BDP'nin Mersin'de düzenlediği dayanışma gecesinde konuşan DTK Eş Başkanı Ahmet Türk, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Öcalan ile görüşmelere ilişkin açıklamalarına, "Eğer barış görüşmeleri yapılacaksa kurumsal olarak bu işin içinde yer almalıyız. Kimin Sayın Öcalan'la görüşeceğine kimse karar veremez, biz karar veririz" şeklinde yanıt verdi.

"YENİ BİR SÜRECİN İÇİNDEYİZ"

Barış konusunda birtakım gelişmelerin yaşandığını, Kürtlerin barışa hazır olduğunu söyleyen Türk, AKP'yi Kürtlere yaklaşımı konusunda uyararak, "Özgür geleceğe doğru yol aldığımızı görüyoruz. Ama bazen de devletin o inkarcı mantığı, o tasfiye mantığı maalesef umutlarımızı söndürüyor. Bundan önceki dönemlerde de zaman zaman Kürt sorununun çözümü konusunda çok önemli tartışmalar yaşandı. Bugün de yeni bir sürecin içindeyiz. Buradan onları açık bir şekilde uyarıyoruz. Ve diyoruz ki Kürtler Kürt halkının adil, özgür ve eşit bir yaşama kavuşması konusunda barışa hazırdır. Ama Kürtler asla ve asla tasfiyeyi kabul etmeyecektir. Bunun çok iyi bilinmesi gerekiyor" şeklinde konuştu.

Başlatılan görüşmelerden umutlu olduklarını; ancak tedbirli olmak durumunda olduklarını vurgulayan Türk, "Bu konuda çok tedbirli olmamız lazım. Barış bir gün bu topraklara mutlaka gelecek. Çünkü bütün savaşlar barışı gerçekleştirmek içindir. Bu zaman gelmiştir. Burada devletin tavrı, devletin tutumu bu barışçıl sürecin önünü açabilir, barışçı sürecinin önünü kapatabilir" dedi.

"KİMİN SAYIN ÖCALAN İLE GÖRÜŞECEĞİNE BİZ KARAR VERİRİZ"

PKK Lideri Abdullah Öcalan'la başlatılan görüşmeleri önemsediklerini ve bu fırsatın heba edilmemesi gerektiğini ifade eden Türk, "Bu süreci kaçırılmaması gereken bir süreç olarak değerlendiriyoruz. Bu nedenle BDP, DTK bütün Kürt siyasetçileri ve sivil toplum örgütleri olarak, barışçıl bir sürecin gelişmesine açık destek veriyoruz. Ama burada bir şey söylüyoruz. Kürtler barışa hazır; ama Kürtleri kimse asla kandıramayacaktır" dedi. DTK ve BDP olarak bu sürecin içinde yer almak istediklerini söyleyen ve hükümet çevrelerinin İmralı'ya kimlerin gideceğine yönelik açıklamalarını da sert bir dille cevap veren Türk, "Eğer DTK ve BDP bu sürecin içinde yer almazsa halkımızda büyük bir güvensizliğe neden olacaktır. Eğer barış görüşmeleri yapılacaksa kurumsal olarak bu işin içinde yer almalıyız. Kimin Sayın Öcalan'la görüşeceğine kimse karar veremez, biz karar veririz" dedi.

“SINIRLAR DEĞİL, EŞİTLİK VE KARDEŞLİK BİZİ HEYECANLANDIRIYOR”

BDP Osmaniye İl Kongresi'nde de konuşan DTK Eş Başkanı Ahmet Türk, İmralı süreci ile ilgili tartışmalara değinerek, "Kürtler bugün hak ve hukuku çok iyi biliyor. Kürtler Ortadoğu'da politikayı en iyi bilen bir halktır. Bu nedenle oyalama politikalarına gerek yok" dedi. Türk, konuşmasında  "Sınırlar bizi heyecanlandırmıyor, bizi heyecanlandıran halkların eşitliği ve kardeşliğidir" diye vurguladı.

