin kişi işkence ve kurşuna dizilme sonucunda öldürülmüştür.

Şili’de 1973 Pinochet Darbesi’nin ardından 35 bin kişi hayatını yitirmiş, Kolombiya’da 1948’den beri öldürülen insanların sayısı 300 bini aşmıştır.

Uruguay, 1973-1985 arasında meydana gelen darbenin ardından demokrasiye hala kavuşamamıştır.

Guatemala, 1954 darbesinin ardından 2000’lere kadar büyük çatışmalara sahne olmuştur.

Meksika, Kolombiya, Panama, Nikaragua, Brezilya gibi ülkeler insan haklarının en çok ihlal edildiği, narko-demokrasinin hakim olduğu, uyuşturucu kartellerinin şehirlere ve eyaletlere hakim olduğu ülkelerdir.