Kürdistan Özgürlük Partisi, Kürdistan Demokrat Partisi Kuzey, Kürdistan Sosyalist Partisi, Azadi Hareketi, Özgürlük ve Sosyalizm Partisi ve Kürdistan Partisi’nin de bulunduğu 6 siyasi oluşum, Diyarbakır’da ortak basın toplantısı düzenledi.

Şeyh Said Meydanı’nda bir araya gelen kalabalık grup adına açıklamayı Kürtçe PSK Meclis Üyesi Bora Balin, Türkçesini de Azadi Hareketi Genel Sekreteri Sıdkı Zilan okudu.

Veysi Polat’ın T24’te yer alan haberine göre, kazılan hendeklerin, getirilen sokağa çıkma yasakları ve çatışmalardan sivil halkın zarar gördüğüne dikkat çekilen açıklamada, “Kürdistan halkı tarihi boyunca yaşadığı katliam, göç ve acıları bir kez daha yaşıyor. Türk Devleti, 90 yıldır izlediği   ‘tek devlet, tek vatan, tek millet, tek bayrak’ anlayışında ifadesini bulan çözümsüzlük siyasetini, ne yazık ki yine şiddet ve saldırılarla sürdürmek istiyor” dendi.

‘DÜNYA BU SAVAŞA MÜDAHALE ETSİN’

Dokunulmazlıkların kaldırılması tartışmasına dikkat çekilen açıklamada, “Birleşmiş Milletler, Avrupa Birliği ve Federal Kürdistan Hükümeti, Türkiye’ye ve PKK’ya etkili müdahalelerde bulunması” çağrısı yapıldı.

Açıklamada şu ifadeler yer aldı: 

“Yaşanan bu tablo karşısında tüm dünyayı müdahil olmaya çağırıyoruz. Birkaç metre ötemizde insanlık mirası Sur'da, Silopi'de, Cizre'de ve Kürdistan'ın başka şehirlerinde çocuklar, kadınlar, siviller hedef gözetilerek öldürülmekte,  meskun mahallerde tanklarla, toplarla asayiş ve kamu güvenliği sağlanmaya çalışılmaktadır.

İnsanlarımız yürürken, evde otururken, kahvaltı yaparken, ibadet ederken top güllesiyle, roketle, tank ateşiyle veya kurşunlara hedef olmakta, hayatlarını kaybetmektedir. Yaralılara müdahale edilememekte, bu nedenle insanlar yaşamını yitirmekte, ölenlerin cenazeleri sokaklarda günlerce kalmakta, müdahale edilememektedir.

Bazı vatandaşların cenazeleri haftalarca evde kalmakta, defin işlemi ve dini vecibeleri yerine getirilememektedir.

Evlerini terk etmek zorunda kalan vatandaşlar tanıdık ve akrabalarının evlerinde zor şartlarda ve yarı aç, soğukta perişan bir halde hayatta kalma mücadelesi vermektedirler. Ekonomi iflas etmiştir. İnsani felaketin büyüklüğü karşısında yapılan yardımlar çare olmaktan uzak, günü bile kurtarmaya yetmemektedir. Bazı  STK'ların yardım girişimleri engellenmektedir. Mülki ve yerel yönetimler bu konuda ciddi hiç bir girişimde bulunmamaktadır.

ACİL YARDIM ÇAĞRISI

Son günlerde çocuklara, kadınlara ve siyasi şahsiyetlere yönelik kasıtlı ve hedef seçilerek yapılan saldırılarda artış görülmekte, bazı siyasi partilerin kapatılması gündeme gelmekte, siyasi şahsiyetlerin 'bedel' ödeyeceği dillendirilmektedir.

Bu gelişmeler kaygı vermenin ötesinde, sorunu daha da çözümsüz kılmakta, Kürdistan ve Türkiye halklarının maslahatına olmayan neticeler vermekte, verecektir. Türkiye ve Kürdistan’daki  tüm Valilikleri, Kaymakamlıkları, Belediyeleri, Vakıfları, STK’ları, işadamlarını Cizre’de, Silopi’de, Nusaybin’de, Sur’da ve diğer yerleşim birimlerinde halkımıza etkili, acil insani yardımları sağlamaya çağırıyoruz.

DERHAL ATEŞKES İLAN EDİLMELİ

Türk Devleti ve PKK’nin derhal ateşkes ilan etmesi, ateşkesin kalıcı hale getirilmesi, atılması gereken ilk adımdır. Güven arttırıcı adımların atılması,tüm Kürdistan siyasi partilerinin muhatap olacakları ve  uluslararası garantörlerin dahil olacakları sahici  yeni bir çözüm sürecinin başlatılmasını elzem görmekteyiz.

Meskun mahallerde hendek ve barikat pratiğinin terk edilmesi, tankların, topların, asker ve özel timlerin de meskun mahallerden derhal çekilmesi, sokağa çıkma yasaklarına son verilmesi ve normal hayatın devamına imkan verilmesi gerekmektedir.

Kürt ve Kürdistan meselesinin hukuka, adalete ve eşitlik teamüllerine uygun bir statü ve barışçıl yol ve yöntemlerle, siyasi bir çözüme kavuşturulması gerekmektedir. Bu nedenle de ‘’Savaşa hayır, Kürdistan’a statü’’ diyor, tüm halkımızı bu sesimize ses, gücümüze güç katmaya çağırıyoruz.

‘ARABULUCU OLMAYA HAZIRIZ’

Bizler Kuzey Kürdistanlı siyasal parti ve hareketler olarak, bir kez daha Kürdistan sorunun çözümünde arabulucu değil, taraf olduğumuzu açık bir şekilde dile getiriyoruz. Bu sorunun bir tarafı olarak, siyasal ve adil bir çözüm için,  Türk devleti ile de , PKK ile de, BM, AB , Güney Kürdistan Federe devleti ile de  görüşmeye hazır olduğumuzu belirtmek istiyoruz. Halkımıza dayatılan bu savaşa ve yıkıma hayır diyoruz.”