"KÜRTLER BARIŞ İÇİN ÖLDÜ"

DTK Eş Başkanı Ahmet Türk, barış ve kardeşlik için bedel ödeyen Kürt halkı için günün barış günü olduğunu söyledi.  Öcalan ile görüşmek üzere İmralı'ya gittiğini hatırlatan Türk, "Sayın Öcalan özellikle kadınlarımıza selam ve sevgilerini gönderdi. Sizlerin mücadelesini yürekten kutladı. Devletin asimilasyoncu ve sindirme politikaları 30 yıldan beri devam ediyor. Ancak bütün ölümlere ve zindan politikalarına rağmen bugün Kürt halkı geçmişten daha büyük bir coşku ve inançla meydanlara iniyor ve mücadelesini sürdürüyor. Kürtler her zaman barış için mücadele etti. Barış için öldü. Bugün de Kürt halkı bu onurlu barışın gerçekleşmesi için hazırlığını yapıyor. Sayın Öcalan da bu süreçte halkların kardeşliği ve özgülüğü için yeniden kucaklaşması için yeni fırsatlar ortaya koyuyor" dedi.

SINIRLAR BİZİ HEYECANLANDIRMIYOR

Geçmişte Kürt halkını kandıran ve oyalayan politikalar nedeniyle hükümete ve devlete uyarıda bulunan Türk, gelinen aşamada niyetin barışçıl süreç olması halinde Kürtlerin hazır olacağına dikkat çekti. Niyetin tasfiye olması halinde Kürt halkının bunu asla kabul etmeyeceğini vurgulayan Türk, "Kürtler bugün hak ve hukuku çok iyi biliyor. Kürtler Ortadoğu'da en iyi politikayı bilen bir halktır. Bu nedenle oyalama politikalarına gerek yok. Bunun kimseye faydası yok. Adalet, eşitlik ve kardeşliği istiyorsanız Kürtler buna hazırdır. Önemli olan demokratik ünitede halkların bir birini kucaklamasıdır. Halklar özgürleştikçe bu coğrafyayı emperyalizmden kurtarırız. Yoksa bizim sınırlarla bir sorunumuz yok. Sınırlar bizi heyecanlandırmıyor, bizi heyecanlandıran halkların eşitliği ve kardeşliğidir. Artık bu ülkede kanın durması gerekiyor. Acılar bir daha yaşanmaması gerekiyor. Ancak bu fırsatı bir defa daha heba edersek kaçırırsak halklarımız çok büyük acılar yaşar" diye konuştu.

EL KADİDELİLERİ KÜRTLERİN ÜZERİNE SALMAYIN

Türkiye'de barış sürecinin kalıcı bir hale gelmesi için halkların kardeşliğini esas alan insanların, sivil toplum örgütlerinin ve siyasi partilerin de barışın sesini yükseltmesi gerektiğine vurgu yapan Türk, "Bugün Kürt meselesi artık Türkiye'nin meselesi olmaktan çıkmış Ortadoğu'nun meselesi haline gelmiştir. Çünkü Kürtler bugün Ortadoğu'nun dört parçasında yaşamaktadır. Şimdi 40 milyon Kürt Ortadoğu'da özgür olmazsa Ortadoğu'ya istikrar nasıl gelebilir. Kürtler Ortadoğu'nun hem istikrarının nedeni hem de istikrarsızlığın nedeni. Bu nedenle bu sorunu çözmekten başka çare yok. Fakat bugün Türkiye'nin Ortadoğu'daki politikalarına endişe ile bakıyoruz. Radikal gruplar Türkiye üzerinden Suriye'ye sürülerek halkları bir birine kırdırmaya çalışıyor. Suriye'de, Ortadoğu'yu dizayn etmek isteyenler devreye girdi. Halkın devrimini orada boğmaya çalıştığını görüyoruz. Tüm bu gerçekleri yan yana koyduğumuzda; Türkiye'nin çok tehlikeli ve yanlış bir politika yürüttüğünü görüyoruz. Eğer Suriye'de demokrasiyi istiyorsanız yıllardan beri zulüm gören Kürtlerin üzerine El Kaide'yi göndermeyiniz. Bu şekilde Ortadoğu'da barışı kardeşliği ve istikrarı sağlayabiliriz. Tarih bazen yüz yılda bir fırsatlar yaratıyor. Bana göre bugün tarihin yarattığı fırsatlardan biridir. Geçmişte yaşanılan süreçlerden farklı bir sürecin içindeyiz. Hükümet bu yüzden bu konuda çok hassas davranmalıdır" diye konuştu.